Geçtiğimiz hafta içinde Çanakkale Boğazı’nda elle yakalanan ve ilk incelemelerinde, türü tespit edilemeyen balığın, Doğu Atlantik kökenli olduğu ifade edildi.
45-50 santimetre boyundaki balığa, Trachipterus trachyterus (Kağıt ya da Kurdela Balığı) dendiği ve boyunun 3 metreye kadar ulaşabildiği belirtildi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Alpaslan, Çanakkale’de, tatlı su ile deniz suyunun birleştiği Sarıçay mevkiinde, elle yakalanan 45-50 santimetre boyundaki balık üzerinde incelemelerini sürdürdüklerini ve ilk tespitlerine göre balığın Doğu Atlantik kökenli olduğunu ve Akdeniz’de de görüldüğünü söyledi. Araştırmalar sonucu bu balığa (Trachipterus trachyterus-Kağıt ya da Kurdela Balığı) dendiğini bildiren Doç. Dr. Alpaslan, boyunun da 3 metreye kadar ulaşabildiğini söyledi.
Boğaz içinde bu balığın elle yakalanabilmesinin kendilerini şaşırttığını da vurgulayan Doç. Dr. Alpaslan, “Balığın derin su balığı olduğunu ve oldukça seri hareket kabiliyeti bulunduğunu incelemelerimizde tespit ettik. Ancak, burada bizim için ilginç olan nokta, bu özelliklere sahip bir balığın elle yakalanması oldu. Bizde araştırmalarımızı o yönde yoğunlaştırdık” diye konuştu.
“BOĞAZ SUYUNUN RENGİNİN DEĞİŞMESİ BALIĞI ETKİLEMİŞ OLABİLİR”
Doç. Dr. Mustafa Alparslan, araştırmaları sonucunda, Çanakkale Boğazı’nda ki deniz suyu renginin değişiminin de balığı etkilemiş olabileceğini tespit ettiklerini hatırlatarak, şunları kaydetti: “Çanakkale Boğazı’ndaki deniz suyu yaklaşık bir aydan bu yana turkuaz renge büründü. Bunun da nedeni, fitoplanktonik organizmaların aşırı üremeleri ve özellikle (Emilia huxleyi) türünün adeta patlama yapmasıdır. Bu organizma, kalsiyum karbonat kavklı olduğu için deniz suyunun normal mavi rengi, turkuaza dönmektedir. Balıkta bu nedenle mavi bir deniz suyundan, farklı bir renkteki deniz suyuyla karşılaşınca şok geçirmiş olabilir.”
Doç. Dr. Alpaslan balık üzerindeki incelemelerini sürdürdüklerini sözlerine ekledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:16
