Böhmer, yayımladığı mesajda, "Her halükarda kutlamak için bir neden olacaktır. Almanya kazanırsa kutlanacak, Türkiye kazanırsa kutlanacak ve ülkelerimiz arasındaki dostluk her halükarda sahadan galip olarak ayrılacak" ifadelerini kullandı.
         Avrupa Futbol Şampiyonası’nın, spor ve uyumun lokomotifi olduğunu gösterdiğini ifade eden Böhmer, "Almanya’daki taraftarların her iki takımla da kendilerini özdeşleştirmeleri memnuniyet verici. 2 yıl önce Dünya Kupası’nda olduğu gibi otomobillerde ve balkonlarda Alman ve Türk bayrakları sallanıyor. 2006 yılının heyecanı yaşanıyor ve bu gittikçe artıyor" yorumunu yaptı.
         Türkler’in çok iyi mücadele etmelerine ve etkileyici bir performans göstermelerine rağmen, kendi favorisinin Almanya olduğunu ifade eden Böhmer, heyecanlı, adil ve çok gollü bir maç izlemek istediğini ve karşılaşmanın ardından düzenlenecek kutlamalara sevindiğini kaydetti.
         Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth, özel Phoenix televizyonunda yayınlanan "Unter den Linden" programında yaptığı konuşmada, Avrupa Şampiyonası heyecanının aşırı milliyetçi amaçlar için kötüye kullanılmamasını ümit ettiğini belirterek, çeyrek finalde Türkiye’nin Hırvatistan’ı yenmesinden sonra Türk Milli Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim’in yaptığı açıklamaları da eleştirdi.
         Roth, "Ulusun gururu için Allah’ın bu golü verdiği gibi sözler, Türkiye’de büyük bir sorun yaratan konuyu körüklüyor. Bu da, azınlıklara karşı sergilenen aşırı milliyetçilik" şeklinde konuştu.
         Birlik partilerinin (CDU/CSU) Alman Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Wolfgang Bosbach ise, maçlarla ilgili yapılan her açıklamanın abartılmaması gerektiğini ifade ederek, bir kişinin, milletinin takımıyla, takımın da milletiyle gurur duyduğunu söylemesinin doğal olduğunu söyledi.
        
DOSTLUKLAR KORUNSUN
         Köln Belediye Başkanı Fritz Schramma’yla Türkiye’nin Köln Başkonsolosu Kemal Demirciler de ortaklaşa yaptıkları yazılı açıklamada, Türk ve Alman taraftarların maçtan önceki dostluklarını, maç sonrasında da koruması gerektiğini vurguladılar.
         Schramma, Köln’de Türk ve Almanlar’ın dostluk içinde yaşadıklarına işaret ederek, maçtan sonra da yenilen takımın taraftarlarının diğer takımın taraftarlarını finalde desteklemesi gerektiğini belirtti.
         Demirciler de, yıllardan bu yana birlikte yaşayan Türkler ve Almanlar arasında böyle bir maçın heyecanının yaşanmasının doğal olduğunu, bugüne kadar sergilenen karşılıklı dayanışmanın maçtan sonra da sürmesini dilediğini ifade etti. Her iki takıma da şans dileyen Demirciler, sonuç ne olursa olsun dostluğun kazanmasını ümit ettiğini kaydetti.
         Sol Partili Alman meclisi üyesi Sevim Dağdelen de maçla ilgili olarak, "Dostluk kazansın" başlığıyla yayımladığı mesajında, karşılaşmaya sportif bir etkinlik olmasının ötesinde bir anlam yüklenilmemesi gerektiğini belirtti.
         Almanya’da yaşayan ve toplumun ayrılmaz bir parçası haline gelen Türk toplumunun, maç nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın kazanan taraf olacağını ifade eden Dağdelen, Türkler’in maçı Alman arkadaşlarıyla birlikte seyretmelerini önererek, böylece bu maçı milliyetçiliğin körüklenmesi için bir araç olarak kullanmaya çalışanlara karşı en güzel cevabı vermiş olacaklarını kaydetti.
        
DERNEKLERİN AÇIKLAMALARI
         Diyanet Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Sadi Arslan, Türk ve Alman milli takımlarının birbiriyle karşılaşacağı maçta sonuç ne olursa olsun, hangi ülke takımı kazanırsa kazansın maçın birlik, beraberlik ve bayram havası içerisinde geçmesi gerektiğini belirterek, "Sadece iyi olanın değil, Türk ve Alman dostluğunun da kazanması en büyük sevincimiz olacaktır. Türk ve Alman milli takımlarının taraftarlarının herhangi bir taşkınlığa meydan vermeden bir bayram coşkusu içinde müsabakayı izlemelerini temenni ederim" dedi.
         Almanya Türk Toplumu (TGD) spor konuları sözcüsü Cumali Kangal da, Almanyalı Türkler açısından sevindirici olanın, iki takımdan birinin finale yükselmesi olduğunu ifade ederek, sonuç ne olursa olsun, kazanan takımın sevincini yaşayacaklarını, bu nedenle maçtan sonra taşkınlıklardan uzak durulması gerektiğini söyledi.
         Berlin-Brandenburg Türk-Alman İşadamları Birliği (TDU) Başkanı Remzi Kaplan da, her iki takımın yarı finale çıkmasının kendilerini sevindirdiğini belirterek, "Bir çok spor sever araçlarında Türk ve Alman bayraklarını coşkuyla taşıdılar, her iki ülkeye olan sevgi ve bağlılıklarını dile getirdiler. Bu ruhu, sonuç ne olursa olsun Çarşamba günü de ön plana çıkartalım" dedi.