Gündem
  • 14.4.2002 10:36

BİLGİ HIRSIZLIĞINA SON

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA - Ulusal bilgi güvenliği sisteminin oluşturulması için Genelkurmay Başkanlığı'nın koordinasyonunda üç yıl önce başlatılan yasa taslağı geçen ay tamamlandı. 19 Şubat 2001'de patlak veren ve ülkeden bir gecede büyük para kaçışına neden olan ekonomik kriz, çalışmada belirleyici oldu. Taslağın gerekçesinde, 19 Şubat krizinde bazı yabancı ülke istihbaratlarının büyük firmaların bilançolarına girerek bunları borsada spekülatif amaçlarda kullandıkları ve para kaçışına katkıda bulundukları belirtiliyor. Bilgilere güvenlik Daha sonra 'e-devlet' hazırlıklarıyla irtibatlandırılan ve önümüzdeki günlerde Meclis'e sunulması beklenen taslak, gizlilik dereceli bilgiyi kullanma yetkisine sahip kamu kurum ve kuruluşlarının bu bilgileri güvenlik altında tutma, sisteme yabancı unsurların girmesini engelleme gibi önlemlerle donatılmasını sağlayacak. Özel kurum ve kuruluşları da kısmen kapsayan taslakta, oluşturulacak 'Ulusal Bilgi Güvenliği Kurumu'nun iletişim teknolojisi sektöründe gizlilik dereceli bilgiyi taşıyan ve kullanan cihazlara sertifika verme yetkisi taşıması öngörülüyor. İMKB'ye önerilecek Taslak, öncelikli olarak, ulusal güvenliği ilgilendiren ve gizlilik dereceli bilgiye işlem yapan kamu kurum ve kuruluşlarını kapsıyor. Ancak ulusal güvenliği ilgilendirecek bilgilere sahip olan bazı özel kuruluşlar da kısmen yasanın kapsamına girecek. Bu özel kuruluşların başında İMKB geliyor. Yasaya göre oluşturulacak Ulusal Bilgi Güvenliği Kurumu, İMKB gibi gizli bilgilerin dolaştığı özel kurum ve kuruluşlara, cihaz sertifikası vermenin yanı sıra kendi güvenlik sistemlerini de oluşturmaları için yardımcı olacak. Böylece İMKB kendisine ulaşan her türlü bilançoyu güvence altına alabilecek. 'Özel'de soru işaretleri 'Ulusal bilgi'nin tanımının, 'Kamu kurumu, kurul ve kuruluşları ile özel kuruluşlar ve diğer gerçek ve tüzelkişiler tarafından üretilen ve kullanılan askeri, istihbari, dış ilişkiler, teknolojik, bilimsel, ticari ve diğer alanlarda çok gizli, gizli, özel ve hizmete özel gizlilik dereceli olarak tasnif edilen bilgi' şeklinde yapılması, taslağın hazırlığına katkıda bulunan sivil kuruluşlar ile resmi kurum temsilcileri arasında 'değerlendirme farkı' doğmasına neden oldu. Türkiye Bilişim Derneği, TÜSİAD, Türkiye Bilişim Vakfı gibi kuruluşların da destek verdiği taslakta sivil kesim, tanımlamaların esnek kullanıldığını, bu durumun ticari ve kişisel hakları kısıtlayabilecek sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Sivil temsilciler ayrıca, 'çok gizli, gizli, özel ve hizmete özel' gibi bilgi kategorisinin devlete özgü olduğunu, özel kuruluşlarda sadece 'gizli' nitelikli bilgi bulunduğunu belirtiyor. Taslağı hazırlayan kamu temsilcileri ise, düzenlemenin bir 'sansür ve özel hayata müdahale' olmadığını söylüyor.(Radikal) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:28

İLGİLİ HABERLER