CUMA HUTBESİNDE "KADINA HÜRMET VE SAYGI" ÇAĞRISI

ANKARA  - 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla hazırlanan ve Türkiye'deki bütün camilerde okunacak hutbede, erkek ve kadın olarak insanın, Allah'ın yarattığı en mükemmel varlık olduğu belirtilerek, insanın, erkek ve kadın olarak yaratılmasında sayısız hikmetler bulunduğu ifade edildi
Her şeyin çift olarak yaratıldığına işaret edilecek hutbede, Kuran-ı Kerim'de ve Hz. Muhammed'in dilinde kadınıyla erkeğiyle Müslümanların birbirlerini koruyan, birbirlerine destek olan, sevgi ve saygıyla hayatı paylaşan kardeşler ve dostlar olarak ifade edildiği belirtildi
Hutbede, şiddet, baskı ve aşağılamanın hayatın hangi alanında ve kime karşı olursa olsun büyük bir zulüm ve suç olduğu vurgulanarak, Allah'ın bizden hayatımızı, adalet, sadakat, sorumluluk, dürüstlük, vefa, yardımlaşma, alçak gönüllülük ve merhamet gibi yüksek ahlaki erdemlerle donatmamızı istediğine yer verildi.
İnsanların, yalan, ihanet, sorumsuzluk, kibir, öfke, nefret ve işkence gibi eylemlerden kesin şekilde men edildiği dile getirilecek hutbede, şu ifadelere yer verildi:
''Sevgili Peygamberimiz çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla bütün insanlara büyük değer vermiştir. Bilhassa kadınlar ve yetimler konusunda özel tavsiyelerde bulunmuştur. Kadınların ve yetimlerin, şiddet, baskı ve aşağılamadan uzak tutulması için tembihlerde bulunmuştur. Kadın, insanlığın varlık sebebidir. Yüce Kitabımızda kadın; bütün insanlığın anası Havva'dır, cesaret ve asaletiyle Asiye'dir, iffet ve temizliğiyle Meryem'dir, sadakat ve teslimiyetiyle Hacer'dir, hayatın zorlukları karşısında eşine verdiği destekle Hatice'dir. Cefakar annelerimiz, vefakar kız kardeşlerimiz, kader ortağımız çilekeş eşlerimiz olarak kadın her türlü hürmet ve saygıya layıktır. Nitekim Resul-i Ekrem Efendimiz, 'Sizin en hayırlılarınız hanımlarına karşı en iyi davrananınızdır', 'Sizden eşine karşı el kaldıranlarınız, hayırlı kimseler, iyi insanlar değildir', 'Kadınlarınızın hakları konusunda Allah'a hesap vereceğinizi unutmayın. Çünkü onlar Allah'ın size emanetidir' buyurmaktadır.''
İnsanlığın bugün bilhassa kadın hakları konusunda büyük bir imtihanla karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekilecek hutbede, dünyanın hala pek çok yerinde kadınların akıl almaz, vicdanlara sığdırılamaz baskı, şiddet ve zorbalıklara maruz kaldığı belirtildi.
''Öteden beri kadınlarımıza ve kız çocuklarımıza yönelik baskı, şiddet ve aşağılamanın arkasında cehalet, kaba kuvvet ve kadın algısına dair bir takım yanlış ve köhne görüş ve düşünceler yatmaktadır. Aslında bütün bunlar cahiliye devrinin anlayış ve düşünceleridir'' ifadelerinin kullanıldığı hutbede, cahiliye insanının kadını aşağılayan tutum ve tavrına değinildi.
Hutbede, kadına karşı yönelen şiddet sebebiyle, çağdaş cahiliyenin ruh halinin de bundan dahi iyi olmadığı belirtildi.
Hutbede, şu ifadelere yer verildi:
''Bunda kadını metalaştıran, onu eşya seviyesine indiren inkarcı materyalist anlayışın payı unutulmamalıdır. Manevi değerleri yok sayan, hayatı hazcılığa indirgeyen yaklaşımın payı da inkar edilemez. Kadın ve çocuğa yönelik şiddette, alkolizmin etkisi de göz ardı edilemez. Bilhassa, Batı muhitlerinde ortaya çıkan ve giderek dünyanın diğer bölgelerine de sirayet eden cinsellik ve şiddetin nesnesi haline getirilmiş kadınların, ahu eninleri, feryatları insanlığın vicdanını sızlatmaktadır. Bu realitenin ticari bir sektöre malzeme edilmesi de yürek burkan bir trajedidir.
İslam ise bu algıyı tamamen tersine çevirmiş, kadın ve kız çocuklarının saygıya en layık kimseler olduğunu insanlığa öğretmiştir. Nitekim, Hz. Ömer'in oğlu Abdullah bu konuda şöyle bir tanıklıkta bulunmaktadır: (Biz Peygamber zamanında hakkımızda vahiy indirilir korkusuyla, hanımlarımıza kaba davranmaktan ve onları incitici söz söylemekten çekinirdik. Maalesef Efendimizin vefatından sonra aynı duyarlılığı gösteremez olduk)''