Gündem
  • 20.1.2009 16:10

"BİR DE BATMAN'I, DİYARBAKIR'I KAZIN, NELER ÇIKACAK HERKES GÖRSÜN"

ZAFER ÇAKMAK
ANKARA - DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Ergenekon, Susurluk gibi yapılanmaların devlet içine sızan çeteler olarak tarif edilemeyeceğini savunarak, "Bunlar kendisinin bizzat oluşturduğu hukuk dışı örgütlenmelerdir. Türkiye'de devletten habersiz bir yaprağın kımıldamayacağını herkes bilir. Susurluk da, Ergenekon da devletin merkezindedir" dedi. Türk, yer altından çıkan silahların devletin örtülü yüzü olduğunu ileri sürdü.
DTP Genel Başkanı Türk, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Hrant Dink cinayeti yargılamasında bugüne kadar önemli bir mesafe alınamadığını söyleyerek, tetikçilerin yakalandığını ancak tetiği çektirenlerin halen görevlerinin başında olduğunu belirtti. Türk, bu davanın hala faili meçhul bir cinayet olduğunu düşündüklerini söyledi. Olayda sorumluluğu bulunan emniyet görevlilerinin korunduğunu öne süren Türk, aydınlanana kadar bu cinayetin peşini bırakmayacaklarını vurguladı. Türk, "Bu
bizim Hrant Dink'e namus borcumuzdur. Aradan 2 yıl geçse de, 10 yıl geçse de bu duyarlılığımız sürecektir" dedi. Olayın sorumlularının üzerindeki devlet zırhının kaldırılması gerektiğini söyleyen Türk, yargı sürecinin yavaş işlemesi halinde benzer cinayetler için birilerinin bu durumdan vazife çıkartabileceğini dile getirdi.
Ergenekon davası kapsamında yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Türk, Ergenekon'u kimileri devletin içine sızan çeteler olarak tarif etse de bunun, devletin kendisinin bizzat oluşturduğu hukuk dışı örgütlenme olduğunu iddia etti. Türkiye'de devletten habersiz bir yaprağın kımıldamayacağını herkesin bildiğini söyleyen Türk, Susurluk'un da, Ergenekon'un da devletin merkezinde olduğunu ileri sürdü. Ortadaki çeteleri devletten ayrı bir oluşum olarak ele almamak gerektiğini öne süren
Türk, çetelerle mücadelenin 4 ayak üzerinde gerçekleştirilebileceğini kaydetti. Türk, çetelerle mücadele için güçlü siyasi irade, tam yetkiyle donatılmış yargı, özgür medya ve kamuoyu desteği gerektiğini, bunlar olmadan çeteleri lağvederek temiz toplum oluşturmanın mümkün olmadığını vurguladı. Türkiye'de siyasi iradenin çetelerle mücadelede iyi bir sınav veremediğini öne süren Türk, Susurluk'ta siyasilerin önce birbirlerini, sonra devleti akladıklarını dile getirdi.

"ÇETELERİ FİLİZLENDİREN KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ"
'Devletin sahibi benim' diyen, Ergenekonları, Susurlukları üreten ideolojinin devletin içinde aranması gerektiğini iddia eden Türk, Ergenekon'un temelinde İttihat ve Terakki'nin yattığını söyledi. Kürt sorunu çözülemediği için çetelerin de ortadan kaldırılamadığını savunan Türk, çeteleri filizlendiren ve besleyen şeyin, Kürt sorununun çözümsüzlüğü olduğunu öne sürdü. Türk, "Bu çeteler Fırat'ın doğusunda palazlanmış, daha sonra batıya geçerek siyasete müdahale eder bir hale gelmiştir" dedi. Binlerce
Kürdün bu yapılan tarafından öldürüldüğünü ileri süren Türk, 17 bin faili meçhul cinayetin Doğu ve Güneydoğu'da işlendiğini iddia etti.
Türkiye'nin her yerinde yer altından silah depoları çıktığına işaret eden Türk, "Ülkenin her yanı cephanelik olmuş. Yeraltından çıkanlar sadece silahlar değil devletin örtülü yüzüdür. Halının altında kalan pisliktir" diye konuştu. Bu silahların Kürtlere karşı kullanıldığını öne süren Türk, silahlardan sadece İbrahim Şahin'in haberdar olamayacağını, devletin de bunlardan haberdar olduğunu ileri sürdü. Türk, "Bir de Batman'ı, Diyarbakır'ı kazın, neler çıkacak herkes görsün" dedi. Bu bölgelerin kazılması
halinde kayıp insanların da cesetlerine ulaşılacağını iddia eden Türk, Ergenekon savcılarına Silopi'deki kimsesizler mezarlığının ve Cizre-Silopi arasındaki BOTAŞ kuyularının açılması çağrısında bulundu.
Hükümetle Genelkurmay arasında bir anlaşma yapıldığı, Ergenekon'da 11. dalga olmayacağı yönünde fısıltılar bulunduğunu belirten Türk, böyle bir mutabakata ilişkin ciddi emareler bulunduğunu da iddia etti. Yılanın kuyruğunu kesip başını ezmediğiniz zaman o yılanın daha tehlikeli olacağı yönünde bir söz bulunduğuna dikkat çeken Türk, Ergenekon'un başının ezilmemesi, sadece kuyruğunun kesilmesi halinde yarın çok daha tehlikeli bir yapıya kavuşacağını öne sürdü. Meclis'te hakikatleri araştırma komisyonu
kurularak bu olaylarla ilgili gerçeklerin ortaya çıkartılması gerektiğini belirten Türk, devletin ve Parlamento'nun kendisiyle yüzleşmesi gerektiğini söyledi. Temizlenmenin rotasının tam demokratikleşme olduğunu dile getiren Türk, Türkiye'yi çetelerden kurtarmanın yolunun Kürt sorununu çözmek olduğunu savundu.

"BAŞBAKAN'IN ORTADOĞU POLİTİKASI TUTARSIZ"
Ortadoğu'daki gelişmelere de değinen Türk, Gazze'de sağlanan ateşkesin, katliamların durması açısından umut verici olduğunu belirtti. ABD'nin yeni Başkanı Obama'dan dünyanın beklentisinin, küresel düzeyde bir diyalog sürecinin başlatılması olduğunu kaydeden Türk, geçmişteki çatışma döneminin, Bush dönemiyle birlikte sona ermesini dilediklerini söyledi. Başbakan Erdoğan'ın bir yandan İsrail'i kınayıp bir yandan İsrail'le ilişkileri sürdürerek tutarsız bir politika izlediğini öne süren Türk, hiçkimsenin
çözümün gerçek adresi olan ABD'ye gönderme yapamadığını, İsrail'in ABD'nin izni olmadan tek bir uçak bile kaldıramayacağını belirtti.
29 Mart yerel seçimlerine büyük bir kararlılıkla hazırlandıklarını anlatan Türk, adayların bir kısmını açıkladıklarını, bir kısmını ise önümüzdeki günlerde açıklayacaklarını ifade etti. DTP'ye binlerce aday adayının başvurduğuna işaret eden Türk, seçimlere güçlü bir aday kadrosuyla gireceklerini belirtti. Türk, "Bizim için seçimler bir sandık yarışı değil halkımızın geleceğini kazanma mücadelesidir" dedi.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 02:02

İLGİLİ HABERLER