BÜYÜKANIT’I ŞAŞIRTAN BÖLÜK KOMUTANI GAZETECİ!..

29 Ekim Resepsiyonu için önceki gün Çankaya Köşkü’ndeydik.

Geçen yıllara göre daha kalabalık bir davetli grubu vardı.

Rektörler ve askerler tam kadro gelince, koca salonda kımıldayacak bir yer kalmadı.

Cumhurbaşkanı ile tokalaşmak için girişte sıraya giren davetliler, ancak yarım saat süren bir bekleyişten sonra salona girebildi.

Hükümet ve AK Parti grubundan davete ilgi azdı.5-6 bakan ve 15 civarında AK Parti milletvekili Köşk'e geldi.

Başbakan Erdoğan salonda 5 dakika kalınca, gazeteciler mecburen askerlere yöneldi.

Çünkü konuşturacak başka kimse yoktu.

Komutanlarla konuşurken olağan taktik gereği önce lafa futboldan girildi.Ardından gündemdeki konulara gelindi.

Genelkurmay Başkanı Org. Özkök özellikle YÖK’ün Van tepkisiyle ilgili müthiş bir çıkış yaptı.

Özkök Paşa şunları söyledi:

-Bana grup olarak da gelip, şu durumda yapsalardı, soğuk bakardım. Açıkça söylüyorum. Birşey olmadı, yani şimdi olmadık şeyi soruyorsunuz bana, ama fikrimi izah edeyim diye söylüyorum. Ama bir YÖK Başkanı, benim en saydığım kişi her zaman gelir. Bir üniversite rektörü önemli bir şey varsa bana gelir. Toplu hareket için gelinirse, o beni ilgilendirmiyorsa... Mesela harp okulumun eğitimi ile ilgili geleceklerse, gelsinler. Böyle bir şey istemediler benden, açıkça söyleyeyim.

Arkasından 29 Ekim mesajında yaptığı, “sabrımız taşıyor” vurgusunun açtı.

Paşa bu ifadesinden tek bir kesimi kastetmediğini, internette bazı sitelerin TSK’ya çok ağır ifadelerle saldırdığı, bir takım lobilerin askerleri hedef alan çalışmalar yaptığını anlatarak, “bunlar sabrımızı taşırıyor” dedi.

Sohbetin sonunda, “Ben bu tür yerlerde her kelimeyi dikkatle seçiyorum.Bakalım bu sözlerim yarın gazetelerde nasıl çıkacak doğrusu çok merak ediyorum.Bazen haberin içeriği doğru oluyor ama başlıklar farklı veriliyor.Yarınki gazeteleri okumak için şimdiden sabırsızlanıyorum” dedi.

Genelkurmay Başkanı Özkök’ten ayrılıp, hemen arkasında bulunan Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Büyükanıt’a yöneliyoruz.

Büyükanıt, özellikle Barzani’nin son açıklamasına öfkeli.

1997 yılının sonbaharında Talabani ve PKK’nın, Barzani’yi yok etmek için anlaştığını anlatan Büyükanıt, “O tarihte biz bu adamın canını kurtardık.Şimdi kalkmış, ‘Türkiye PKK ile barışçı bir çözüm için masaya oturmalı’ diyor.Teröristle nasıl anlaşılır? Askerlerimizi şehit eden teröristlerle barışçı anlaşma olur mu ?” diyerek tepkisini ortaya koydu.

Son MGK toplantısında yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi ile ilgili bilgiler bazı medya kuruluşlarında yer almıştı.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’de bu olaya çok sert tepki göstererek, “Bu bilgiler basına nasıl sızdırıldı?” diye sormuş, ardından da bunu sızdıranların bulunması için istihbarat teşkilatına talimat verildiği açıklamıştı.

Kara Kuvvetleri Komutanı bu olayla ilgili ilginç bir yaklaşım gösterdi:

-Ben bu bilgilerin kim tarafından sızdırıldığını bilmiyorum.Kimseyi de suçlamıyorum. Ancak 25 Ekim tarihli gazeteleri önünüze alın bir bakın.En geniş hangi gazete bu haberi vermişse, sızdıranda o taraftandır.

Büyükanıt’a kastınız, “iktidar yanlısı bir gazete mi ?” diye sordum.

“Ben bir şey demek istemiyorum.İsim de vermem. Ancak siz gazetelere bakarak bunu tahmin edebilirsiniz” diye cevap verdi.

Büyükanıt’la yaptığım sohbet sırasında yanımda Ankara İhlas Medya Grubu Başkanı Nuri Elibol’da vardı.

Biz Büyükanıt Paşa ile konuşurken eski MGK Genel Sekreteri emekli Org. Tuncer Kılıç’ta yanımıza geldi.

Kılıç Nuri Elibol’a sarıldı.Sonra Büyükanıt’a dönüp, “Biz Nuri ile 4 yıl birlikte çalıştık. O benim komutam altında bölük komutanlığı yaptı.Askerliğim boyunca Nuri gibi bir bölük komutanı görmedim.Askerlerinin her derdini bilir, ailelerini bile tanırdı.Hatta bölükte askerlerin doğum günü için özel partiler düzenlerdi. Onun bölüğü yer yarışmadan da birinci çıkardı” dedi.

Karşısındaki gazetecinin geçmişte bölük komutanı olduğunu öğrenen Org.Yaşar Büyükanıt önce şaşırdı, Ardından iltifat etti.

Nuri Elibol, TSK’da uzun yıllar görev yapmış emekliye ayrıldıktan sonra gazeteciliğe geçmiş bir isimdi.

Elibol’la Büyükanıt, özellikle PKK ile verilen mücadelenin teknik yönüyle ilgili uzun bir sohbete daldılar.

Bir 29 Ekim resepsiyonu böyle noktalandı.