Sağlık
  • 6.6.2011 12:24

"CEP TELEFONU AÇIKLAMALARI PARANOYA OLUŞTURMASIN"

BAYRAM KILINÇER/ANKARA

Kalkan, "15 fincan kahve içmenin ya da bir bidon turşu yemenin insan sağlığına ciddi zararları olacaktır. Ama bunları yiyip, içip hangi tedbirin alınacağını bilim adamları söyleyemez. Ancak cep telefonları ile uzun konuşanların, kulaklık kullanması halinde riski azaltacağı
açıktır" dedi.

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) Raporu'nu değerlendiren Kalkan, kamuoyunda geniş yer tutan 'doğru ve yanlışın aynı anda söylendiği' cep telefonları-kanser ilişkisine yönelik iddiaların toplumda paranoyaya dönüşmemesi gerektiğini belirtti. Dünya Sağlık Örgütü'nün turşu, kahve gibi ürünler ile cep telefonlarının aynı riskte olduğunu açıkladığını kaydeden Kalkan, "Oysa günde 15 fincan kahve içmenin ya da bir bidon turşu yemenin insan sağlığına ciddi zararları olacaktır. Ama bunları yiyip,
içip hangi tedbirin alınacağını bilim adamları söyleyemez. Ancak cep telefonları ile uzun konuşanların, kulaklık kullanması halinde riski azaltacağı açıktır" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün açıklamasının toplumda paranoyaya dönüşmemesi gerektiğinin altını çizen Kalkan, "Cep telefonları gibi diğer tüm telekomünikasyon cihazları, hatta elektrikle çalışan tüm aletler belli bir elektromanyetik dalga yayar. Bu noktada elektromanyetik dalgaların limitlerini belirleyen kuruluşlar Dünya Sağlık Örgütü'nden görüş alıyorlar. Bu limitler insan sağlığı ve çevreye etkisi gözetilerek oluşturuluyor. Hayatımıza giren her yenilik gibi teknolojik cihazlara karşın kullanım alışkanlığı geliştirmek gereklidir. Bilim adamı olarak, bu teknolojiden vazgeçmemiz mümkün olmadığına göre cep telefonlarının kulaklık ile kullanılmasının yeterli bir tedbir olacağı görüşümü yinelemek istiyorum" diye konuştu.

ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARININ CEP TELEFONU DEĞERLENDİRMESİ

IARC'ın çalışmalarını henüz tamamlamadığını ve kesin bir veri bulunmadığını kaydeden Amerikan Kanser Kurumu Sağlık Memuru Şefi Otis W. Brawley, "IARC çalışmaları henüz tamamlamadı ve kesin bir veri yok. Mevcut bulunan cep telefonu ve elektromanyetik alanlar için uluslararası önlemler hala geçerli. 2B Grubu'nun anlamının kesin kanser yapar değil, kanser yapabilir olduğu yönünde. Cep telefonu ile kanser ilişkisi konusu daha fazla incelenmeli. Cep telefonu kullanımına bağlı olarak elektromanyetik dalgalara
maruziyeti azaltmak insanların elinde. Bunun için insanlar cep telefonu ile görüşme yaparken kulaklık kullanarak maruziyeti azaltabilirler. İçlerinde benzin tüketimi ve hatta kahvenin de yer aldığı 2B Grubu'na pek çok ürün giriyor. 2B sınıflandırmasının iyi perspektife edilmesi gerekir" dedi.

Uluslararası Kablosuz İletişim Birliği (CTIA) Kamu İşleri Başkan Yardımcısı John Walls ise, "IARC bildirisi cep telefonları kanser yapar demek değil. IARC'nin kanserojen maddeleri sınıflandırdığı Grup 2B'nin içine turşu ve kahve de giriyor ve cep telefonları turşu ve kahve ile aynı derecede kanserojenlik içeriyor. İnsanların bu konuda endişe etmelerine gerek yok. Şu ana kadar yapılan bilimsel çalışmaların cep telefonu ile kanser arasında kuvvetli bir ilişki olduğunu kanıtladığına dair kesin sonuçlar yok"
şeklinde konuştu.
Cep telefonlarının risk taşıdığını, ancak cep telefonlarının kanser ile ilişkilendirilebilmesi için yeterli kanıt bulunmadığını ifade eden GSMA Enerji ve Sürdürülebilirlik Birimi Direktörü Jack Rowley, "Bu kapsamlı araştırma kapsamlı öneriler sunuyor. Ancak hayvanlar ve hücreler üzerinde yapılan bir çalışmadan istikrarlı destek sağlamıyor. Bazı mobil telefon kullanıcılarının endişelenebileceğini görüyoruz ancak güvenlik tedbirleri hala geçerli. Geçtiğimiz 10 yılda bağımsız uzmanların dünya çapında yaptığı
bilimsel incelemeler (Dünya Sağlık Örgütü de dahil) şu sonuca vardı ki; cep telefonları ve baz istasyonları için geçerli mevcut güvenlik standartları, yerleşik sağlık problemlerine karşı insanları koruyor" dedi.
İngiltere Kanser Araştırma Cemiyeti Sağlık Danışma Başkanı Ed Young, IARC'nın çeşitli ürün kullanımlarını kategorize ettiğini, ancak cep telefonlarının dahil edildiği Grup 2B'de kahve ve turşunun yanı sıra ahşap malzemelerin de yer aldığını ifade ederek, "İnsanların cep telefonları konusunda endişe etmelerine gerek yok. Bugüne kadar yapılan çalışmaların büyük çoğunluğu cep telefonlarının kanser riskini arttırmadığını kanıtlıyor. Bu bildiride de değişen bir şey yok, sadece ürünler ya da maddeler
kategorize edilerek sınıflara ayrılmış. Cep telefonu kullanımının beyin kanseri ile olan olası ilişkisine bakıldığında cep telefonu kullanımını gün geçtikçe büyük hızla arttığı görülürken, beyin kanseri vakaları oranı aynı seviyelerde geziyor. IARC bildirisi cep telefonları kanser yapar demek değil, riskleri göz ardı edemeyiz demektir. Cep telefonlarının risk taşıdığına dair güçlü işaretler yok. Cep telefonu kullanımı insanların kendi inisiyatifine bağlı ve insanlar bu konuda endişe etmemeliler. Trafik
kazaları cep telefonu kullanımına bağlı olarak gösterilebilecek en önemli sağlık sorun. Araç kullanırken cep telefonu kullanılması cep telefonlarının kanser ile ilişkisinden daha önemli" şeklinde konuştu.
İngiltere Sağlık Koruma Ajansı tarafından yapılan açıklamada ise, "Cep telefonlarının uzun süreli kullanımları üzerine daha fazla araştırma yapılması gerekiyor. Cep telefonu kullanımı ile kanser arasında ilişki olduğunu gösteren kanıtlar mevcut değil. Okullarda teknolojinin kullanılmamasını gerektiren sebepler yok. IARC yeni bir çalışma yapmadı, yayınlanmış çalışmaları gözden geçirdi" denildi.

Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 16:53

İLGİLİ HABERLER