Celal Adan'dan AK Parti'nin retçilerine çağrı

MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, 4 eski bakanın Yüce Divan oylaması ile ilgili yazalı açıklama yaptı. Celal Adan açıklamasında, "Elliye yakın AKP'li Milletvekilinin ortaya koyduğu iradeyi kutlamakla birlikte kendilerinden daha yiğitçe bir tavır bekliyoruz. Bu Vekillerin hırsızlığa karşı koyduğu bu tavır, AKP Yönetiminin bölücülerle yaptığı işbirliğine karşıda koymalarını bekliyoruz" ifadelerine yer verdi.

"AKP GRUBU, TAKINDIĞI TUTUMLA SUÇA ORTAK OLMUŞTUR"

Celal Adan, "AKP'li 4 eski bakanın TBMM Genel Kurulu'nda, yine AKP'li milletvekillerinin oylarıyla aklanması; Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. AKP'li vekillerin bu tavrı bizim açımızdan şaşırtıcı olmamıştır. AKP'li vekiller kendi bakanlarını aklayarak bu suça, günaha ve vebale ortak olmuşlardır. Milletimizin nazarında Bakanları aklayanlar topyekun mahkum olmuştur. Suçluyu adaletten kaçırmak, suçu perdelemek; o suça ortak olmakla eşdeğerdir. AKP Grubu, takındığı tutumla suça ortak olmuştur."

"AKP GRUBU, VİCDAN VE AHLAK SINAVINDAN SINIFTA KALMIŞTIR"

Celal Adan'ın yazılı açıklamasının devamı şöyle; "Bundan sonra AKP Grubu'nun hiçbir yöneticisi dürüstlükten, ahlaktan, faziletten ve vicdandan bahsedemez. Zira vicdanların sesi dinlenmemiş, yukarıdan gelen emirlerle hareket edilmiştir. Vicdan ve milli irade pazara saçılmıştır. AKP Grubu, vicdan ve ahlak sınavından sınıfta kalmıştır. Elliye yakın AKP'li Milletvekilinin ortaya koyduğu iradeyi kutlamakla birlikte kendilerinden daha yiğitçe bir tavır bekliyoruz. Bu Vekillerin hırsızlığa karşı koyduğu bu tavır, AKP Yönetiminin bölücülerle yaptığı işbirliğine karşıda koymalarını bekliyoruz. AKP Grubu, kendi bakanlarının suçlarının sabitliğine ikna olduğu için onları Yüce Divan'a gönderip ipliklerinin daha da pazara dökülmesine engel olmaya çalışmıştır. Çünkü AKP'li vekiller de gayet iyi bilmektedir ki; bakanların Yüce Divana gitmesi demek daha fazla kirli çamaşırın ortaya dökülmesi demektir. Fakat bu hesap yanlış bir hesaptır. AKP'li vekillerin bir hesabı varsa milletimizin de bir hesabı vardır. Türk siyasi tarihinin gördüğü en büyük yolsuzluk ve rüşvet skandalı, sadece sayısal ağırlığa güvenilerek kapatılamaz. 17-25 Aralık 2013'ten bugüne olup biten her şey milletimizin gözü önünde cereyan etmiştir. Bu süre zarfında AKP'nin bu bakanları kurtarmak ve bu operasyonu perdelemek için yaptıkları, çevirdikleri oyunlar ve hülleler not edilmiştir ve unutulmayacaktır. Bu hesap kapanmamıştır. AKP'li bakanları AKP'li parmaklarla temize çıkarmanın bedelini milletimiz hiç şüphesiz bu parmak sahiplerine ödetecektir. Siz bakanlarınızı temize çıkarabilirsiniz. Fakat milletimizin vicdanında boğazınıza kadar çamura bulandınız."