Elde var sıfır...
MUCİZEDİR; 16 yaşındaki Muhammet tam 132 saat sonra enkazın altından canlı ve sapasağlam çıkartıldı.
Türklerin bu başarısını bütün dünya televizyonları verdiler.
Ama Cem Karaca evinde kalp krizi geçirdi, İstanbul'un göbeğinde ambulans çağırdılar, gelmedi.
Onu hastaneye taksi ile götürdüler.
Ve başımız sağolsun öldü.
Birincisi iyi, ikincisi kötü.
İyi, kötüyü götürdü.
(.....)
Zaten Cem Karaca eskiden solcuydu, ama vasiyetinde ‘‘Cenazemi tekbirle kaldırsınlar’’ dedi.
O da onu götürdü...
*
Artıları eksilerini götürüp, elde var sıfırla yaşamını sürdüren bir ulus varsa Türklerdir.
Diyelim ki dış politikada:
Kıbrıs'ı veriyoruz.
İnşallah Musul-Kerkük'ü alma olasılığı var.
O onu götürür...
*
Ekonomide keza:
Ülkenin ekonomisi düzeliyor, vatandaşın ekonomisi bozuluyor.
Koyun düzelmenin yanına bozulmayı...
O da onu götürdü mü?..
*
Misal; Boğaz Köprüsü'nün elden geçirilmesi gerektiği, ayaklarının sakat olduğu kesin.
Ama ortası sağlam.
O onu götürürse...
*
İşte; Başbakan Tayyip Erdoğan'ın cumhuriyeti istememesi, demokrasiyi istemesini götürüyor...
Dil bilmemesi, vücut dilini iyi bilmesini...
Şampanya bardağının içinde su olması, her seferinde şerefe bardak kaldırmasını...
Türban dayatması, Katolik cüppesi giymesini götürüyor.
Amerika ziyaretinin başarılı olması, bir şey elde edilmemesini götürürken...
Türkiye'nin durumunun iyi olması, vaziyetin kötü olmasını götürüyor ki...
Elde var sıfır...
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:36
