Medya
  • 12.6.2003 15:48

ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİNDEN İSTİFA

B A S I N A V E K A M U O Y U N A Biz, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD)’nin kurucuları, eski yöneticileri ve üyeleri, meslek ahlakını yok sayan bir anlayışın örgüte egemen olması üzerine ÇGD üyeliğinden istifa ettik. Tekelci sermaye yandaşlığı, savaş kışkırtıcılığı ve emek hırsızlığına karşı bir mücadele geleneğinden gelen ÇGD’nin kurulduğu günden beri sahip çıktığı ilkeleri ve meslek ahlakı, 31 Mayıs 2003 tarihinde toplanan son Genel Kurul’da büyük yara almış; gücünü medya patronlarından aldığını artık gizlemeyen bir grubun kongre taktikleriyle benimsettiği kararlarla ÇGD, kendisini var eden değerlerden farklı bir yola sokulmuştur. RTÜK Yasası’nın değiştirildiği dönemde, sermaye yanlısı tutumlarıyla ÇGD felsefesine ve dernek ilkelerine aykırı davrandıkları için Onur Kurulu tarafından üyelikten çıkartılan milletvekili ve köşe yazarları, Genel Kurul’da yeniden üyeliğe kabul edilmişlerdir. Bununla da yetinilmemiş, meslek ahlakı açısından en ağır ve çirkin suç olan intihal, yani fikir hırsızlığı, apaçık fikri emek hırsızlığı suçunu işlediği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararıyla kesinleşen Can Dündar, üyeliği iade edildikten başka Genel Yönetim Kurulu üyeliğine yeniden seçilerek, fikri emek sömürüsü suçu-hırsızlığı dolayısıyla adeta ödüllendirilmiştir. Özetle, “Oligarşinin tunç yasası” ÇGD içinde de işlemiş ve yönetici azınlığın çevresinde oluşan kabuk, örgüt iradesinin yönetime yansımasını engellemiştir. Sermaye yandaşlarını aklayan ve intihali ödüllendiren “irade”, düşünce suçundan hüküm giymesi üzerine üyelikten çıkartılan eski Genel Yönetim Kurulu üyesi Nevzat Onaran’ı ise sahipsiz bırakmıştır. Aynı “irade”, intihal suçu kesinleşen Can Dündar ile hakkında yoğun intihal iddiası bulunan başka bir kişiyi yönetim kurulu üyeliğine öneren, medya etiği üzerine yazdığı makale ve kitaplarıyla tanınan, akademik kimliğe sahip Doç. Dr. L. Doğan Tılıç’ı da genel başkanlığa getirmiş; ÇGD ilkelerine meydan okumuştur. (Ayrıca, yeni ÇGD Genel Yönetim Kurulu’nun, fikir hırsızlığı konusunda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan 43 yargıcın oybirliğiyle çıkan bir kararı görmezlikten gelerek, konuyu bazı meslek örgütlerince kurulacak komisyonlara havale etmesini; hukuk, bilim ve meslek ahlakı açısından gösterilen bir titizlik olarak değil, intihal utancını perdelemeye yönelik bir hafiflik olarak değerlendiriyoruz. Ciddi meslek örgütlerinin buna alet olmayacaklarına inanıyoruz. İntihalcinin, eserini çaldığı kişiden özür dilemeyi ve meslek örgütlerine başvurmayı suçun üzerinden 7 yıl geçtikten sonra akıl etmesindeki samimiyet derecesini de kamuoyunun takdirine sunuyoruz.) ÇGD’nin bayrağını asla yere düşürmeyen ve basın tarihinde onurlu yerlerini alan genel başkanlar Alaattin Orhan, Mahmut Tali Öngören, Rafet Genç ve Mustafa Ekmekçi’nin anılarına ve değerlerine saygılı, ÇGD’nin ilkelerine sadık delegelerin çabaları, Genel Kurul’daki bu ahlaki sapmayı önlemeye yetmemiştir. Sonuçta, örgütsel meşruiyeti tartışmalı bir genel kurulda, medya tekellerinin iradelerini yansıtan kararlarla ÇGD’nin örgütsel kimliğine amiral gemisinin AD damgası vurulmuştur. Bununla da kalınmamış, RTÜK yasası değiştikten sonra maskesini çıkartan patronuna övgüler düzen saldırgan ve iki yüzlü “pseudo gazeteci” bir yayın yönetmeni tarafından, (eski ve yeni) RTÜK yasasının sağladığı olanaklarla medya tekellerinin toplumu teslim alma girişimlerine karşı çıkan meslek ahlakına bağlı gazeteciler “faşist bir terör” estirmekle suçlanmıştır. ÇGD’nin içten içe çürüdüğü, son yıllarda iyice içeriksizleştirilen sol söyleminin, kamuoyuna yönelik bir demagojiden ve üst yöneticilerin mesleki açıdan kendilerini pazarlama çabasından ibaret olduğu da son Genel Kurul kararıyla tescil edilmiştir. ÇGD’de gelinen hazin nokta, “Medyadaki kirlenmenin esas olarak kurumsal sansür ve tekelci sahiplik yapısından kaynaklandığı; ancak, medya elitinin emrindeki çalışanların da genel olarak, hiyerarşideki yerleri ölçüsünde bu kirlenmeden etkilendikleri” tespitini doğrulamıştır. ÇGD artık, tüzüğünde yazılı misyon ve ilkelerin örgütü olmaktan çıkmıştır. İlkelerinden ve onurundan başka yitirecek şeyi olmayan ÇGD, yönetici azınlık tarafından emekçi kimliği ve onurlu geçmişi yadsınarak, medya tekellerine eklemlenmiş ve tekellerin yörüngesinde bir örgüte dönüştürülmüştür. Kabul edilmesi mümkün olmayan bu sonuç karşısında ÇGD’nin ilkelerine sadık biz kurucular, eski yöneticiler ve üyeler, içerden mücadele ile ÇGD’yi bu yozlaşmadan arındırma olanağı bulamadığımız için dernekten istifa ediyoruz. ÇGD’yi var eden ilkeleri ve onurlu tarihsel mirası sahipsiz bırakmayacağız; bu ilkeleri mesleki ve sosyal platformlarda savunmaya devam edeceğiz. Meslek ahlak ve ilkelerine duyarlı tüm gazetecileri, kendi örgütlerini sorgulamaya ve bu doğrultuda mücadele etmeye çağırıyoruz. 12 Haziran 2003 Cengiz KUŞÇUOĞLU (Kurucu Üye, Eski Genel Bşk.Yrd.) Metin AKSOY (Eski Genel Sekreter) Rahmi YILDIRIM (Eski Genel Başkan, Eski Onur Kurulu Başkanı, Eski Genel Sekreter) Muzaffer GEÇTOĞAN (Eski Onur Kurulu Üyesi) Fevzi B. ARGUN (Eski GYK Üyesi) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:09

İLGİLİ HABERLER