
BEYAZ HOCA'YA AKLA ZİYAN SORULAR...
BEYAZ HOCA'dan sorularınıza cevaplarEşim bana sinirlenince, 'Artık sen benim anambacımsın' dedi. Nikahımız düşmüş müdür?
CEVAP: Hayır, böyle şeylerle nikah düşmez. Çünkü, sinirle yapılan boşanma bile geçersiz olur. Ayrıca, ululemir yani Müslümünlar' ın devleti, kadını boşamanın mahkeme huzurunda ve de hakim kararı ile yapılacağına dair karar vermiş ve bu maksatla kanun çıkartmıştır.
Bu durumda kişilerin şurada, burada "Boşadım", "Ayrıldım" gibi lafları geçersizdir. Bu dine de uygundur. Müslümanlar, ululemre yani devlete itaatle yükümlüdürler.
Oğlumun adı Gurur. Bir hoca, 'Bu lanetlenmiş bir isimdir, bu isimle cennete giremez' dedi. Çok rahatsız oldum. Böyle bir şey mümkün mü?
CEVAP: "Lanetlenmiş" ve "Cennete giremez" sözleri doğru değildir. Ama çocuğa Gurur adını vermek de doğru değildir.
Kur'an' da geçen, "garur" kelimesidir. Ama yine de "Gurur", "kibirli" demektir. Onur, Şeref, Asil gibi daha güzel isimler vardır.
Karım, erkek kardeşi ile düğün salonunda çok samimi biçimde dans etti. Ayrıca karım, erkek kardeşinin yanında baldır bacak açık biçimde oturuyor. Kendisini uyardım, bana 'Saçmalıyorsun' dedi. Ondan boşanmak istiyorum. Sizce, bu davranışım doğru mu?
CEVAP: Karının yaptığı hareketler doğru değildir, yanlıştır ve de günahtır. Ancak bu davranışlar, kardeşi ile bir cinsel ilişki içinde olduğu anlamına gelmez. Bazı aileler böyle aşırı bir samimiyet içinde oluyorlar. Kötü manası yoktur ama yanlıştır. Düzeltilmesi gerekir.
Sizin bu sebeple boşanmaya kalkmanız doğru olmaz. Ortada kesin bir delil olmadan, öyle boşanma düşünülemez.
Yapacağınız şey şu: Eşinizi ciddi biçimde uyarın ve davranışının günah olduğunu iyice anlatın. Çevreden yanlış yorumlanacağını söyleyin. Sonra eşinizin annesi veya bir başka sözünü dinleyeceği bir büyüğü ile konuşun, kendisini uyarmasını söyleyin.
Kısacası, eşinizin yanlış tavrını uyarma ve anlatma suretiyle düzeltmelisiniz. Boşanma gibi şeyleri düşünmeyin. Bunlar kusurdur, bilinçli yapılan kötülük değildir. Düzeltilebilir.
Ben üniversite öğrencisi bir genç kızım. Bir erkek arkadaşım var.
Birbirimizi seviyoruz ve evlenmek istiyoruz. Ama ben Alevi'yim, erkek arkadaşım ise Sünni. Bu nedenle evlenemiyoruz. Ben onun yaşantısına razıyım ama, o benden kapanmamı istiyor. 'Aksi halde günahı bana olur' diyor. Doğru mu? Ne yapacağımı bilemiyorum, bana yardımcı olur musunuz?
CEVAP: Mezhep farkı evlenmeye engel değildir. Alevi de, Sünni de Müslüman'dır ve din kardeşidir. Evlenmelerine, herhangi bir engel yoktur. Karıkocanın ayrı ayrı günahsevap defteri vardır. Kimse bir başkasının günahını yüklenmez. Dolayısıyla, koca da eşinin günahını alamaz.
Baş açıklığının günah olup olmadığı, ayrı bir konudur. Kimileri günah sayar, kimileri saymaz. Şu hususa dikkat edin, mezhep farklılığından doğan tartışmayı bitirmeden, birbirinizi tam anlamıyla kabullenip, hoş görmeden, kesinlikle evlenmeyin.
Çünkü, evlendikten sonra o tartışmalar yeniden başlarsa, yuvanız yıkılabilir. Düşünce farklılığınızı kesin çözüme bağlayamıyorsanız, dönülmez noktaya gelmeden gerekirse ayrılın ama ihtilaflı evlenmeyin. O zaman ayrılırsanız, daha çok üzülürsüzün.
Unutmayın ki, hiçbir şey dünyanın sonu değildir, hiç kimse vazgeçilmez olamaz. Bazen şer gibi görünen bazı durumlarda da, hayır ve iyilik olabilir. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:16