ÇOCUKLARINIZIN ZİHİNSEL GELİŞİMİ İÇİN ONLARA HİKAYE ANLATIN
KAYNAK : Haber Vitrini
İki-üç yaşından itibaren çocuklara hikâye ve masal anlatmak çocuğunuzun zihinsel gelişimini olumlu yönde etkileyecektir. Zaman zaman bildiğiniz masalları anlatmaya çalışın. Böylece çocuğunuzun anlatılanları zihninde canlandırmasını sağlarsınız.
Ergenlik çağındaki çocuğu olan bazı anne babalar çocuklarına ulaşamadıklarından onlarla yeterli diyalog kuramadıklarından, çevrelerini, üzüntülerini, sıkıntılarını hoşlandıkları şeyleri bilemediklerinden yakınmaktadırlar. Anne babaların çoğu sohbetin önemini bilse de televizyon ve yoğun çalışma temposu sebebiyle uygun zemini oluşturamadıklarından yakınmaktadırlar.
Çocukla güzel diyalog kurmanın yollarından biri henüz iki üç yaşlarından itibaren sakin bir ortamda ona hikâye okumak, okunan hikâye hakkında çocuğa sorular sormak, düşüncelerimizi paylaşmaktır. Bu, çocuğun ileride okumayı sevmesinde de etkili bir yöntemdir.
Çocuğumuza bildiğimiz hikâye ve masalları anlatmanın da eğitimde ayrı bir yeri vardır. Bu metotta kitaptaki resim olmadığından hayal etme ve çocukla göz göze iletişim daha yoğundur. Gerek okumak, gerek anlatmak yoluyla olsun çocuğun hayal dünyasını geliştirmek pek çok açıdan önemlidir. Hayal dünyasının geniş olması bilimsel düşünceyi geliştirir, kişinin gelecekle ilgili planlar yapmasını kolaylaştırır. Kişinin, başından geçen kötü olayların etkisinden kurtulması güzel şeyleri düşünmesiyle hızlanır. Hayal gücünden yararlanmak psikolojik tedavilerde de önemli bir yer tutar. Bununla beraber çocuğun hayalle gerçeği ayırmasına da yardımcı olunmalı, kendi iç dünyasına fazla kapanıp sosyal ortamdan uzak olmasına fırsat verilmemelidir.
Çocuğumuzun hayal dünyasına girerek onun tabiata (doğaya) olan fıtri sevgisini daha da kuvvetlendirebiliriz. Tabiat sevgisi kişinin iç dünyasında huzurlu olmasını ve zorluklarla, streslerle başa çıkmasını kolaylaştırır. Masal ve hikâyelerde tasvirlere, detaylı anlatımlara geniş yer verilir. Güneşin, ağaçların, çiçeklerin, bulutların, ırmakların güzelliklerinden bahsetmeyen hemen hemen hiçbir masal yoktur. Anlattıklarımıza çocuğun kendi hayal dünyasından da bir şeyler katmasına fırsat vermek onunla diyaloğumuzu zenginleştirir.
Masal ve hikâyeler çocuğun zihinsel gelişiminde çok önemli olan dil gelişimi için de çok etkili bir metottur. Çocuk önce dinlerken sonra kendisi de anlatmaya çalışır. Bu, sosyal gelişim için de yararlıdır. Kişinin ilgisini çeken bir ortamda öğrenilenler daha çok akılda kalır. Bu sebeple çocuğun eğitimine zemin teşkil edecek yeni kelime ve kavramlar masal ve hikâyelerle daha iyi yerleştirilebilmektedir. Masal ve hikâye saatlerinde çocukların yeteneklerini ve öğrenme dillerini keşfetmek de mümkündür. Her çocuğun öğrenme dili farklıdır ve bu ancak onlarla nitelikli beraberlik kurarak keşfedilebilir.
Kendiniz de hikâyeler üretin
Küçük çocuklar bilhassa iki–beş yaşlarında benlik gelişimi sebebiyle zaman zaman hatalarında ısrar etmektedirler. Bu dönemde bazı çocuklar için doğrudan şunu yap veya yapma demek etkili olmazken inatçılığın yerleşmemesi için nasihati bırakıp bir masal kahramanının hayatında o hatasını canlandırmak daha etkili olmaktadır.
Çocuğun bildiği hikâyeler kadar anne babanın yaşanılanlara göre kendi ürettikleri masal ve hikâyeleri anlatması bazen daha etkili olmaktadır.
3 yaşındaki Tûba o gün sandalyeyi çekip üzerine çıkmış, dolaptan bisküvi almaya çalışırken annesi mani olmaya çalışmış ve “sen verme ben alacağım” şeklinde şiddetli bağırmalarıyla karşılaşmıştır. Annesi kararlı bir şekilde davranıp engel olmuş, Tûba bir süre ağlamıştır. Anne o anda bir şey söylememiş, öğle uykusuna yatırırken bir hikâye anlatmıştır.
Hikâyenin kahramanı Cimcime dolaptan sandalyeye çıkıp su bardağı alırken düşer, ayağı çok ağrır ve şişer, hastaneye giderler. Doktor kırık olabileceğini söyler. Film çekilir, kırık yoktur, buna çok sevinirler. Fakat hem küçük kız çok acı çeker hem de bütün aile çok endişelenmiştir.
Küçük Tûba hikâyeyi dinlerken hemen atılır. “Anneciğim ben sandalyenin üzerine bir daha çıkmayacağım, düşebilirim değil mi?” Bazı çocuklar inkarı seçebilirler. “Ben sandalyeye çıkmıyorum ki, ben öyle yaramazlık yapmıyorum ki” diyebilirler. Fakat her ne şekilde olursa olsun mesaj ulaşmıştır.
Çocukların hayal dünyasına girerken en önemli husus çocukların gelişim özelliklerini bilmektir. 3 yaşındaki çocuklara anlatılacaklarla 5 yaşındakilere anlatılacaklar az çok farklılık gösterir. Cadı, canavar, dev gibi masal kahramanları konusunda dikkatli davranılmalıdır. Dünyamızda da iyi ve kötü iç içedir. Kötülüğü hiç anlatmamak olmaz. Fakat klasik masallarda bunlar fazla abartılı şekilde verilmektedir. Bu konuda çocuğun bilinçlendirilmesi ve seçici olunması önemlidir. Aksi takdirde çocuklarda kâbus ve korkular gibi olumsuz sonuçlar görülebilmektedir.
Anne babalık metotları kuşaktan kuşağa aktarılıp eğitimle geliştirilmektedir. Anne babalar kendi büyüklerinden öğrendikleri masal ve hikâyeleri, aldıkları eğitimin süzgecinden de geçirerek çocuklara aktarırsa bazı milli değerlerimiz kaybolmamış ve dil korunmuş olur. Kuşak çatışması da bu yolla engellenebilir.
Büyükanne ve büyükbabalar da torunlarına vakit ayırabilirse masal ve hikâyeler yoluyla onların dünyalarına girerek eğitimlerindeki önemli rollerini yerine getirebilirler.
Masal ve hikâyelerin din ve ahlak eğitimindeki önemi de bilinmektedir. Nitekim Kur’an üslubunda hikâye ve kıssalar önemli yer tutar. Çocuk ve gençler genellikle nasihatten hoşlanmaz, ilgilerini çeken hikâye ve masallar yoluyla daha etkili eğitim yapılabilmektedir.
Çocukların şefkat, merhamet duygularının gelişmesinde masalların yeri önemlidir. Arkadaş ilişkilerini güzelleştirme, hayvanları, tabiatı sevme, bir olaydan sonuç çıkarma, ders alma, başkasının yerine kendine koyma (empati), özür dileme, şükretme gibi özellikler masal ve hikâye kahramanlarının diyalogları içinde kazandırılabilir.
Kitabı nasıl Rahat bir ortamda onların dikkatlerini dağıtmayacak bir anda kitap okunmalıdır. Kitap okurken masalların kahramanlarıyla ilgili sorular sorun, onun da sorular sormasına izin verin.
Kitap
okuma ne kazandırır?
Çocuğunuzla günün yoğun temposu ve Tv sebebiyle yeteri kadar sohbet etme imkânı bulamıyor olabilirsiniz. Kitap okuma saye-sinde onunla 10–15 dakikalık özel bir iletişim kurma imkânınız olur. Bu sayede çocuğunuzun dil gelişimi sağlanacaktır.
Anlatmayla okuma arasındaki fark nedir?
Resimsiz kitaplardan okumayla, direkt zihinden anlatım resim olmadığından hayal etme ve çocukla göz göze iletişimi daha yoğun sağlar. Çocuk, anlatılanları kafasında canlandırır ve hayal gücü gelişir.
Doğruları öğretme imkanı da olur mu?
Çocuğunuzun bazı yanlışlarını ona direkt söylemeniz olumsuz etki yapabilir. Bunun yerine değişik hikâyeler uydurarak onun yaptıklarını monte edebilir ve bu yanlışları hikâyenin kahramanının düzeltmesini sağlayabilirsiniz.
(zaman)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:56