Asayiş
  • 14.1.2014 20:41

Bir babanın isyanı, 'Kızım suçluysa onu asın'

İzmir 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Gizli Bilgi ve Belge Davası'nda 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak', 'Kişisel verilerin kaydedilmesi', 'Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek' suçlarından örgüt yöneticisi olduğu iddiasıyla müebbet ile 9 yıl hapis cezası istenen tutuklu sanık Narin Korkmaz'ın, görme engelli babası Atilla Korkmaz, tanık olarak ifade verdi.

İKİNCİ GELEN EKİP BULDU

Engelleri Aşanlar Derneği Genel Başkanı da olan Atilla Korkmaz, kızı Narin Korkmaz Pamukkalle Üniversitesi'ni kazanınca Denizli'ye gittiğini, o gittikten sonra Bornova'nın Altındağ semtindeki iki katlı evin alt katında eşiyle birlikte kaldığını, üst kata ise evli ve hamile olan kızı Sümeyra ile eşinin kaldığını söyledi. Baba Korkmaz, 2012 yılı mayıs ayında bir akşam evlerine sivil polis ekiplerinin geldiğini, evde arama yaptıklarını, bir şey bulamadıklarını, ardından gelen ikinci ekibin ise önce alt katı arayıp, ardından üst kata çıktıklarını, daha sonra üst kattaki mutfak dolaplarında bir takım dijital materyaller ve hard disk bulduklarını, gece 03.30 gibi biten aramalarından sonra tutanak tuttuklarını anlattı, kızı Sümeyra ve eşinin bilgisayar kullanmadığını söyledi.

TOZLU OLMASI GEREK

Hard diskleri bulan polisin, kızı Sümeyra'ya bu malzemelerin kendisine ait olup olmadığına dair soru yönettiklerini de söyleyen Korkmaz, "Alt katta arama bitince bizim üst kata çıkmamıza izin verdiler. Ben yukarıya çıkmadım, dışarı yöneldiğimde bir polis 'ne oldu' dedi. Merak ettim, arabada kim var kim yok diye. Polis, 'sen merak etme dayı, biz işimizi biliriz' dedi. Sonra mutfağa gittim. 'Hah işte aradığımız bunlar şeklinde konuşmalar' duydum. Gece saat 03.30 gibi tutanağı düzenlediler. Bulduklarını söyledikleri evrakların tozlu olması lazım, hiçbirinde toz yoktu. Evde 5-6 gün önce temizlik yapıldı. Bulunsa o gün bulunurdu. Narin'in arkadaşları, çevresi genişti. Eve giren çıkanlar da olurdu. Bu yüzden bir şekilde arkadaşlarından birileri koymuş olabilir, başka bir şey düşünemiyorum. Narin'e ait olup olmadığını sormadan, bilmeden ona ait olduğunu belirttiler. Tutanağa imza attırdılar. Benim çocuğum gerçekten suçluysa, benim çocuğuma beygir suçlularına verilen cezayı vermeyin, benim çocuğumu asın. Ölüsü olan bir gün alır, delisi olan her gün alır" diye konuştu.

BİZİ YAKLAŞTIRMADILAR

Sanık Narin Korkmaz'ın kız kardeşi Sümeyra Korkmaz ise akşam saatlerinde eve ayrı ayrı üç ekibin geldiğini, o sırada eski eşiyle birlikte alt kata indiklerini, bu sırada alt katın aranmaya başlandığını anlatıp, "Sonra ekipler üst kata çıkmak istedi. Ben çıkmalarına izin vermedim. Ama kendileri çıkıp, hemen mutfağa girdiler. Mutfak dolabından bir takım evraklar çıktı. Aramayı durdurdular. Sonra diğer odaları aradılar. CD'leri aldılar. Kamerayla bulunan evrakların görüntülerini çektiler. Eve gelen Saat 04.30'da falan arama bitince çıkan herşey için bize imza attırdılar. Sabah organize suçlar müdürlüğüne çağırdılar, oraya gittik" dedi.

Mahkeme Başkanı Atilla Rahman'ın "Tutanaklarda, aramanın 9 Mayıs 2012 günü saat 20.30'da başladı, 03.15'te tutanak tutulmasına başlandığı belirtiliyor. Siz 04.30 diyorsunuz. Bu çelişkinin sebebi nedir?" diye sorunca, Korkmaz, "Bilemiyorum. Ben hamile olduğum için beni arkada tuttular, bir şey göremedim" dedi. Rahman'ın, evlerinde Narin Korkmaz'ın bir odasının bulunup bulunmadığını sorması üzerine, Korkmaz, "Ablam Pamukkale Üniversitesini kazanınca Denizli'ye gitti, o evde ben eski eşimle kalıyordum" karşılığını verdi.

Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Alaybay'ın "Taşındığınız yeri sizden önce kim kullanıyordu?" sorusuna Korkmaz, "Ablam kullanıyordu. Sonra kiler olan bir odaya ablamın eşyaları konulup kapısı kilitlendi" yanıtını verdi. Bu sırada söz isteyen Narin Korkmaz, "Bana ait olduğu belirtilen dijital materyaller mutfakta bulunduğu söyleniyor, benim odamda değil" dedi.

Narin Korkmaz'ın, "Hard diskin ne şekilde orada bulunduğuna dair samimi düşünceni soruyorum" sözlerine Sümeyra Korkmaz, "Polislerin koyduğunu düşünüyorum" karşılığını verdi.

POLİSLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUM

Mahkeme başkanından söz alan tutuklu sanıklardan Aslıhan Bağlılık, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadığı gözlenen konuşmasında, dijital materyallerin polisler tarafından konulduğunun düşünüldüğünü belirterek, şunları söyledi:

"Allah'a şükür bana böyle bir şey yapılmadı, benim evimde bir şey çıkmadı. Ama 5 yılla yargılanıyorum. Eğer o polisler koyduysa, onlar da sorgulanmalı, gerekiyorsa tutuklanmalı. Böylece bizim masum olduğumuz ortaya çıkar. Paralel devlet, paralel devlet deniyor. Paralel devletin polisi bizi, daha doğrusu aslında askerleri bir kaşık suda boğar. Neden bunlar ortaya çıkmıyor? Neden bu işaret edilenler için suç duyurusu olarak kabul edilmiyor ve neden biz suçsuz yere cezaevinde yatıyoruz? Belgesel izliyorum, belgeseldeki kolezyumda aslanların önüne atılmış gibi hissediyorum kendimi. Polisler hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Ama onlar, piramidin altı, onlara o emirleri verenlerden, piramidin üstündekilerden şikayetçiyim aslında, TV'ye çıkan pişkinler hakkında. Sokakta çöpleri toplayan biriyim, ülkeme zarar gelmesin diye. Çocuk yuvalarına gidip, karşılıksız İngilizce ders veriyorum. Elinizi vicdanınıza koyun. Onlar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum."

KİMSEYE BİLGİ VE BELGE VERMEDİM

Davanın tutuksuz sanıklarından Deniz Kuvvetleri Denetleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Tuğamiral Gündüz Alp Demirus da, duruşmaya gelerek hakim karşısında ek savunma yaptı. Davanın sanıklarından Engin Karatekin'e deniz altılarla ilgili belge verdiği iddialarının asılsız olduğunu belirten Demirus, bunun akıl ve mantıkla bağdaştırılamayacağını söyledi. İddianamede kendisiyle ilgili telefon kayıtlarının bulunduğunu ifade eden Demirus, kayıtlarında konuştuğu kişilerden birinin 36 yıllık arkadaşı, diğerinin de silah ve kader arkadaşı olduğunu ifade ederek, "Hakkımdaki iddiaları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması şiddetle reddediyorum" dedi.

Jandarma Astsubay Meslek Yüksekokulu (JAMYO) Komutanlığı Güvenlik Bilimleri Bölümü Askeri Hizmetler Bilim Dalı Başkanı Jandarma Muhabere Kıdemli Albay Dr. Ali Murat İlhan, savunmasında hakkındaki suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini, belgelerin düzenlendiği tarihlerde Bosna Hersek'te NATO Karargahı'na 1 yıl süreyle görevli olduğunu anlattı. İlhan, beraatini talep etti. Duruşma yarına ertelendi. Yarınki duruşmayı CHP İzmir milletvekili Mustafa Balbay da izleyecek.
İzmir DHA

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 08:29

İLGİLİ HABERLER