'BÜYÜKANIT İÇİN SORUŞTURMA İSTEYEN SAVCIYI KUTLAMAK LAZIM!'

Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarı kaya’nın, Şemdinli’de 9 Kasım’da bir Kitapevi’ne düzenlenen bombalı saldırıyla ilgili olarak hazırladığı iddianamede, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında, adil yargılamayı etkileme dahil çeşitli suçlamalarla ilgili soruşturma açılmasını istemesiyle ilgili konuşan emekli askeri hakim Ümit Kardaş’a göre, cesareti için o savcının tebrik edilmesi gerekir ve mesele, Büyükanıt’ın suçlu olup olmadığı değil, özellikle Güneydoğu’daki hukuk dışı düzenin irdelenmesidir.

 ‘SORUN SULANDIRILIYOR’

Bugün ile söyleşisinde, sıkıyönetim döneminde, 1980 ve 1981 tarihleri arasında Diyarbakır Sıkıyönetim Savcılığı yaptığını anımsatan Kardaş, bizzat kendi yaşadığı deneyimlerden yola çıkarak, Savcı Sarıkaya’nın, söz konusu iddianameyi hazırlayarak bile büyük bir cesaret örneği gösterdiğine dikkat çekti. Kardaş, iddianamesinde üst düzey bir komutan olan Büyükanıt’ı suçlayıcı ifadelere yer verdiği için savcının politize olduğu, askerin yıpratılmaya çalışıldığı ve bu yılın Ağustos ayında iki yıllığına Genelkurmay Başkanlığı’na atanması beklenen Büyükanıt’ın önünün kesilmek istendiği yolundaki yorumların, Şemdinli olayıyla bir kez daha ortaya çıkan gerçek sorunun sulandırılmasından öteye gitmediğini savladı. 1980 yılından itibaren Güneydoğu’da yaşanan olaylarla ilgili olarak en üst sorumludan başlayarak ister asker, ister sivil olsun soruşturma açılması nın zorunlu olduğuna dikkat çeken Kardaş, şu görüşleri dile getirdi;

 “Bölgede yaşananları 3-5 kamu görevlisinin işgüzarlığı gibi göstermek koskoca bir yalan olur. Bu bir sistemin uygulanması meselesidir. Siyasetçilerin seyrettiği bu hukuksuz sistem yukarıdan en alt birime kadar bilinçle uygulanmaktadır. Jitem , özel tim ve koruculuk gibi özel düzenlemelerin bu sistem tarafından düzenlenip, uygulandığı açıktır. Bu sanıklardan birinin Kara Kuvvetleri Komutanı tarafından kamuoyuna açık bir şekilde desteklenmesi ve Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesinde söz konusu komutana yönelik Diyarbakır’da görev yaptığı 1996- 1997 yıllarına ait suçlamalar birlikte değerlendirildiğinde, durum yargıyı etkilemekten çok daha vahim bir oluşumu göstermektedir.”

‘SİS PERDESİ ARALANMALI’

Kardaş’a göre bu durumda yapılması gereken, bu olayı basitleştirip, askeri veya dar bir siyasi alana çekmek değil, aksine bu saptamaları genel resmin içine oturtmak olmalıdır. Kardaş, “Siyasi iktidarın bu gelişmeleri bir generalin tasfiyesi yönünde mi kullanacağı yoksa uygulanmış ve halen uygulanan sisteme yönelik bir hukuksal hesaplaşmanın yollarını açacak ve bunu kolaylaştıracak şekilde mi hareket edeceği önemlidir” dedi. Ancak Kardaş, kendi zaafları ve yumuşak karnı olan hükümetin Şemdinli olayını, bölgedeki hukuk dışılık üzerindeki sis perdesinin kaldırılması açısından bir vesile olarak görüp, olayları araştıracağına inanmadığını belirtti.

Emekli askeri hakim Kardaş, bölge halkına hukuksuzca eziyet eden sistemin insanları nasıl bir mağduriyet duygusuna sevk ettiğini, nasıl aşağılayıp öteki haline getirdiğini, nasıl çaresiz ve umutsuz kıldığını anlamayanların içlerindeki ahlak kanunu ile hesaplaşmaları gerektiğine de işaret etti.

Kardaş, Büyükanıt’ın iddianamede yer alan suçlamalarla ilgili olarak yargılanması halinde Genelkurmay Başkanlığı ihtimalinin azalması olasılığının bulunduğuna işaret etmekle birlikte, tüm generallerin, işledikleri askeri olmayan suçlarla ilgili bile yargılandıkları askeri mahkemelerin ne ölçüde adil yargılama yaptığının da mercek altına alınması gerektiğine işaret etti.

(bugün)