Yaşam
  • 12.3.2010 13:51

BİR "TAŞ ATAN ÇOCUK" HİKAYESİ...

ADANA - Mithatpaşa Mahallesi Mithatpaşa Caddesi'nde 20 Aralık 2009 tarihinde gerçekleştirilen izinsiz gösteriye polis ekipleri müdahale etti. Yaktıkları lastik ve taşlarla yolu kapatıp, polise taş atarak, terör örgütü lehine sloganlar attıkları gerekçesiyle, aralarında Abdullah D'nin (14) de bulunduğu bir grup çocuk yakalandı.
Polislere, olay sırasında oradan tesadüfen geçtiğini anlatan küçük Abdullah, daha sonra sevk edildiği adliyede ifadesi alınarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Cumhuriyet Savcısı tarafından Abdullah D. hakkında PKK Kongra-Gel terör örgütü adına suç işlemek, terör örgütü propagandası yapmak suçundan iddianame hazırlanarak dava açıldı.
Adana Kriminal Polis Laboratuvarları'ndaki ekspertiz incelemesi sonucu, ellerinden alınan svab (kalıntı) örneklerinde yanıcı ve parlayıcı madde izine rastlanmayan Abdullah'ın, daha önce herhangi bir suça da karışmadığı belirlendi.
İl Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez'in de talimatıyla Abdullah D. ve ailesiyle görüşen Çocuk Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler, daha sonra eğitim ve topluma kazandırılması talimatı doğrultusunda aileye çeşitli yardımlarda bulundu.
Çocuk polisinin her kendisini ziyaretinde suçsuz olduğunu ve olay gününü tekrar tekrar anlatan Abdullah, yarım bıraktığı okuluna da polisler sayesinde geri döndü. Geçen yıl 7'nci sınıfta okulunu terk eden Abdullah, Orhan Gazi İlköğretim Okuluna yeniden kaydettirildi.
Okul giysileri ve kırtasiye malzemeleri karşılanan Abdullah, yeniden derslerine sarılarak, kısa sürede sınavlarda başarılı sonuçlar almaya başladı.
Öğretmenleri tarafından da sevilen küçük Abdullah, Emniyet Müdürü Kesmez'in de arzuladığı gibi topluma yeniden kazandırılmaya çalıştığı sırada hakkındaki dava sonucuyla karşılaştı.
Çocuk polisinin de sürekli ziyaret ettiği ve okuluna giderek eğitim durumunu takip ettiği Abdullah, istinat edilen suçlardan toplamda 4 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Abdullah D, olay günü mahalledeki bir düğünden arkadaşlarıyla döndüğünü, gösterinin yapıldığı sokağa geldiğinde arkadaşlarından ayrılarak evine doğru ilerlediğini anlattı.
Eve doğru gelirken ateş yakıldığını gördüğünü ifade eden Abdullah, şunları kaydetti:
''Olay sırasında tek suçum oradan geçmek. Düğünden dönüyordum, bir tır geçebilsin diye yoldaki taşların bir kısmını kaldırdım. Sonra oradan uzaklaşmaya başladım. Bu sırada polisler müdahaleye başlayınca, gösterici çocuklar ara sokaklara dağıldı. Ben ise nasıl olsa suçum yok diye rahat rahat yürümeye devam ettim. Polis gelip beni yakaladı.''
Abdullah D, polis üniformasının hayallerini süslediğini belirterek, ''Hep polis dizileri izliyorum, çocukluğumdan beri polis olmayı hayal ediyorum. İmrendiğim kişilere karşı nasıl taş atıp, gösteri yaparım. Büyünce polis olmak istiyorum. Bunun için okuluma devam ediyorum. 14 yaşındayım, ben bu cezayı hak etmedim'' diye konuştu.
Oğlunun aldığı ceza karşında oldukça üzgün olduğunu anlatan baba Mehmet N. D. ise, çocuğunun terör örgütüyle bağlantılı olabileceğini kabullenmediğini, ailesinin de kendisinin de örgütü sevmek bir yana nefret ettiğini kaydetti.
Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde yaşarken 1995 yılında köylerine PKK'nın saldırıda bulunduğunu, anneannesi ve kız kardeşinin öldürüldüğünü vurgulayan baba, şöyle konuştu:
''Ninem ve kardeşim PKK tarafından katledildi. Nasıl olur da onları savunuruz? Başbakanımız Erdoğan'a sesleniyorum, ne olur bu çocukların sorununa çözüm bulun. Benim oğlum suçsuz, buna adım gibi eminim. Oğlum bugüne kadar başka herhangi bir terör eyleminin yanından bile geçmemiştir. Eğer gerçekten söylenilen suçu işlemiş olsaydı, kendi ellerimle cezaevine teslim ederdim" dedi.
Baba Mehmet N.D, karara itiraz ederek, Yargıtay'da temyize gideceklerini, çocuğunun eğitimine devam etmesi için çabalayacağını söyledi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 09:45

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa