Gündem
  • 21.8.2003 09:34

CUMHURBAŞKANI SEZER GERİ ADIM ATMIYOR

Vergi barışı, yoksul öğrencilerin özel okullarda okutulması ve orman vasfını yitirmiş arazilerin satışını öngören Anayasa değişikliğini art arda hükümete iade ede Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yetkilerinin sınırlandırılması görüşünden geri adım atmadı. Yakın çevresine ''Anayasa Mahkemesi Başkanı olduğum dönemde ne söylediysem arkasındayım'' diyen Sezer, yetkilerin sınırlandırılmasını isteyen AKP hükümetiyle de aynı noktada buluşmuş oldu. Üçü anayasa değişikliği olmak üzere toplam 12 yasayı hükümete geri gönderen Sezer'in yetkilerinin sınırlandırılması, 'B arazilerinin satışını öngören Anayasa değişikliği paketinin iadesiyle yeniden gündeme geldi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Sezer'in Anayasa Mahkemesi Başkanlığı yaptığı dönemde cumhurbaşkanı yetkilerinin sınırlandırılmasına büyük destek verdiğini anımsatarak, ''Yetki daraltılması Sezer'le ters düşen değil örtüşen düzenleme olur'' dedi. Şahin şöyle konuştu: ''Yetki sınırlaması geçmişteki tartışmalardı. Cumhurbaşkanının tek başına aldığı kararların yargıya açık olmaması ve atamalar başta olmak üzere ağır yük getiren yetkilerinin bir bölümü yeniden düzenlenebilir. Görev süresinin beş yıla indirilmesi tartışılabilir. Hükümet olarak bu konuda Anayasa değişikliği öneremeyiz. Bir milletvekili 184 imzayla teklif verirse düzenmeler yapılabilir. Her ne şartta olursa olsun Cumhurbaşkanı ile kavga eder bir görüntü vermeyiz. '' Aynısını savunuyor Yakın çevresine değerlendirmelerde bulunan Sezer de, ''Cumhurbaşkanlığı yetkilerinin sınırlanmasına ilişkin görüşlerimde, bu makama gelişimden sonra değişiklik olmadı. O zaman ne söylediysem aynısını savunuyorum'' dedi. Ne söylemişti? Sezer 25 Nisan 2000'de Anayasa Mahkemesi'nin 38. kuruluş yıldönümü töreninde cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılması konusunda şunları söylemişti: ''Anayasa'nın 105. maddesinin ikinci fıkrasında da cumhurbaşkanının re'sen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine ... yargı mercilerine başvurulamayacağı belirtilmiştir. (...) Kişilerin hukuksal durumlarını etkileyebilecek olan ve cumhurbaşkanının devletin başı sıfatıyla değil, yürütme organının başı sıfatıyla tek başına yapacağı işlemlerin yargı denetimi dışında tutulması hukuk devleti ilkesiyle uyuşmaz. Anayasa'nın 104. maddesinde cumhurbaşkanına verilen yetkiler parlamenter demokrasinin sınırlarını aşmaktadır. Oysa demokratik devlet düzeninde, ulusal iradeyi temsil eden parlamento dışında sorumsuz bir cumhurbaşkanının yönetimi paylaşması ve tek başına önemli yetkiler kullanması kabul edilemez.'' milliyet Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:32

İLGİLİ HABERLER