Gündem
  • 23.1.2014 00:05

Cenevre'de laf çok icraat yok

Suriye’de krizin sona erdirilmesini amaçlayan Cenevre 2 barış görüşmelerinin ilk durağı olan İsviçre’nin Montrö kentindeki toplantı, Suriye rejimi ve muhaliflerin karşılıklı birbirlerine suçlamalarıyla açıldı.

Suriye’de geçiş hükümetinin kurulmasını öngören Cenevre sözleşmesinin görüşüldüğü toplantıda, 40 farklı ülkenin dışişleri bakanları da konuşma yaptı.

Gözlemciler, tarafların birbirlerine sert ithamlarda bulunduğu ilk gün görüşmelerinin çözüm sürecine ilişkin olumlu işaretler vermediği ve BM Genel Sekreteri'nin de "başarız bir diplomasi" izlediği görüşünde.

Çarşamba günkü görüşmeler, Cuma günü tarafların yüz yüze yapacağı müzarekelerle Cenevre’de devam edecek.

Suriye muhalefeti ve ABD, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın meşruiyetini kaybettiğini ve iktidarı bırakması gerektiğini savundu.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban ki-Moon, toplantı açılışında yaptığı konuşmasında “Müzakereler için zaman geldi… Önümüzde çok zorlu bir yol var, ama ne gerekiyorsa yapılmalı” dedi.

Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Ahmed Carba, Suriye rejiminin de geçiş hükümeti sözleşmesini imzalaması gerektiğini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry konuşmasında, Beşar Esad yönetiminin “ülkeye terörist çektiğini” belirtip “Suriye’yi Beşar Esad iktidardayken kurtaramazsınız” diye konuştu.

Muallim'den komşu ülkelere tepkiSuriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ise toplantıya katılan bazı devletlerin “ellerinde Suriye halkının kanı olduğunu” söyleyip Kerry’nin sözlerine atfen, “Dünyada Suriye halkından başka hiç kimsenin bir devlet başkanının, bir anayasanın veya bir kanunun, çekilmesini veya meşruiyetini tartışmaya açamaz” dedi.


Suriye Konferansı'nda Erdoğan'a ağır suçlama

Suriye krizine çözüm bulmak amacıyla İsviçre'nin Montrö kentinde başlayan konferansta konuşan Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, "Komşularımız bizi sırtımızdan bıçakladı. Erdoğan hükümeti olmasa bunlar yaşanmazdı" dedi.

Muallim konuşmasında Türkiye’ye de suçlamalar yöneltti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetini “teröristleri” barındırıp silahlandırmakla suçlayan Muallim, ‘iç savaşın yabancı ülkeler tarafından körüklendiğini’ ifade etti.

Muallim, Suriye’nin ‘komşularının ülkeyi sırtından bıçakladığını’ belirtip Ankara yönetimini şu sözlerle eleştirdi:

“Suriye’yi yok etmek için uzun yıllardır yapılan planlarını uygulama emri aldılar. Erdoğan hükümeti olmasa bunların hiçbiri yaşanmazdı.”

Muallim’in konuşmacılar için verilen süreyi aşması üzerine BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon’un yaptığı uyarıya da tepki gösteren Muallim, “Siz New York’ta yaşıyorsunuz. Ben Suriye’de yaşıyorum. Burada Suriye’nin görüşünü aktarma hakkım var. Üç yıl çekilen acılardan sonra bu benim hakkım” karşılığını verdi.

Davutoğlu'ndan Muallim'e yanıtTürkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da konuşmasında Muallim’in savunma tarzını ‘utanmazlık’ olarak yorumlayıp “Tarih onları çok kötü yargılayacak” dedi.

John Kerry de Muallim'in "tahrik edici bir dil" kullandığı yorumunu yaptı.


Davutoğlu: Eli kanlı rejimin utanmazlığı

Suriye krizine çözüm arayışı için toplanan konferansta, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim'in Türkiye'ye yönelik suçlamalarına Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Şam hükümetinin kendisini savunma tarzını 'utanmazlık' diye niteledi.

Davutoğlu, Suriye’de 11 bin kişinin işkenceyle öldürüldüğü iddialarına gönderme yaparak Şam yönetimini insanlığa karşı suç işlemekle itham etti.

Muallim’in “Türkiye’nin topraklarında terörist barındırdığı” sözlerine de karşılık veren Davutoğlu, “Biz Suriye’de kimin terörist olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

Toplantıya katılan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da görüşmelerin “kolay ve çabuk sonlanmayacağını” belirtip her katılımcının omuzunda “tarihi bir sorumluluk bulunduğunu” ekledi.

Birleşmiş Milletler, İran’a da davetiye göndermiş fakat daha sonra geçiş hükümetini öngören Cenevre 1 sözleşmesine mutabık kalmayı reddettiği için Tahran’a yapılan davet geri çekilmişti.

Çarşamba günü yapılan konuşmaların tarafların birbirlerine yönelik suçlamalarıyla geçmesi Suriye’de çözüm sürecinin çok zorlu geçeceğine işaret ediyor.

İran'a açık kapı
BBC’nin Montrö’den bildiren muhabiri Imogen Foulkes, toplantı için “daha önceden bilinen fay hatları belirgin hale geliyor” yorumunu yaptı.

Diğer yandan, davetin geri çekildiği İran için ABD Dışişleri Bakanı açık kapı bıraktı.

Reuters haber ajansının aktardığına göre Kerry, basın toplantısında İran'ın çatışmaların çözüm sürecinde önemli bir rol oynayacağını belirtti.

Basın toplantısında Kerry İran için şu ifadeleri kullandı:

"İran'ın kesinlikle yardımcı olma ve bir fark yaratma becerisi var... Yapıcı olmaya karar vermelerini umuyoruz... Gelecek haftalar veya aylarda, [İran'a] kapıların açılabilmesi için çok çeşitli yollar var. Benim umudum, yapıcı bir çözüm sürecine katılmak istemeleri yönünde" dedi.

İran'ın çözüm sürecindeki rolüne ilişkin Ahmet Davutoğlu da yaptığı basın toplantısında, "İran'ın toplantıya katılmasının faydalı olacağı kanaatindeydik" diye konuştu.

'BM etkin değildi'AP haber ajansı da, BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon’un ‘tek taraflı diplomasi çabasının geri teptiğini’ ifade edip “daha çok içe kapanık ve tutuk” bilinen Ban ki-Moon’un başarısı konusunda soru işaretleri doğduğunu yazdı.

Ban'ın süreç içindeki tutumunu değerlendirdiği yazısında AP haber ajansı, özellikle İran konusunda uzlaşıya varamamanın ABD, Rusya dahil tüm tarafları öfkelendirdiğini belirtti. Ajans adını açıklamak istemeyen bir Güvenlik Konseyi diplomatının "Kesinlikel kötü idare edildi" sözlerini de aktardı.

Ajansa konuşan BM eski görevlisi Stephen Schlesinger de 'yedi yılı aşkın deneyimi olan Ban'ın diplomasi maharetlerinin soru işareti doğurduğunu' söyledi.

Diğer yandan, BM’nin Suriye temsilcisi Beşar Caferi de toplantı sonrası yaptığı basın açıklamasında, geçiş hükümetini öngören Cenevre 1 sözleşmesini müzakere edebilmek için Şam’ın “desteğe ihtiyacı” olduğunu ve “terörizmin de sona ermesi gerektiğini” söyledi. Caferi, Suriye’nin müttefiki İran’a yapılan davetin geri çekilmesinin de “hayal kırıklığı yarattığını” dile getirdi.

Caferi ayrıca, Türkiye’ye suçlamalarda bulunup “çok sayıda teröristin Türkiye sınırından geçtiğini” iddia etti.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de görüşmeler sonrası yaptığı basın toplantısında Moskova ve Washington’un müzakereler sürerken “çözüm için eş zamanlı başka çabaları da olacağını” dile getirdi.

BM temsilcisi Lakhdar Brahimi, Perşembe günü Suriye hükümeti ve muhalefetiyle ayrı ayrı görüşmelerde bulunacağını ve tarafların ‘Cuma günü aynı odada bir araya gelmelerini umduğunu’ söyledi.

Tarafların birbirlerine suçlamalarıyla geçen Montrö’deki görüşmeleri, Cuma günü Cenevre’de tarafların bir araya geleceği müzakereler takip edecek.

Suriye muhalefeti ve hükümetinin ilk defa aynı masaya oturmasının beklendiği ve herhangi bir zaman kısıtlamasının konulmadığı müzakereleri BM temsilcisi Lakhdar Brahimi yönetecek.

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 08:17

İLGİLİ HABERLER