Gündem
  • 14.8.2010 00:08

ÇELİK, BAHÇELİ'NİN SÖZLÜĞÜNDEN OKUDU!..

AK Parti Genel Merkezi'nde bir basın açıklaması düzenleyen AK Parti'nin Medya ve Tanıtımdan SOrumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ramazan ayının gelmesi üzerine yayınladığı mesajda kullandığı ifadelere dikkat çekti. İŞTE GÖRÜNTÜLER... Bahçeli'nin ruh karartan, halkın yaşama sevincini yok eden, felaket tellallığı yapan, kıyamet senaryoları yazan, hırçın, hakaretvari salvolarına devam ettiğini belirten Çelik, MHP Lideri'nin basın açıklamasında kullandığı bazı kelimeleri okudu. "Sayın Bahçeli’nin, Ramazan ayının birinci dolayısıyla yayınladığı Ramazan mesajında yer alan şu kelime ve tamlamaları, fikir vermesi için kamuoyuyla paylaşıyorum. Unutmayın bu bir Ramazan mesajı içeren basın açıklaması…" diyen Çelik o sözcükleri şöyle aktardı: “Akıl, fikir, idrak, izan ve ahlak travması…, “alçak senaryolar”, “anafor”, “ateş çemberi”, “ayrımcılık”, “beka sorunu”, “buhran”, “bunalım”, “çatışma”, “çökertme”, “çürüme”, “darbe tehdidi”, “darboğaz”, “enkaz”, “ezik ve yoksul bir ülke”, “gaflet”, “geçmişi ve sicilleri lekeli, gerilim”, “hain”, “hayasızca”, “hırsızlık”, “husumet cephesi”, “husumet ortaklığı”, “hüsran”, “iftira”, “ihanet”, “ilkesizlik”, “inançsız”, “işbirlikçi strateji”, “işsizlik”, “kaos”, “karanlık tablo”, “kıskanç”, “kışkırtıcılık”, “kimliğini kişiliğini ve haysiyetini kaybetmiş elitler”, “kirli kazanç”, “kirli niyet”, “kirli proje”, “kirli siyaset”, “kriz”, “kutuplaşma”, “küresel baskı”, “manevi çöküş”, “ölümcül”, “pusulasız rejim bunalımı”, “saldırı”, “suikast”, “şer cephesi”, “tahribat”, “tahrik”, “talan”, “taviz”, “tehdit”, “terör”, “teslimiyet”, “tıkanma”, “toplumsal ayrışma”, “toplumsal gerilim”, “toplumsal kırılma”, “toplumsal öfke”, “umutsuzluk”, “vahim”, “vizyonsuz”, “vurgun”, “yağmacı fırsatçılar”, “yandaşlık”, “yoksullaşma”, “yolsuzluk”, “yozlaşma”, “yüksek gerilim” ve “zafiyet… “ “Burada tebessüme, sempatiye, ruh ve gönül esenliğine yol açacak tek bir kelime var mı” şeklinde konuşan Hüseyin Çelik, “Sayın Bahçeli, sizin sözlüğünüzde hiç müspet, olumlu, pozitif bir kelime yok mu? Bu nasıl bir ruh halidir? Bu ne haldir. Bu ne düşük öfke ve düşmanlıktır? Ramazan bile sizde gönül inceliği oluşturmadı mı?” diye de sordu. "PANKARTI TASVİP ETMEYİZ" Çelik, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Elmadağ'daki mitingi sırasında gerginlik yaratan pankartın AK Parti Gençlik Kolları tarafından açıldığına yönelik iddialar olduğunun hatırlatılması üzerine Çelik, her siyasi partinin ülkenin her köşesinde ve noktasında gönül rahatlığıyla barış içerisinde, hiçbir engellemeyle karşılaşmadan siyaset, miting ve toplantı yapması gerektiğini söyledi. Kimsenin incitici şekilde müdahale etmemesi gerektiğini belirten Çelik, ''Bunu kim yaparsa yapsın, bunu tasvip etmeyiz. Türkiye hukuk devletidir. İşin detayı nedir bilmiyorum ama yanlış bir şey yapıldıysa o yanlışa müdahale edilmesi ve yanlış yapanların da yanlışlarının karşılığını bulması hepimizin arzu ettiği şeydir. İster CHP'li MHP'liye yapsın, ister MHP'li AK Partiliye yapsın, bunu kabul etmiyoruz'' diye konuştu. MHP'lilerin CHP'lilere, CHP'lilerin MHP'lilere sempati ile baktıklarını ve MHP'li belediye başkanlarının Kılıçdaroğlu'nu çiçeklerle karşıladığını ifade eden Çelik, ''Elbette hoşgörü, sempati ve çiçeklerle insanların karşılanmasına bir itirazım yok ama MHP'nin CHP'nin kuyruğuna takıldığının en güzel delillerinden birisi de maalesef budur'' dedi. Mali Kural'ın ertelenmesinin ardından Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın yerine başka bir ismin getirileceği yönünde kulis bilgileri olduğunun belirtilmesi üzerine Çelik, şunları söyledi: ''Ben kulis bilgileriyle ve dedikodularıyla hiç ilgilenmiyorum, üstünde de durmuyorum, ciddiye de almıyorum. Sayın Başbakan kimi hangi konuma, hangi makama oturtacağını kendisi bilir. Bir başbakan kabinesinde revizyon yapabilir. Bugüne kadar yapıldı, bundan sonra da yapılabilir. Ama Sayın Babacan ile ilgili böyle bir şey var mı, bunu kesinlikle bilmiyorum. Bu sadece bir kulis dedikodusu.'' Çelik, ''İsrail Büyükelçisinin bir iftar yemeği vereceği ve AK Parti'den de bazı isimleri davet edeceği yönünde haberler var. Size böyle bir davet geldi mi? Gelirse gider misiniz'' sorusuna karşılık şunları belirtti: ''Bana böyle bir davet gelmedi. Gelirse de gitmem. Ben Türkiye'deki Musevi cemaatinin davetine iştirak ettim. Türkiye'deki Musevi Cemaatinin Başkanı olan Sami Herman ve Hahambaşı İshak Haleva dün AK Parti Genel Merkezinde, cemaatleri temsilen bulundular. Bizim Türkiye'deki Musevi vatandaşlarımızla, İsrail halkı ile dünyadaki Musevilerle hiçbir problemimiz yok. Türkiye'nin problemi İsrail hükümeti ile ilgilidir ve Sayın Büyükelçi İsrail hükümetini temsilen burada olduğu için, İsrail hükümeti özellikle Mavi Marmara meselesinde maalesef üzerine düşeni yapmadığı için, özür dilemediği için, hatasından dönmediği için Türkiye bu tavrını sürdürmüştür, sürdürecektir. Bana bir davet gelirse de iştirak etmem.'' ARINÇ'IN SÖZLERİ ''Ergenekon davası sanıklarından Levent Ersöz'ün kendisine AK Parti Genel Başkan Yardımcılarından bir tanesinin yüksek mevkiler teklif ettiği yönünde iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusu üzerine de Çelik, ''Ben onlardan birisi değilim. Hatta bu adı geçen zat, görevdeyken, bakan sıfatı ile beni dinletiyordu. Dolayısıyla böyle bir iddia ortaya atmıştır, iddiasını ispatlarsa o kişinin ismini verirse bir değerlendirme yapılır'' dedi. Çelik, ''Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Tuncay Özkan ile Mustafa Balbay'ın çağrılarının dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz'' sorusu üzerine, adil yargılanmanın herkesin hakkı olduğunu, adil yargılamayı temin etmenin de yargının görevi olduğunu söyledi. Çelik, ''Sanırım Sayın Arınç'ın da söylediği, hukukun bu temel prensibidir. Yoksa Sayın Arınç'ın da Ahmet'in Mehmet'in şahsı ile ilgili bireysel bir yorumda bulunduğu kanaatinde değilim'' diye konuştu. Çelik, ''Bu kişiler sizce adil yargılanıyor mu'' sorusunu yanıtlarken, Türkiye'deki tutukluların yüzde 50'sinden fazlasının yargılanmasının devam ettiğini, hükümlü olmadığını ve bunun yargı sisteminin bir çarpıklığı olduğunu belirtti. Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 04:34

İLGİLİ HABERLER