BU KADIN TÜRKİYE'DE İLK VE TEK

O, Türkiye’deki 126 profesyonel futbol kulübü başkanı arasındaki tek kadın.

Kararlı ve hırslı, borç içindeki Çankırı Belediyespor’u düze çıkaracak. Sevda Karaali Şireci’nin geçen yıl giydiği kulüp başkanlığı ceketini nasıl taşıdığını görmek için birlikte maç izledik, ilginç borç hikâyelerini dinledik.

Ankara’nın artık köhnemeye yüz tutmuş futbol stadyumu Cebeci İnönü’de güneşli bir pazar öğleden sonrası. Birazdan Hacettepe ile Çankırı Belediyespor arasındaki Türkiye 2. Ligi maçının başlama düdüğü çalacak. 20 bin kişilik stadın tribünlerinde taş çatlasa 400 seyirci var. Protokol tribünü sadece erkeklerle dolu. Aaa o da ne? Tribünün en önünde kulüp
başkanlarına ayrılmış kısımda şık giyimli bir kadın oturuyor. Kim mi? Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig ve 3. Lig’deki 126 kulübün erkek başkanları arasında tek kadın kulüp başkanı Sevda Karaali Şireci. Şireci (40), 8 Ağustos 2009’dan beri 2. Lig’deki Çankırı Belediyespor’un başkanı.

FUTBOLLA BU KADAR İLGİLİ DEĞİLDİ

Aslında Sevda Hanım bir yıl öncesine kadar futbolla bu kadar ilgili değildi. Bağlarını koparmamasına karşın yıllardır da Çankırı’da yaşamıyordu. Ortaöğrenimden sonra İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. 1992’de Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından açılan sınavla işe alınan 5 bin 200 üniversite mezunundan biri oldu ve 13 yıl İzmir, Diyarbakır ve merkez teşkilatlarında AR-GE çalışmaları yaptı, projeler geliştirdi.

GÜVENLİK ŞİRKETİ SAHİBİ

Emniyet’teki görevinden 2005’te istifa edip iş hayatına atıldı. Sadece Ankara’nın değil Türkiye’nin en büyük gösteri salonlarından Anadolu Gösteri Merkezi’nin işletmesini yürütüyor. Aynı zamanda bir de güvenlik şirketi sahibi. Hep işinin başında bir işkadını.

“Başkanlık öncesinde futbola ilgim yok değildi. Milli maçları mutlaka takip ederdim.

Çankırı’ya döndüğüm vakitlerde ara sıra Belediyespor’un maçlarına giderdim” diyor Şireci.

2009 yılı hem onun için hem de Çankırı Belediyespor için bir dönüm noktası oldu. Çankırı Belediyespor da birçok Anadolu takımı gibi yıllardır borç sarmalının içindeydi.

Belediye haricinde destek veren çıkmıyordu. Hatırı sayılır biri elini taşın altına sokmadığı
takdirde kulüp kapanmanın eşiğine gelecekti. 2008-09 futbol sezonunun sonlarına doğru, takıma sahip çıkacak hami olarak Sevda Karaali Şireci’nin adı ön plana çıktı. Belediye başkanının telkinleri de bunda rol oynadı. “Başkanlık hiç aklımda değildi” diye anlatmaya başlıyor Şireci: “Ama stadyumda seyirciler ‘Çankırı Sevda’sı’ yazılı pankartlar açtı. Beni
ikna etmek için imza kampanyası bile düzenlediler. Aileme baskı yaptılar.”

FUTBOLCULAR KAÇTI, YENİ TAKIM KURDUK

Sonunda Şireci’nin aklı kulüp başkanlığına yattı ama bir şartı vardı: 8 Ağustos’ta toplanacak kulüp genel kurulu öncesi kulübün delege yapısı değişecekti. Bu şartı kabul edildi, Şireci’ye yakın 40 kişi kulübe üye olarak kaydedildi. Şireci genel kurulda oyların tamamına yakınını alarak başkan seçildi. Ama sorunlar bir anda çözülmemişti tabii ki: “Sezonun başlamasına çok az süre vardı. Önceki sezondan alacaklı oyuncular şehri terk etmişti, takımda neredeyse futbolcu kalmamıştı. Yeni yönetim kurulu olarak 700 bin TL’lik makul bir bütçeyle eylül ortasına kadar yeni bir kadro oluşturduk.”

ELİNE FATURA ALAN GELDİ

Takım iyi kötü sezona hazırdı ama Çankırı Belediyespor’un üzerinde başka bir kara bulut dolaşıyordu: Borçlar. Sevda Hanım’a ilk günlerde, kulübün toplam borcunun 460 bin TL’ye ulaştığı söylenmişti. Ancak gerçek çok farklıydı: “Bir ay geçmeden her yerden alacaklılar çıkmaya başladı. Kulüp çaycısından şehir bandosuna, onlarca kişi faturalarla
çıkageldi. Kulübe 7 ton balık sattığını iddia eden mi istersiniz, 400 bin TL’lik inşaat malzemesi sattığını söyleyen mi? Her an yeni bir alacaklı arayacak endişesiyle hayatımda ilk kez cep telefonumu açmaktan korkar hale geldim.”

HERKES GARİP DAVRANDI

Mali kayıtlar birçok Anadolu kulübündeki gibi doğru düzgün değildi. O 460 bin TL’lik borç bir ay içinde 900 bin, iki ay içinde 1 milyon 200 bin TL’ye yükselmişti. Bunun üzerine yönetim kurulu olarak bağımsız mali denetim talep ettiler. Bu denetimden sonra savcılığa suç duyurusunda bile bulundular: “Başkanlıkla beraber futboldaki bütün pisliğin ve entrikanın ortasında buldum kendimi. Borç mevzuu bir yana, futbolcuların ve antrenörlerin çok garip davranışlarıyla karşılaştım. Sırf bu yüzden geçen sezonun ortasında yeniden takım kurduk. Halbuki asıl görevim, idari ve mali alanı düzenleyip kulüp için projeler geliştirmek.” Şireci, projelerle uğraşıp saha içi işleri teknik ekibe bırakıyor. Ama takımdaki futbolcuların hepsini de tanıyor: “Bazen kahvaltılarına veya yemeklerine eşlik ediyorum.

Bazı maçlardan sonra soyunma odasına da iniyorum. Ama her an onlarla haşır neşir
değilim. Başkan seçildiğimden beri hiçbir karşılaşmayı kaçırmadım. Bence futbol biraz hücuma dönük oynanmalı, hareketli bir maç izlemek hoşuma gidiyor.”

PARA TOPLAMAK İÇİN KAMPANYA

“Çankırı Belediyespor sadece İddaa geliriyle ayakta durmaya çalışıyor. Hiçbir tesisi, hatta antrenman sahası bile yok. 18’de 18 Taraftar Kartı kampanyasını başlattık. 18 hem Çankırı’nın plaka numarası hem de özgürlüğün yaşı. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli şehirlerine dağılmış 2 milyona yakın Çankırılı arasında yoklama yaptırdık; bu kampanya için bir yıl süreyle ayda 18 TL’lik katkı yapacaklarına kanaat getirdik. 8 binden fazla kişinin katılmasını ve 4 milyon TL toplamayı umut ediyoruz.”

YÖNETİME KADINLARI TOPLADI

Sevda Karaali Şireci, babası Mustafa Karaali, kardeşi Erdoğan Karaali ve eşi Hakan Şireci gibi kendine yakın isimleri yönetim kurulu üyesi yaptı. Beş kadını da kurula soktu:

Amigolardan sorumlu yönetici Hacer Öztürk, futbol proje sorumlusu Ilgar Sümertaş, hukuk işlerinden sorumlu Alev Aybars, AR-GE sorumlusu Nihal Sevilen ve mali işlerden sorumlu Elif Çiçek.

ANONS İÇİN DAVULCU TUTTUK

“Bize destek sözü veren Çankırı Belediyesi’yle mali denetimden sonra ipler koptu.

Belediye bütün desteğini çekme kararı aldı, bazı alacakları için İddaa gelirimize temlik koydurdu. Stadın suyunu kesti, şehirdeki maçlar için anons yapmaktan vazgeçti. 10 davulcu tuttuk, sokak sokak dolaşıp seyircileri stada çağırıyor.”