Ekonomi
  • 1.8.2004 11:17

BU DÖNEMDE HANGİ İŞLETMELER KAZANACAK

Kitap olarak yayımlanan raporda, enflasyonun son 5 yıldır belirli çalkantılarla birlikte sürekli azalma gösterdiği, bu azalmanın da 2002 seçiminden sonra tek parti iktidarıyla daha istikrarlı seyir izlediği ve tek haneli rakamlara düştüğü belirtildi. Raporda, kar oranlarının yüksekliğine değil, cirolarının yüksekliğine önem veren işletmelerin bu dönemde para kazanabileceği kaydedildi. İç talebin daralması, arzın artması, rekabetin yoğunlaşması, faizlerin gerilemesi, işletmelerin nispeten yüksek mamul mal ve hammadde stoklarına sahip olması gibi faktörlerin enflasyonun düşmesinde rol oynadığı kaydedilen raporda, bu dönemde ekonominin canlanma içine girdiği bildirildi. Raporda, düşük enflasyon ortamına uyum sürecinde işletmelere öneriler 14 başlık altında toplandı. İşletmelerin, kurumsallaşmalarını tamamlamaları gerektiği vurgulandı. Düşük enflasyon ortamında hammadde ve diğer girdi fiyatlarının düşük olmasının üretimin artırılması için iyi bir fırsat sağladığı, ancak talebin düşük olmasının üretimi kısıtlaycı etki yaptığı belirtilen raporda, üretimi artırmaya yönelik tedbirler şöyle açıklandı: ''Daha düşük kar marjlarıyla çalışarak daha çok satmak ve sonuçta daha çok üretim yapmak. Ürün çeşitlendirmesi, ürün yeniliği uygulamalarına gitmek. Girdiler açısından dış bağımlılığı azaltmak. Standart üretim planları yerine, piyasaya dönük, değişken siparişe dayalı üretim uygulamalarına ağırlık vermek.'' İşletmelerin, ürün stoklarını eritmeleri gerektiğine de dikkat çekildi. ''YATIRIM PLANLAMASI YAPIN'' Düşük enflasyon dönemlerinde fiyatlarda ve reel faizlerdeki düşmenin yatırımları artıracağı vurgulanan raporda, hükümetin istihdamı artırmaya yönelik sağlayacağı yatırım teşvikleri ile kredi kolaylıklarının takip edilmesi gerektiği belirtildi. İşletmelere, şunlar önerildi: ''Mevcut yatırımlarınızı gözden geçirin, verimlilik artışı sağlayacak nispeten küçük yatırımlara yönelin. -Önümüzdeki 5 yıl için yatırım planlaması yapın. -Büyüme, birleşme ve diğer işletmeleri devralma fırsatlarını gözleyin. -Yatırımlarınızın büyük bölümünü özkaynaklardan temin edin. -Gelir elde ettiğiniz ve harcama yaptığınız para cinsinin uyumlu olmasına dikkat edin.'' Türkiye'de işsizlik oranının yüzde 10.5 düzeyinde olduğuna dikkat çekilen raporda, ''Fiyat düşüşleri istihdamı bir miktar arttırmış, fakat işsizliği azaltmamıştır. İşsizliğin azalması yeni, büyük hacimli yatırımlara bağlıdır'' denildi. ''DÖVİZ YERİNE, TL CİNSİNDEN LİKİTTE KALIN'' Para yönetimine dikkat edilmesi gerektiği belirtilen raporda, işletmelere şu uyarılar yapıldı: ''Bu dönemde döviz kurları istikrarlı olacaktır. Döviz bir yatırım aracı olmayacağından, kısa dönemli çalkantılara kapılıp ani kararlar vermeyiniz. Döviz yerine daha çok TL cinsinden likitte kalınız. Kur riski almayınız.'' Düşük enflasyonlu ekonomi ortamında ve kemer sıkma döneminde iç piyasadaki daralmanın işletmeleri dışarıya yönelttiğine işaret edilen raporda, bugüne kadar hiç ihracat yapmayan küçük ve orta boy işletmelere, ihracata yönelmeleri tavsiye edildi. Raporda, düşük enflasyon ortamında tüketicilerin ''fırsatları yakalama'' yerine ''bekle ve gör'' eğilimiyle hareket ettiği, bu nedenle işletmelerin satışlarını haftalık, aylık ve dönemsel takip etmeleri gerektiği aktarılarak, vadeli satışlara önem verilmesi gerektiği belirtildi. ''Fiyat istikrarının'' müşterilerin temel beklentisini oluşturacağı ifade edilen raporda, fiyatları makul seviyelerde tutmak ve ürünleri yüksek fiyat indirimleriyle müşteriye sunmamak gerektiği bildirildi. ''KARA ODAKLANMAYIN'' Kar haddinin tespiti konusunda işletmelere, ''kar hadleri konusunda makul ve istikrarlı olarak uygulanacak politikalar geliştirmeleri, kar yerine müşterilerin satın alma davranışlarının sürekliliğine odaklanmaları, uzun zaman diliminde karlı olma davranışına yönelmeleri'' önerildi. Raporda, şunlar kaydedildi: ''Düşük enflasyon ortamında yüksek kar marjı alışkanlıklarından vazgeçmeyen işletmelerin batması kaçınılmazdır. Kar oranlarının yüksekliğine değil, cirolarının yüksekliğine önem veren işletmeler bu dönemde para kazanabileceklerdir. Bunun piyasa diliyle ifadesi, sürümden kazanmaktır.'' Harcama eğilimlerininin kontrol altına alınmasının önemi vurgulanan raporda, ''Düşük enflasyon dönemi, 'ayağın tam olarak yorgana göre uzatılmasını' gerektirir. Açılma, yüksek oranda risk üstlenmedir. Kaynağı belli olmadan herhangi bir harcama yapmayın'' denildi. Devletin, düşük enflasyon ortamında daralan iç piyasa nedeniyle bir ölçüde gelir kaybına uğrayacağı bildirilen raporda, işletmelerden vergi ödemelerinde titiz olunması istendi. Finansal imkanlardan yararlanma konusunda işletmelere, atıl durumdaki gayrimenkullerini satarak sermaye yapılarını güçlendirmeleri, öncelikle özel finans kurumlarından fon kullanmaları önerisinde bulunuldu. ''MAAŞLARDA, PERFORMANSI ÖN PLANA ÇIKARIN'' Raporda, insan kaynaklarının etkili şekilde yönetiminin önem kazanacağı düşük enflasyon ortamında işletmelerin personeline daha düşük ücret artışı verme eğilimine girdikleri belirtilerek, uygulanabilecek tedbirler şöyle sıralandı: ''Maaş ve ücretlerde artış için performans kavramı ön planı çıkarılır. -Enflasyon ayarlaması 6 aylıktan, 1 yıllık döneme çekilebilir. -Para dışı motivasyon araçları devreye alınmalıdır. -Destek elemanlarında azaltmaya gidilerek, doğrudan üretim ve satış gücünde çalışan personelin maaşlarında iyileştirme yapılabilir.'' MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat, yaptığı değerlendirmede, düşük enflasyon ortamının geçiş ekonomisini yansıttığını, geçiş ekonomisinin ise 3-5 yıl gibi kısa veya 10-20 yıl gibi uzun bir dönemi kapsayabileceğini belirtti. İşletmelerin sağlıklı şekilde gelişebilmesinin, güçlü ve istikrarlı bir ekonomi içinde mümkün olacağını vurgulayan Bolat, ''Ekonomik istikrarı sağlamak sadece hükümetlerin görevi değildir. İşletmeler, yöneticiler, sendikalar ve tüketiciler bu uğurda birlikte çaba harcamak zorundadırlar'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:40

İLGİLİ HABERLER