Gündem
  • 28.8.2008 15:41

C.BAŞKANI GÜL: "KIBRIS MESELESİ, GÜNEY OSETYA VE ABHAZYA'DAN FARKLIDIR"

MUAMMER TAN
ANKARA  - Cumhurbaşkanı Gül ve KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Gül, Kıbrıs meselesi ve Kıbrıs Türk halkının bugüne kadar sürdürdüğü haklı mücadelesine her zaman önem ve öncelik verdiğini belirterek, 21 Mart'ta başlayan müzakere sürecinin olumlu sonuca ulaşmasını temenni etti. Kıbrıs sorununu adil ve kalıcı çözüme ulaşması amacıyla sürdürülen müşterek çalışmalar bağlamında KKTC Cumhurbaşkanı Talat ile tekrar bir araya
geldiklerini ifade eden Gül, toplantıya Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Babacan'ın da katıldığını bildirdi. Ada'da 3 Eylül 2008 tarihinde başlayacak kapsamlı müzakere sürecinde Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye'nin Ada'daki çıkarlarının korunması, Türkiye ile KKTC arasındaki dayanışma ve yakın işbirliğinin daha da güçlendirilmesi hususlarında görüş alışverişinde bulunduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
"Kıbrıs'ta çözüm, BM çatısı altında BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu çerçevesinde Ada'daki gerçekler temelinde iki eşit halk ve iki kurucu devlet tarafından oluşturulacak yeni bir ortaklıkla bulunulacaktır. Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi devam edecektir. Bu saydığım unsurlar çerçevesinde Ada'da ve tüm bölgede barış ve istikrarın yerleşmesini teminen ilgili tüm tarafların çaba göstermeleri, uluslararası toplumunda bu yönde adımlar atmasını bekliyoruz. Türkiye, 3 garantör devletten biri
olarak, 3 Eylül'de başlayacak müzakerelerin hedefe ulaşması için de her bakımdan destek sağlayacaktır. Talat tarafından benimsenen yapıcı tutumu takdirle karşılıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türkü'nün huzur ve güvenliğinin sağlanması, hak ve hukukun korunması için üzerine düşeni bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra yapmayı kararlılıkla sürdürecektir."
Cumhurbaşkanı Gül, Kıbrıs Türk tarafının çözüm çabalarını desteklerken, diğer yandan da Kıbrıs Türkü'nün mutluluk ve refahı, KKTC'nin her alanda gelişip güçlenmesi için üzerlerine düşen tarihi sorumluluğu da yerine getirmeye devam edeceklerini dile getirerek, "KKTC halkı üzerindeki, haksız, gayri nizami hukuk dışı kısıtlamaların kaldırılması her zaman ki gibi önceliğimizi teşkil edecektir" diye konuştu.

"KIBRIS MESELESİ, OSETYA VE ABHAZYA'DAN FARKLIDIR"
Cumhurbaşkanı Gül, gazetecilerin sorusu üzerine, Kıbrıs meselesinin Güney Osetya, Abhazya ve Kosova'ya benzemediğini söyledi. "Kıbrıs meselesinin kendine göre çok pozitif ve avantajlı yönü var" diyen Gül, şöyle devam etti:
"Öncelikle Soğuk Savaş dönemlerinin bir meselesi değil, bu mesele. Kıbrıs Türkleri ve Kıbrıs Rumları, Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken ortak olarak kurmuşlardır. Ortaklığın şartları yerine getirilmediği için problem çıkmıştır. Ayrıca, BM'de devam eden uzun bir müzakere süreci vardır. Tek tarafın iradesiyle bir referandum yapılmıştır. Bütün bunlar dikkate alındığında Kıbrıs Türklerinin, Kıbrıs meselesinin çok daha haklı ve çok daha meşru bir mesele olduğunu herkes görecektir."
Bir gazetecinin, 'Kıbrıs sorunun çözümünde müzakereleri desteklediğini söylediniz. Bir başka konuşmanızda da (Kıbrıs konusundaki duruşumuzu sürdürüyor) dediniz. Bunu biraz açabilir misiniz?' yönündeki sorusu üzerine Gül, Kıbrıs meselesinin sadece Kıbrıs'ın değil, Türkiye'nin de meselesi olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanlığı döneminde olduğu gibi şimdi de en fazla zaman ayırdığı konunun Kıbrıs olduğuna işaret eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlk ziyaretimi de KKTC'ye yapmışımdır. Bu önceliğimiz her zaman devam edecektir. Türkiye ve KKTC iyi niyetli. Bu müzakere başlıyorsa bu Sayın Talat'ın ısrarlı, samimi ve yapıcı tavırlarıyla başlamıştır. Burada adil ve hakçı olmak önemlidir. Ve yeni kurulacak düzenin çalışabilir olması önemlidir. Eski meselelerin tekrar ortaya konmaması ve buna fırsat vermemek önemlidir. Tüm bunlar çerçevesinde ada gerçeğinin dikkate alınması gerekir. Ada gerçeği de gayet açıktır ve bellidir."

"GARANTÖRLÜKTEN VAZGEÇMEYİZ"
Cumhurbaşkanı Gül, 'Rum tarafı Türkiye'nin garantörlüğüne karşı çıkıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna ise, "Bu, işin vazgeçilmez parçasıdır. Sadece Türkiye değil, Yunanistan da Ada'nın garantörüdür. Garantörlüğün devam etmesini kesinlikle doğru olduğu kanaatindeyiz. Ada'da yeni problemler ortaya çıkmaması için, bizim şu vizyonumuzu da tekrar paylaşmak isterim. Biz gerçekten barıştan ve işbirliğinden yanayız. Hatta biz bu işbirliğinin Doğu Akdeniz'de daha da gelişmesinden yanayız. İyi niyet
ve yapıcılık sadece bizden beklenmemesi gerekir. Aslında Türkler iyi niyetli olduğunu referandumda bütün dünyaya göstermişlerdir" karşılığını verdi.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 06:44

İLGİLİ HABERLER