
CEMİL ÇİÇEK : ŞEYTAN İŞ BULAMAYINCA KÜL KARIŞTIRIRMIŞ
ZAFER ÇAKMAK ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 'Ermenilerden özür diliyorum' kampanyasıyla ilgili göndermede bulunarak, "Şeytan iş bulamayınca biraz da kül karıştırırmış. Şeytanı içeride, dışarıda bol bir ülkenin vatandaşlarıyız" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerindeki son görüşmelerde hükümet adına konuşma yapan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek. bütçe müzakerelerinde muhalefetin görücüye çıktığına işaret ederek, esas merak edilenin hükümetin ne diyeceği değil muhalefetin ne yaptığı, ne yapacağı, yaşanan sorunlar karşısında nasıl bir çözüm ve tutum takındığı olduğunu savundu.
12 gündür hep iktidarın konuşulduğunu anlatan Çiçek, bugün muhalefeti konuşacağını söyledi. Çağdaş demokrasilerde muhalefetin, sorunun değil çözümün parçası olduğunu kaydeden Çiçek. "Sorunun bir parçası olan muhalefet ülkenin de demokrasinin de başına gelebilecek en büyük felakettir. Çözümün bir parçası olmayan muhalefet demokrasi için bir yüktür. Sadece yanlışı göstermeye odaklanmış dar ve sığ bir siyaset ve muhalefet anlayışı ülke ve demokrasi için büyük bir talihsizliktir. Böyle bir muhalefetin varolduğu ülkelerde muhalefet görevini, anayasa gereği görevi olmadığı halde bürokrasi ve kurumlar üstlenir" diye konuştu.
Çiçek "Bunu muhalefete saygımdan söylüyorum. Muhalefetin birinci görevi elbette iktidarın yanlışları varsa söyleyecektir ama 'işimiz sadece bundan ibarettir' deniyorsa bu doğru değildir. Bugünkü konuşmaları dinledim, çözüm olarak 2 cümle buldum. Onlar da çözüm kabul edilebilirse" değerlendirmesinde bulundu.
GENÇ'E ATASÖZLÜ CEVAP: "YA KİLİMİ KALDIRIN YA DAVULU SUSTURUN"
Bakan Çiçek, konuşması sırasında sık sık kendisine laf atan Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç'e bir atasözüyle cevap verdi.
Çiçek, " 'Kilim altından davul çalınmaz' diye bir atasözü var. Ya kilimi kaldırın ya davulu durdurun. Sadece kendisini göstermek adına böyle bir yaklaşım doğru olmaz" dedi. TBMM Başkanı Toptan da Genç'i uyararak, "Sayın Bakan nasıl konuşacağını size mi soracak? İstediği gib konuşur. Oturun yerinize" dedi.
Toptan, ayağa kalkarak eleştirilerini sürdüren Genç'e, "Ayakta mı kalacaksınız? O zaman çıkın dolaşın biraz, ondan sonra gelin" diye seslendi. Çözümüyle beraber sorunların konuşuluyor olmasının demokrasiye, siyaset kurumuna olan güveni artıracağını dile getiren Çiçek, böylece vatandaşın, bir tercih yapma zamanı geldiğinde daha isabetli karar vereceğini söyledi. Çiçek, "Sadece sorunu ortaya koyan muhalefet söz konusu olduğunda, alternatif oluşturamayacağı için kayıt dışı muhalefet devreye girer" dedi. 'O ona ne dedi, bu bana ne dedi' şeklindeki bildiri yarışından herkesin rahatsız olduğunu ifade eden Çiçek, "Bir şey denilecekse bunun konuşulacağı yer Meclis'tir" dedi.
"HER TOPLUMUN SAPIĞI, MECZUBU VARDIR"
Muhalefetin, hükümeti sürekli geçmişle mukayese yapmakla suçladığını hatırlatan Çiçek, "Müflis tüccar eski defterleri karıştırır. Biz müflis tüccar değiliz. Eserlerimiz var. 2002'de Türkiye neredeydi, hangi noktalara geldi, bunları herkes görüyor. Nedense bir önceki dönemle mukayese başladığında bir alınganlık başlıyor" şeklinde konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır'ın, '17 aylık bebeğe sizin döneminizde tecavüz edildi' dediğini hatırlatan Çiçek, Şandır'ın bu konuyu gündeme getirmesine tepki gösterdi. "Her toplumun sapığı vardır, meczubu vardır, suç işlemeye temayülü olanı vardır. Her toplumda bu ve benzeri fiiller işleniyor olabilir" diye konuşan Çiçek, bunun, bir önemli müzakerenin mevzusu haline getirilmesinin en hafif deyimiyle 'maksadı aşmak' olduğunu vurguladı.
Çiçek, "O zaman küresel ısınmanın da sorumlusu hükümettir.Devletin ilgili birimleri bu türlü sıkıntılarla ilgili alınması gereken tedbirleri alıyor. Bir atasözümüz var, 'istediğini söyleyen istemediğini işitir'. 'İktidar tahammül etsin' deniyorsa, yanlışlarımıza tahammül ederiz ama doğru değilse, gerçekçi değilse, iktidarı yaralayan ifadeler oluyorsa bunun cevabı verilir. Yanlışa tahammül iktidarların da kabul edeceği bir anlayış değildir" şeklinde konuştu.
"ALTERNATİF OLUŞTURAN MUHALEFET, DEMOKRASİNİN SİGORTASIDIR"
IMF ile anlaşma yapılacağına yönelik eleştiriler yapıldığını hatırlatan Çiçek, devletin menfaati gerektiriyorsa borç da alacağını, borç da vereceğini söyledi.
Bunun, devlet olmanın gereği olduğunu dile getiren Çiçek, "Ne ülkemizin menfaatinedir, ne değildir. Bu çizgiyi doğru koymak lazım" diye konuştu. Alternatifsizliğin, demokrasinin geleceği açısından riskler taşıdığını ifade eden Çiçek, alternatif muhalefet istediklerini kaydetti.
Muhalefetin çözüm önerisi getiremiyor olmasının, alternatif olmamasınıniktidar için avantaj olarak görülebileceğine işaret eden Çiçek, alternatif oluşturan muhalefetin, demokrasinin sigortası, demokrasinin oksijeni olduğunu vurguladı.
Çiçek, "Gelecek tasavvuru adına burada ne dile getirildi. Ortada hiçbir şey yok. Varsa biz bunlara bir defa daha bakarız. Varsa bu görüşmelerde ben çıkar özür de dilerim. Herkes kimlerden özür dilemiyor ki" diye konuştu.
Çiçek, konuşmasının bu bölümünde 'Ermenilerden özür diliyorum' kampanyasını başlatan aydınlara da göndermede bulunarak, "Yeri gelmişken onu da ifade edeyim. Maalesef tavaya kulpu, baltaya sapı takanlar kendi evimizden oluyor. Şeytan iş bulamayınca biraz da kül karıştırırmış. Şeytanckarak eleştirilerini sürdürı içeride, dışarıda bol bir ülkenin vatandaşlarıyız" dedi. Almanya'da Yeşiller Partisi'nin yapacağı kongrenin bir aydan fazla konuşulduğunu anlatan Çiçek, Türkiye'de en anlı şanlı partilerin kongre yaptığını ancak basında bir gün yer almadığını söyledi.
Çiçek, "Bu ülkede muhalefet yapılacaksa burada yapılmalı. İktidar değişikliği olacaksa bu çatının altında olmalı. Siyaset sağlam zemine otursun istiyoruz ki Türkiye belden aşağılara vurmalara artık muhatap olmasın. Türkiye hedeflerini yakalayacak. Bu hedefleri gerçekçi bulmayanlar, 6 yılda yaptıklarımızın izahınıda yapamazlar" diye konuştu.
Çiçek, Filistin'de üzücü olaylar yaşandığına işaret ederek bunların doğru, iyi gelişmeler olmadığını söyledi. Çiçek, "Orantısız güç kullanımı hiçbir zaman kabul edilemez. Bu tür gelişmeler süreci sıkıntıya sokar, sorunun çözümünü güçleştirir" dedi. Bölgede başka sıkıntıların da bulunduğunu ama herkesin insafla kabul etmesi gereken bir husus olduğunu söyleyen Çiçek, Cumhuriyet döneminin belli dönemleri hariç Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerinin en çok düzeldiği dönemin bu dönem olduğunu belirtti. Çiçek,bütün dünya nezdinde bölgedeki sorunların çözümünde Türkiye'nin olumlu katkısı olmadan kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün olmayacağının kabul edilir hale geldiğini vurguladı.
"MİLLETİN DİKİŞ NOKTALARINA, EKLEM NOKTALARINA JİLET ATMAYALIM"
Türkiye'nin son 50 yılda yeteri kadar kavga yaptığını, kavganın daniskasını yaptığını anlatan Çiçek, artık buna ihtiyaç olmadığını söyledi. Türkiye'de vicdanı, aklı, beyni olanların bu kardeşliği gerçekleştirmek için çaba göstermesi gerektiğini vurgulayan Çiçek, bunun aksine davranışın başkalarının değirmenine su taşımak oladığını ifade etti.
Çiçek şunları söyledi: "Olmayan ayrılıkları siyaset adına kaşımayalım. Milletin dikiş noktalarına, milletin eklem noktalarına jilet atmayalım. Herkes sorumluluğunun idraki içinde olmalı. Şiddetten, tehditten, terörden bugüne kadar bir şey elde edilmedi, bundan sonra da edilmez. Gelin; enerji ve gücümüzü ülkemizin birliği, kalkınması için kullanalım. Bu memleket bir 5-10 yıl huzur içinde, terörden, şiddetten, bombalamalardan uzak yaşaması halinde bu söylediğimiz hedeflerin de üzerine çıkacaktır. Dünyanın ilk 10 ülkesi içinde yerini alacaktır. Bu bir rica değil. Bu bizim milletimize borcumuzdur." Bütçe müzakereleri sırasında çok güzel konuşmalar yapıldığını ve çok güzel nükteler olduğunu ifade eden Çiçek, CHP lideri Deniz Baykal'ın bütçe konuşması sırasında Orhan Veli'den bir şiir okuduğunu, serbest şiiri tercih ettiğini belirtti. Başbakan Erdoğan'ın ise genelde aruz veznini tercih ettiğine işaret eden Çiçek, "Bu kürsüden birlik ve beraberliğe vurgu yapıyoruz. Bu vurgunun arkasına kalıcı fotoğraflar koyalım. Bir deprem olur, bir sel felaketi olur her parti lideri ayrı gider. Niye bir felaket olduğunda birlikte gidilmez. Mesela bir nevruz gününü, bu yıl Cumartesi günü kutlanacak, Cumartesi bir yerde, Pazar ülkemizin bir başka vilayetinde birlikte yapsak bunda ne var. Bazı partiler sadece belli bölgelere gidiyor. Konuşmalarında 8-10 vilayet var. Gidemediğiniz için bazı şeyleri göremiyorsunuz. Eğer bu ülkeyi yöneteceksek, birlikte veya ayrı ayrı, hepimiz Türkiye partisi olacağız. Öyle bölgesel parti, belli kesimlerin partisi olarak bu ülke yönetilemez" diye konuştu. Bakan Çiçek, konuşmasını milletvekillerinin ve Türk halkının yeni yılını kutlayarak tamamladı.
KILIÇDAROĞLU: "DEVE DİŞİ GİBİ 4 SORUYA OTURUP ADAM GİBİ CEVAP VERSEYDİNİZ"
Çiçek'in konuşmasının ardından CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal'ın sözlerinin çarpıtıldığını öne sürerek söz istedi. Kılıçdaroğlu, Baykal'ın bütçe konuşmasında 12 tane öneri bulunduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, Baykal'ın Başbakan'a yönelttiği sorulara cevap verilmediğini savunarak, " 4 ayrı deve dişi gibi soruya oturup burada adam gibi cevap verseydiniz. Hükümet bu konularda sessizliğini korumayacak. Bunun hesabını soracağız. Bu bütçe, IMF talimatıyla bu Genel Kurul'da son şeklini aldı. Cemil Çiçek'in bundan haberi var mı acaba" diye konuştu. Tunceli Bağımsız Milletvekili Genç de Çiçek'in kendisine sataştığı iddiasıyla söz istedi. Toptan'ın söz vermediği Genç, ısrarını sürdürünce Meclis Başkanı Kamer Genç'e söz verilip verilmemesini Genel Kurul'un oyuna sundu. AK Parti milletvekillerinin oylarıyla Kamer Genç'e söz verilmesi kabul edilmedi.