
CAVİT ÇAĞLAR'A YENİDEN HAPİS YOLU GÖRÜNDÜ...
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, İnterbank'tan kurdukları bazı şirketler aracılığıyla kredi alıp, bunları kendi gruplarına aktardıkları gerekçesiyle eski bakan işadamı Cavit Çağlar, oğlu Mustafa Çağlar, dayısı Şükrü Şankaya, Şenol Şankaya ve Ergun Evcil'in de aralarında bulunduğu 35 kişinin hapis ve para cezalarına çarptırılmasına ilişkin yerel mahkeme kararını oybirliğiyle onadı.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde sabah yapılan temyiz duruşmasının ardından öğleden sonra karar açıklandı. Sabahki duruşmaya katılıp savunma yapan Cavit Çağlar, karar duruşmasına katılmazken, sanık Ergun Evcil ile sanık avukatları hazır bulundu.
Kararı açıklayan 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, yerel mahkemenin karar vermeye yetkili olduğunu, herhangi bir usuli engel bulunmadığını, Cumhuriyet Savcısının duruşmalarda hazır olduğunu belirtti.
Ülker, sanıklar Cavit Çağlar, Mustafa Çağlar, Şükrü Şankaya ve Şenol Şankaya'nın, 7 Ocak 1999'da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nca el konulan İnterbank'tan kredi almak için, 1997-98 yıllarında 3182 sayılı Bankalar Kanunu'ndaki engelleri aşmaya çalıştıklarını söyledi.
Ersan Ülker, ciroları uygun olmayan 31 paravan şirket aracılığıyla İnterbank'tan hile ve desise yoluyla alınan kredilerin kendi hesaplarına aktarıldığı yönünde mahkemenin tespitinin doğru olduğunu belirtti. Yerel mahkemenin suç vasfını tayininde herhangi bir eksiklik bulunmadığını anlatan Ülker, sanıkların ve sanık avukatlarının savunma haklarının kısıtlandığı, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, eksik soruşturma yapıldığı, para cezalarının hatalı hesaplandığı yönündeki istemlerine yönelik itirazlarının da reddedildiğini kaydetti.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, sanıklar ve avukatlarının dava zamanaşımı süresinin dolduğu yönündeki itirazlarının da reddedildiğini belirterek, Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen kararın oybirliğiyle onandığını kaydetti.
BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen mahkumiyet kararının onanması yönünde görüş bildirmişti. Sanıkların, dairenin kararından sonra karar düzeltme isteminde bulunma hakları var. Ancak bu istemin öncelikle cezanın onanması yönünde görüş bildiren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kabul edilmesi gerekiyor.
Sanıkların durumu 1 Haziran 2005'te yürürlüğe girecek olan yeni TCK'ya göre yerel mahkeme tarafından yeniden değerlendirilecek.
YEREL MAHKEMENİN KARARI
Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk yargılamada bütün sanıkların beraatına karar vermişti.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin bozma kararının ardından yapılan ikinci yargılamada ise Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi, İnterbank'tan kurdukları bazı şirketler adına kredi alıp, bunları kendi gruplarına aktardıkları iddiasıyla yargılandıkları davada, sanıklar Cavit Çağlar, oğlu Mustafa Çağlar, dayısı Şükrü Şankaya, dayısının oğlu Şenol Şankaya ve Ergun Evcil hakkında TCK'nın “dolandırıcılık” suçunu düzenleyen 504. maddesi diğer maddeleri uyarınca 3 yıl 10 ay 20'şer gün ağır hapis cezası ve 189 trilyon 69 milyar 962 milyon 757'şer bin lira ağır para cezasına çarptırmıştı.
Mahkeme, 30 sanığı da yine TCK'nin 504 ve diğer maddelerin göre, 2 yıl 7 ay 3'er gün ağır hapis ve 189 trilyon 69 milyar 962 milyon 757'şer bin lira ağır para cezasına mahkum etmişti.
ÇAĞLAR’IN SAVUNMASI:
Çağlar, bu dava ile ilgili 6 yıla yakın bir zamandır hiç konuşmadığını ve kendisinin Türkiye'nin tanınmış sanayicilerinden olduğunu söyledi. 9 yaşından beri çalıştığını ve fakir bir ailenin çocuğu olduğunu kaydeden Çağlar, ''Büyük bir mucize göstererek bugün bu yerlere geldim. Allah'a şükürler olsun 50 yıllık iş hayatımda yüzümü kızartacak bir şey yapmadım'' dedi. Üç dönem milletvekilliği, üç dönem bakanlık yaptığını hatırlatan Çağlar, siyasete girmesi ile ilgili o dönemde kendisine ''işadamının siyasete girmesi doğru olmaz'' şeklinde telkinler yapıldığını, ancak kendisinin bu sözlere kulak asmadığını söyledi. ''Ben iyi bir sanayici, iş adamı ve iyi bir babayım'' diyen Çağlar, sahibi bulunduğu Nergis Grubu'nun bünyesinde çok sayıda işçiyi çalıştırdığını, hatta devletin elinde bulunan birçok KİT'te çalışan insandan daha fazla yanında işçi çalıştırdığını söyledi. Mahkeme heyetine, ''Ben buraya gelerek vicdanlarınıza seslenmek istedim'' diyen Çağlar şunları söyledi:
''Beni dolandırıcılıkla suçluyorlar. Dolandırıcı dediğin bir masa bir sandalyesi olur. Ben o dönemde İnterbank'ı almış bir sanayiciyim. O günlerde grubun ihtiyacı olduğu için İnterbank'ı aldım. Bankaya el konulmasını isteyen benim. O dönemde Başbakan olan Mesut Yılmaz, Hazine Müsteşarı Yener Dinçmen ve TMSF yetkilileri ile görüştüm ve bankanın yönetimini siz alın dedim. Benim 3-5 milyar dolar mal varlığım var dedim ancak benim bu isteğim kabul edilmedi.''
Bankaya el konulmasının ardından haciz bombardımanına tutulduğunu söyleyen Çağlar, o dönemde ödeme imkanlarının kısıtlandığını söyledi. TMSF'ye 700 milyon doların üzerinde ödeme yaparak borcunun tamamına yakınını ödediğini kaydeden Çağlar, ''Biz İnterbank'ı bir lira zarara uğratmadık. Bizden önceki yönetim dönemindeki borçları da biz ödüyoruz. Borcumuzun büyük bir bölümünü ödedik. TMSF Başkanı borcumuzu ödediği için bana teşekkür etti'' diye konuştu.
Sahibi olduğu Nergis Holding'in aylık cirosunun 70-80 milyon dolar olduğunu kaydeden Çağlar, ''Yüksek mahkemenin haksız olarak verilen ceza kararını onaması durumunda bu fabrikalar çalışamaz. Haberin duyulmasının ardından bizim başımıza bela olan Çin ve Hindistan malları Türkiye'yi istila eder'' dedi.
Duruşmada söz alan Çağlar'ın avukatları, Yerel Mahkeme'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde yer alan adil yargılama ilkesine bağlı kalmayarak savunma haklarını kısıtladığını söyledi. Sanık avukatları yerel mahkemenin bunu zaman aşımını gerekçe göstererek yaptığını söyledi.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:53