Ekonomi
  • 20.3.2004 10:05

DANIŞTAY'IN KEPEZ İLE KARARININ GEREKÇESİ AÇIKLANDI

Danıştay 10. Dairesi'nin Kepez Elektrik A.Ş'ye (KEPEZ) el konulmasına ilişkin işlemlerin yürütmesini durdurma isteminin reddine ilişkin kararının gerekçesi belli oldu. Danıştay 10. Dairesi'nin gerekçeli kararı, taraflara tebliğ edildi. Gerekçede, TEDAŞ ile KEPEZ arasında 1998'de İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile şirket arasında imzalanan protokol gereği Elektrik Satış Anlaşması'nın (ESA) bir an ön önce hazırlanarak imzalanması gerektiği anımsatıldı. Şirkete el konulduğu tarihe kadar ESA'nın imzalanmadığı, bu nedenle de dağıtım tesislerinin KEPEZ'E fiili devrinin gerçekleşmediğinin anlaşıldığı belirtilen kararda, ESA'nın imzalanamaması ve TEDAŞ'a ait dağıtım tesislerinin devredilmemesi konusunda KEPEZ'in kusurlu olduğu vurgulandı. Devri yapılmayan çok sayıda taşınmaz bulunduğu ifade edilen kararda, 2003 tarihi itibarıyla henüz devir işlemlerinin gerçekleştirilmediği toplam 808 adet taşınmaz tapusu bulunduğu, 2001'den beri uyarılara rağmen tapu devri yapılmadığı, şirketin mülkiyet iddiasına dayalı uyuşmazlıklar çıkardığının anlaşıldığı belirtildi. YATIRIMLAR YAPILMADI Şirketin kamulaştırılan taşınmazları kendi adına tescil ettirerek sözleşme hükmünü açıkça ihlal ettiği vurgulanan kararda, şirketin taahhüt edilen yatırımları tüm uyarılara rağmen yapmadığı belirtildi. Kararda, dağıtım tesislerinin devredilmemesinin şirket lehine, kamu aleyhine sonuçlar doğurduğu, şirket tarafından üretilen enerjinin satışa sunmuş olduğu enerjiyi karşılama oranının 1996 yılı sonu kadar yüzde 45 iken bu oranın 2000 yılından itibaren ortalama yüzde 17.9 seviyesine düştüğü, 24 iletim projesinden 9'nunu tamamlandığı ifade edildi. Şirketin santrallerinde üretmiş olduğu elektriği Ulusal Tarife üzerinden satması sonucunda elde ettiği gelirden, söz konusu enerjinin üretiminde kullanılan maliyet unsurlarının düşürülmesi sonucunda sağladığı karın enflasyon oranları dikkate alınmak suretiyle 2003 yılı değerinin (kurumlar vergisi hariç) 196 trilyon 894 milyar 834 milyon lira olduğu ifade edilen kararda, tüm giderler çıktıktan sonra TEFE değerleri dikkate alınmak suretiyle Mart 2003 sonu değeri üzerinden 342 trilyon 127 milyar 703 milyon lira fazladan kazanç sağlandığı belirtildi. ''Şirketin fazla kazancı tesislerin rayiç değerinin yaklaşık yüzde 55.45'ine karşılık gelmektedir'' denilen kararda, şirketin personel desteği ve müşavirlik hizmeti verdiği ileri sürülen ve tamamı Uzan Grubu'nun kontrolündeki şirketlere 1994-2003 yılları arasında örtülü olarak aktarılan kazanç toplamının 21 trilyon 985 milyar 888 milyon lira olduğu kaydedildi. YOKSUN KALINAN FAİZ MİKTARI 1997, 1998, 1999 ve 2000 yılları için şirketin Adabank Offshore Ltd. Şt ile İmar Bankası Off Shore Ltd Şt. nezdindeki vadeli döviz ve Türk lirası hesaplarına düşük oranda faiz uygulandığı belirtilen kararda, döviz ve Türk lirası bazındaki söz konusu mevduatın Grup bankalarında değerlendirilmesi sonucunda şirketin döviz hesaplarından en düşük 307 milyar 320 milyon lira, en yüksek 313 milyar 481 milyon lira faiz gelirinden mahrum kaldığı ifade edildi. Karada şöyle devam edildi: ''Şirket'in Türk lirası bazındaki mevduat hesaplarından dolayı mahrum kaldığı faiz tutarının ise 1998 yılında en düşük 331 milyar 339 milyon lire ve en yüksek 386 milyar 292 milyon lira olduğu, bunun sonucu şirketin dönem karının olması gerekenin altında kaldığı, Şirket'in 1999 yılında İmarbank Off Shore Ltd şirketine toplam 950 milyar 762 milyon lira fazladan faiz ödemesinde bulunduğu, dolayısıyla şirketin kısa vadeli işletme kredileri nedeniyle katlandığı finansman giderlerinin 1999 yılında olması gereken tutardan 950 milyar 762 milyon lira daha fazla olduğu, şirketin, grup şirketlerinden gerçekleştirmiş olduğu ÇEAŞ hisse senedi alımlarıyla 1993 yılında 3 milyar 600 milyon lira, 1994'de 45 milyar 684 milyon lira fazla bedel ödediği, başka bir anlatımla faaliyet karının grup şirketlerine aktarılmasıyla Şirketin 12 trilyon 905 milyar 943 milyon lira zarar uğradığı sonuca varılmıştır.'' ''FİNANS ŞİRKETİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR'' Yasa uyarınca sadece elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı ve ticareti yapmak üzere kurulan ve bu faaliyet alanı dışında faaliyette bulunma imkanı bulunmayan KEPEZ'in kaynaklarının grup şirketlerine kullandırılmasıyla ''finans şirketi'' haline dönüştüğü vurgulanan kararda, şirketin sattığı elektriğin büyük bir bölümünü yine Devlet'ten aldığı elektrikle karşılandığı, şirket kaynaklarının yatırımların gerçekleşmesi yerine Grup şirketlerin finansman açığını kapatmak için kullanıldığı bunun da sözleşmeye aykırı olduğu ifade edildi. Kararda, sözleşme ihlalleri nedeniyle uygulanmasının ve devamının artık mümkün olmadığının anlaşıldığı, KEPEZ'e el konulmasına ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık görülmediği kaydedildi. Davacı Kemal Uzan, bu karara itiraz edebilecek. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu görüşecek. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:51

İLGİLİ HABERLER