Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, anadilde öğrenim konusunda ''Asıl sorun, 500 yıldır bir arada yaşadığımız Güneydoğu halkına Türkçe öğretilememesidir'' dedi.
Büyükanıt, Harp Akademileri'nde düzenlenen ''Küreseleşme ve Uluslararası Güvenlik Sempozyumu''nda gazetecilerle sohbet etti. Türkiye'de hep Kürtçenin öğretilmesiyle ilgili tartışmalar yapıldığını kaydeden Büyükanıt, şöyle konuştu:
''Asıl mesele ise Türkçenin öğretilmesinde. Çünkü 500 yıldır bölge halkı Türkçe ile yaşıyor. Biz 500 yıldır onlara Türkçe öğretemediysek asıl ayıp budur. Asıl yapılması gereken Kopenhag Kriterleri'nin 8. maddesi çerçevesinde resmi anadili onlara öğretmektir. Ve yapılması için zorlanması gereken de bu olmalıdır.''
Büyükanıt, Yunan hükümetinin Türkiye'yi Ege'de hava sahasını ihlal ettiği iddiasıyla Brüksel'e şikâyette bulunmasına da ''Kendi tezlerini AB yoluyla kabul ettirmek istiyorlar. AB yoluyla haklı olmayan edinimler çabası içindeler'' yorumunu yaptı.
Cehennemin ortasındayız
Büyükanıt, sempozyuma ilişkin değerlendirmede de, ''Danimarka ordusunda olsan, bunlara ne gerek var? Türkiye, cehennem çemberinin ortasında'' diye konuştu. Bölgenin yeniden şekillendiğini kaydeden ve paradigma kayması olduğunu söyleyen Büyükanıt, ''Türkiye'nin konumu, bermuda şeytan üçgeninden beter'' dedi.
Büyükanıt, sempozyumu düzenleyen Genelkurmay Stratejik Araştırma ve Etüt Merkezi'nin (SAREM) bu sempozyumda kendisini ispatladığını ve artık uluslararası kuruluşlarla işbirliğine gitmesi gerektiğini söyledi.
İki gün boyunca akademisyenlerin küreselleşme ile ilgili dile getirdikleri düşünceleri Genelkurmay olarak değerlendireceklerini belirten Büyükanıt, şunları söyledi:
''Yağan yağmur tarlaya bereket getirirken, şemsiyeniz yoksa sizi de ıslatır. Küreselleşmenin üzerinde bu kadar tartışılıyorsa tanımı yapılamamış demektir. Tanımlayamadığımız bu olgu bizi etkilemeye başladı. Asit yağmuru gibi ya da iyi bir yağmur gibi bu süreç geleceğimizi nasıl yönlendirecek. Yavaş gelişen paradigmayı algılamayıp sonra değişik bir şeyle mi karşılaşacağız. Eğer hepimiz tehditlerden ve krizlerden arındırılmış bir dünya istiyorsak, bunun ancak uluslararası refah farklılıklarının giderilmesi ile ve tüm ulusların barış içinde yaşaması için gerekli altyapının oluşturulması ile mümkün olacağını kabul etmemiz, bizler için insanlık görevidir.''(Milliyet)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:04