Yaşam
  • 12.4.2002 10:23

BİR "BARDAK" NE İŞLERE YARAR?

KAYNAK : Haber Vitrini Bir bardak ne işe yarar? Birçok kişinin ''sadece su içmeye'' diye yanıtlayacağı bu sorunun, ezbere kaçmadan, sorgulanarak yanıtlanması halinde 30'un üzerinde yanıtının olduğu görülebilir. ''www.sporcv.com.tr'' adresinden ulaşılabilen web sitesinde, ''Tınaz Titiz'' imzasıyla yer alan bir yazıda, bardağın, kullanıldığı farklı alanlar sıralanıyor. Kimi zaman küçük bir saksı olarak yararlanılan bardak, içine değişik miktarlarda sıvı konularak ve yanyana getirilerek müzik aleti haline de dönüştürülebiliyor. Yazıda, raptiye ve küçük çivilerin pek sert olmayan cisimlere çakılmasından, çocuklara boyama yaptırılmasına, derişik asit ve baz gibi hemen her malzemeyi bozan maddeleri koymaya kadar birçok alanda kullanılan bardağın, neredeyse ''hava ve su'' gibi hayatımızın vazgeçilmez parçası haline geldiği belirtiliyor. ''Meclis kürsüsünden başkana su atmaya da yarar'' diye esprili bir örneğin de yer aldığı yazıda, bardağın kullanım alanları şöyle sıralanıyor: • Ağzı ıslatılarak ses çıkarır. Fizik derslerinde rezonans kutusu olarak örnek verilebilir. • Çevresi kalemle çember olarak çizilebilir. • Yatık olarak konulup, kalem dayanarak cetvel gibi kullanılabilir. • Yangın alarm düğmesinin camını kırabilir. • Kalıp olarak kullanılabilir. • Mükemmel bir yalıtkandır. Çıplak elle dokunulması sakıncalı tellere dokunulurken işe yarar. • Uçması istenmeyen kağıt vs. üzerine konulabilir. • Fizik laboratuvarlarında çeşitli deneylerde kullanılabilir. • Mikrodalga fırınında su ısıtabilir. • Yuvarlak şekilli yufka veya hamur kesilebilir. • Çevresi belliyse, üzerine sarılacak ip veya telin uzunluğunu ölçmede kullanılabilir. • Birbirinin içine girebilen iki tanesi kullanılarak termos yapılabilir, • Çift çeperli yapılıp arasına bir sıvı konulur ve boşken derin dondurucuda tutularak, içine konulan sıvıyı uzun süre soğuk tutması sağlanır.'' Bunların, bir bardağın kullanılabileceği alanlardan sadece bir bölümü olduğu vurgulanan yazının sonuç bölümünde ise şu görüşlere yer veriliyor: ''Çevresine, herşeyin nelere yarayabileceğini soran gözlerle bakmayı öğrenmiş bir çocuğun nasıl üretken birisi olacağı kolayca tahmin edilebilir. Çocuk ve gençlerimize, çevrelerine böyle bakmalarını öğretmenin maliyeti sıfırdır. Bunu akıl etmek yeterlidir. Çünkü tüm canlılar doğuştan yaratıcıdırlar. Peki şimdi bir soru; Bu yaratıcılık nasıl öldürülür ve bardağın, ancak tek işe yarayacağı nasıl öğretilebilir? Cevap: Bunu yapabilmek zordur. Çok para harcamak ve ''ezber'' denilen kuşkusuzluğu bir ulusal özellik haline getirmek gerekir. Tabiki bu da kolay değildir ve üniversite, politika, sanayi ve aydınların işbirliğini gerektirir.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:27

İLGİLİ HABERLER