
CUMHURBAŞKANI GÜL'E BÜYÜK ÖDÜL
Abdullah Gül'ün ödülünü, onun adına İzmir Valisi Cahit Kıraç teslim aldı.
FICAC tarafından her yıl bir şehirde düzenlenen geleneksel ''Bahar Yemeği'' bu yıl Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayelerinde, İzmir'de gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İzmir Konağı'nda onuruna verilen yemeğe, programındaki son andaki değişiklikten dolayı katılamadı.
Cumhurbaşkanı Gül'ü temsilen İzmir Valisi Cahit Kıraç'ın yer aldığı yemekte, FICAC Başkanı ve Jamaika'nın Türkiye Fahri Konsolosu Arnold Foote, federasyon üyeleri, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Necip Kalkan ve Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş katıldı.
FICAC Başkanı Foote, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e takdim edilecek ''FICAC Altın Yıldızı'' ödülünü vermek üzere yaptığı konuşmada, katılımcılara Cumhurbaşkanı Gül'ün öz geçmişi hakkında bilgi verdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ''Tecrübeli bir insan, sadık bir demokrat ve inanmış bir Avrupalı. Eşi olmayan bir lider'' sözleriyle niteleyen Foote, şunları kaydetti:
''Bunlar bugün kendisine ödül vermek istediğimiz kişiyi en iyi betimleyen kelimeler. O, modern bir devrimci ve 21. yüzyılın çok boyutlu zorluklarının üzerinden gelecek olan, Türk insanının kaderini belirleyecek olan büyük bir lider. Kimse bu ödülü ondan fazla hak edemez.
Cumhurbaşkanı Abdulah Gül, çok yönlü ve görev bilinci olan bir insan. Sorumluluk işlerin iyi yapılmasını sağlar, ama sevgi ve bağlılık güzelleştirir. Bu nedenle büyük bir memnuniyet ve gururla Dünya Fahri Konsoloslar Federasyonu'nun, Sayın Abdullah Gül'ün ülkesine yaptığı katkılardan dolayı federasyonun verdiği en büyük ödül olan FICAC Altın Yıldızı ödülünü sunmaya karar verdiğini bildiririm.''
FICAC Başkanı Foote, konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e verilmesi kararlaştırılan ödülü ve beratını, kendisine iletilmek üzere İzmir Valisi Cahit Kıraç'a takdim etti.
İzmir Valisi Kıraç, ödülün verilmesinin ardından yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla onu temsilen bu anlamlı etkinlikte bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül'ün, bizzat kendisinin yer almayı arzu ettiği yemeğe, başka bir programı nedeniyle katılamadığını dile getiren Kıraç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e verilen ödülünü kendisine 25 Nisanda Ankara'da sunacağını bildirdi. Kıraç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ''Ödülden duyduğu memnuniyeti ifade ettiğini'' kaydetti.
Devletler ve uluslararası ilişkilerdeki artan yoğunluğun, konsolosların fahri konsoloslarca desteklenmesini zorunlu kıldığını belirten Kıraç, fahri konsolosların ülkeler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi açısından taşıdığı öneme işaret etti.
Fahri konsolosların o ülkenin dilini kültürünü yakından tanıyan kişiler olarak bu noktada önemli görevler üstlendiklerini ifade eden Kıraç, şöyle konuştu:
''Türkiye de fahri konsoloslardan geniş ölçüde yararlanmakta. Fahri konsoloslar bir yandan bulunduğu ülkeyle Türkiye arasındaki ilişkilerin kurulmasını sağlamakta, bir yandan da Türkiye'nin bu ülkede en iyi şekilde tanınmasını sağlamak için gayret göstermektedirler. Aynı şekilde Türkiye'de görev yapan fahri konsoloslar da bu yönde çalışmaktadırlar. Türkiye'nin, fahri konsoloslara her türlü desteği vereceğinden hiç şüpheniz olmasın.''
GÜL'E ANTALYA'DA SEVGİ SELİ
Antalya'daki ilk ziyaretini valiliğe yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, polis mangası tarafından törenle karşılandı. Vali Alaaddin Yüksel'in makamına geçen Cumhurbaşkanı Gül, bir süre kentin sorunlarına ilişkin bilgi aldı. Yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ardından gazeteciler makama alındı. Vali Yüksel, Cumhurbaşkanı Gül'e Antalya'nın eski halini yansıtan tablo hediye etti. Cumhurbaşkanı Gül, valilik binasından ayrılırken, birinci katta yer alan, Atatürk'ün 6 Mart 1930´da Antalya ziyaretini gösteren, sonradan renklendirilmiş fotoğraf hakkında bilgi aldı. Askeri törenle valilik binasından uğurlanan Cumhurbaşkanı Gül, çevrede bulunan vatandaşlarla turistleri selamladı.
ANTALYA TÜRKİYE´NİN GÖZBEBEĞİ
Burada konuşan Abdullah Gül, Antalya ile ilgili şunları söyledi:
"Antalya, Türkiye´nin gerçekten gözbebeği olan şehirlerinden biridir. Sadece ekonomik açıdan, 10 milyon turisti misafir etme açısından değil, aynı zamanda Türkiye´yi tanıtma açısından da çok önemli bir fonksiyon görmektedir. Sadece ekonomi ve turizme katkısı değil, turizm vasıtasıyla Türkiye´yi dünyaya tanıtma, duyurma açısından da gerkçekten büyük görev yapan illerden biridir. Tarihi zenginlik, tabii güzellik, girişimcilik, müteşebbis bir taraftan, turizm bir taraftan, tarım bir taraftan, bir taraftan sanayi kenti olan çok yönlü bir şehrimizdir. Antalya ile gurur duyuyoruz. Başarılarını yakından takip ediyoruz. İlin bütün ileri gelenleri arasındaki beraber uyum ve çalışma Antalya´yı çok daha ileri düzeye götürmektedir. Bunu yakından takip ediyoruz. Bundan da büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu vesileyle Antalyalı vatandaşlarıma sevgi ve saygı sunuyorum.''
ŞEREF DEFTERİNİ İMZALADI
Bir gazetecinin gündeme ilişkin soru sormak istemesi üzerine Gül, "Gündem Antalya ziyareti'' dedi. Cumhurbaşkanı Gül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 23 Nisan resepsiyonuna katılmayacağı haberlerinin anımsatılması üzerine, "Herkesin kendi bileceği iştir'' yorumunu yaptı.
Konuşmalar sonrasında Başkan Türel, Gül´e Antalya´nın etnografya müzesinde 212 envanter kayıtlı orijinal anahtarının birebir kopyasını takdim etti. Teşekkür eden Gül, şeref defterini imzaladı.
Gül daha sonra Muratpaşa Camii´ne geçerek Cuma namazını kıldı.
ÖNCE AĞLATTI SONRA GÜLDÜRDÜ
OLAĞANÜSTÜ GÜVENLİK ÖNLEMİ
Gül çiftinin Antalya ziyareti nedeniyle olağanüstü güvenlik önlemleri alındığı gözlendi. Havalimanı´nda bomba şube müdürlüğü ekiplerinin K9 köpeklerle resmi ve sivil araçları araması dikkat çekti. Gül´ün konvoyunda 2 ambulans görev yaparken, köprülü kavşarların üstlerinde keskin nişancılar görev aldı. Uzaktan kumandalı patlayıcılara karşı geliştirilen frekans karıştırıcı `jammer' adlı cihazı taşıyan araçlar da Gül´ün makam aracını yakından takip etti.
GÜL, CUMA NAMAZINA GECİKTİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, cuma namazını Muratpaşa Camii'nde kıldı. Büyükşehir Belediyesi ziyaretinin uzaması nedeniyle Gül, camiye ezan okunduktan 5 dakika sonra acaleyle girdi. Camiye alkışlar eşliğinde gelen Gül, 13.12'de girdiği camiden, 14.06'da çıktı. Cami çıkışında bekleyenler, Gül'e yine sevgi gösterisinde bulunurken, ‘Türkiye sizinle gurur duyuyor’ sloganı attı. Soyadı öğrenilemeyen Mercan adlı 70 yaşındaki kadın, Gül'e sarıldı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a selam gönderdi. Kayserili olduğunu söyleyen başka bir yaşlı kadın ise Gül'ü yanaklarından öptü.
HUTBE AYNISI DEĞİL
Camideki hutbeyi okuyan Antalya Müftüsü Mahmut Yeleser, merkezi sistemden yayınlanan hutbeden farklı bir hutbe okudu. Yeleser, hutbede cemaate çocuk sevgisini anlattı ve çocuklarını iyi yetiştirmeleri çağrısında bulundu. Müftülüğün hazırladığı ve merkezi sistemden yayınlanan hutbede ise “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının arefesindeyiz. Bildiğiniz gibi en büyük milli armağanı Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk yavrularımıza hediye etmiştir. Dini olsun, milli olsun bayramlar sevinç ve neşelerin milletçe paylaşıldığı mutlu günlerdir. Bu mutlu günlerden biri 23 Nisan 1920 tarihidir. Bu, Atatürk'ün ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ dediği, TBMM'nin dualarla açıldığı sonra da bir bayram olarak çocuklara armağan edildiği bir tarihtir” ifadeleri yer alıyor. Yeleser, duadan sonra ise caminin hoparlöründen Gül'e “Antalya ve camimize hoşgeldiniz” dedi.
CAMİ ÇEVRESİNDE KUŞ UÇURTULMADI
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün cuma namazını kıldığı Muratpaşa Camii'nde saatler önce güvenlik önlemleri alındı. Polis helikopterinin devriye gezdiği, çatılarda keskin nişancıların bulunduğu cami etrafında etten duvar örüldü. Cuma namazı için camiye gelen vatandaşların üzerleri didik didik aranırken, seccade, kartonların araları ve öğrencilerin çantaları dedektörle gözden geçirildi. Bu arada, namaz için camiye gelen engelli bir kişi de güvenlik kordonuna takıldı. Emniyet görevlilerine namaz için geldiğini söyleyen tekerlekli sandalyeli bu kişi, tüm çabalarına rağmen cami avlusuna alınmadı. Etten duvarı aşamayacağını anlayan engelli, “Namaz için geldim ama içeriye almadılar. Ben de başka bir camiye gideceğim” diyerek bölgeden uzaklaştı.