'BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİ, UZATMALARI OYNUYOR'...
ESRA YARGICI
İSTANBUL - Jeofizik Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, çevresiyle birlikte nüfusu 16 milyona yaklaşan ve yapı sayısı 1 milyon 300 bin olan İstanbul'un, büyük bir deprem görme eşik yılı olan 2007'ye 3 yıl kaldığını belirterek, ''İstanbul önünde oluşacak büyük bir depremden sonra, kişilerin yüzde 96'sı evlerinden sağ olarak çıkacaktır. Ancak yüzde 4'ü göçecek yapılar altında kalacaktır. Çözüm, deprem gelmeden, yıkılacak semtlerdeki yapıların, gün geçirmeden yıkılarak yeniden yapılması, ayrıca güçlendirilmesi ya da deprem izolatörlerinin takılmasıdır'' dedi.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 4 bin yıllık geçmiş bilgilerin, 'depremin İstanbul içinde değil, Marmara Denizi içinden kıyıdan 15-25 km uzaklıkta, 6.4 ila 7.5 arasındaki büyüklükte en az iki depremle olacağını, bu büyüklükteki depremlerin sırası ile 30 ile 500 yılda bir olacağını' açıkladığını bildirdi. Eğer 1894 ile 1912 depremlerinin oluş yılları başlangıç olarak alınırsa, 1894 depremi gibi (6.3) bir depremin süresinin 9 yıl önce dolduğunu, bu yıllarda da uzatmayı oynadığını ifade eden Prof. Dr. Ercan, ''1912 depreminin özdeşi (7.3) olan bir depremin eşik süre için 2007'de dolacaktır. Bu depremin uzatmaları ise en çok 27 yıl sürerek yaklaşık 2032'de bitmiş olacaktır. Açıkçası, İstanbul, beklediği depremleri 2032 yılına dek görecektir'' diye konuştu.
EN FAZLA 38 SANİYE SÜRECEK
Prof. Dr. Ahmet Ercan, 1972'den beri algılanan deprem ile depremcik bilgilerinin ise, kırılmanın İstanbul Boğazı önünden Mürefte'ye uzanan doğu-batı doğrultulu bir kırık boyunca olacağını, kırılmanın iki bölümlü, Adalar-Büyükçekmece, Büyükçekmece-Mürefte arasında gerçekleşeceğini, bunların, sırasıyla 6.4 ile 7.2 dolayında iki deprem oluşturacağını, depremin yaklaşık 7 ile 10 km derinde olacağını, depremlerin yaklaşık 12 ile en çok 38 saniye süreceğini, gerilmenin aşağıdan (odaktan) yukarı doğru gelişeceğini, güney bölümünün kuzeye göre 3-5 metre batıya kayacağını, kırılma kuşağı boyunca gevrek yerde sızlamaların başladığını, 2 ila 4 büyüklüğündeki bu küçük boşalmaların depremcikler oluşturduğunu' gösterdiğini kaydetti. Prof. Dr. Ercan, 1990 öncesi bin 500 olan yıllık depremcik sayısının (nabız atışının), 1999 öncesi 2 bin 500, 2003 yılında 3 bin 500'e yakın çıktığını, bu durumun Marmara'da gerilmenin biriktiğini gösterdiğini söyledi.
Marmara'da kabuk yapısının, Boğaz-Büyükçekmece arası direngen, Büyükçekmece-Mürefte arası gevrek olmak üzere iki bölümlü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ercan, ''O nedenle depremcik sayısı Sivri Ada kolunda az, M. Ereğli kolunda yoğundur. Bu olgu, ilk depremin M. Ereğli kolu üzerinde olacağını göstermez. Deprem ile depremcik olarak dingin olan böyle sıçrama (asperite) yerlerinden genellikle depremler başlamıyor (odak yer almıyor)'' dedi.
DEPREM, MARMARA'YI NASIL YIRTACAK?
Gölcük'te odaktan başlamak üzere yer yarılmasının, doğuya doğru 3 km/sn, batıya doğru 1,5-2 km/sn hızla, atım hızı ise 1 m/sn'de geliştiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Ercan, ''İstanbul'a yakın olacak depremin beklenen odak konumu, Sivri Ada-Küçükçekme arası diye kestirilebilir. Oysa Büyükçekmece-Mürefte arasında depremcikler bir arı kovanı gibidir. Bu kolda en çok yoğunluk Marmara Ereğli'si önüdür. İşte, ikinci (7-7.2) büyüklüğündeki deprem de burada patlayabilir'' diye konuştu.
'UZATMALAR, 2032 YILINDA BİTİYOR'
Prof. Dr. Ercan, gerilme birikimi 58 atom bombası gücüne vardığında, Marmara'da beklenen depremlerin muhtemelen ardı ardına olacağını (ay, yada beş-on yıl arası) ifade ederek, ''Gerilme birikme hızı yaklaşık 1.4 1021 erk (yaklaşık her yıl 1.5 atom bombası) büyüklüğündedir. Eğer 1894 ile 1912 depremlerinin oluş yılları başlangıç olarak alınırsa, 1894 depremi gibi (6.3) bir depremin süresi 9 yıl önce dolmuştur, bu yıllarda uzatmayı oynamaktadır. 1912 depreminin özdeşi (7.3) olan bir depremin eşik süre için 2007'de dolacaktır. Bu depremin uzatmaları ise en çok 27 yıl sürerek yaklaşık 2032'de bitmiş olacaktır. Açıkçası, İstanbul, beklediği depremleri 2032 yılına dek görecektir. Yapılan tasarımlamaya göre, ilk Sivri Ada depremi olur, sonra Marmara Ereğli'si depremi olursa (doğudan batıya doğru), çevrede etkisi az olacaktır. Bunun tersi olursa etki daha büyüyecektir'' dedi.
'YAPILAR GÜÇLENDİRİLMELİ'
Günümüzde olmayan bir deprem için bu ölçüde ön bilgi ya da kestirim olmasının bile bir kazanç olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ahmet Ercan, ''İstanbul önünde oluşacak büyük bir depremden sonra, kişilerin yüzde 96'sı evlerinden sağ olarak çıkacaktır. Ancak yüzde 4'ü göçecek yapılar altında kalacaktır. Büyük bir deprem görme eşik yılı olan 2007'ye 3 yıl kalmıştır. Çözüm, deprem gelmeden, yıkılacak uramlardaki (semtlerdeki) yapıların, ki biz oraların nereleri olduğunu biliyoruz, gün geçirmeden yıkılarak yeniden yapılması, ayrıca güçlendirilmesi ya da deprem kıskılarının (izolatör) takılmasıdır. İstanbul dışında yeni bir İstanbul kurmak, amaca yönelik değildir, çevre kıyımıdır'' ifadelerini kullandı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:20