'DARBE KORKUSU VE ŞERİAT İSTEMİYORSAK AB'YE ÖNEM VERELİM!..'
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, demokrasiden taviz vermeyeceklerini belirterek, "Daha fazla demokrasi daha fazla risk anlamına geliyorsa, biz bu riski üstlenmeye hazırız" dedi.
Atatürk Spor Salonu'nda yapılan AK Parti Çorum 3. Olağan İl Kongresi'ne katılan Devlet Bakanı Egemen Bağış, Avrupa Birliği ve demokratikleşme süreci ile yeni anayasa çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye'de çok şeyin değiştiğini ifade eden Bakan Bağış, Türkiye'nin artık darbe dönemlerinden sonra başbakanların idam edilmediği, dünya klasikleri arasında yer alan yabancı yazarların kitaplarının yakıldığı, spor salonlarına gencecik insanların toplatılıp 70 gün sebepsiz hapis tutulduğu bir ülke olmadığını belirtti. Türkiye yakışır yargı reformu hazırlamak, yolsuzlukla mücadele stratejisi ve kamu denetçiliği sistemi kurulmasının zorunlu olduğunun altını çizen Bakan Bağış, Türkiye'nin Avrasya coğrafyasına ilham olabilecek bir anayasaya kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
Bugünkü anayasanın askeri bir anayasa olduğunu hatırlatan Devlet Bakanı Bağış, "Askeri anayasada asgari demokrasi olur. Artık bireyi güçlendiren bir anayasanın vakti geldi. Bireyi güçlendiren zihniyet AB zihniyetidir. AB standartlarında birey güçlenmiştir. İnsan olmadan devlet olmayacağını AB bizden öğrendi. Osmanlı İmparatorluğu kurulurken, 'insanı yücelt ki devlet yücelsin' anlayışıyla kuruldu. AK Parti de bu anlayışla iktidara geldi. Bizim kültürümüzde, değerlerimizde yaratılanları yaratandan ötürü sevmek vardır. Türkiye'de demokratikleşme şarttı. Bunda herkes hem fikir. Demokrasi yakın zamana kadar korku ve endişe kaynağı olarak sunuldu. İnsanlara 'bunlar sizin hayat standardınıza karışacaklar, yaşam biçiminize karışacaklar' diye insanları demokrasiye karşı korkutmaya çalışanlar oldu. Birbirimizin gözüyle, kaşıyla, okuduğu kitapla, yediği yemekle uğraşmak yerine ortak paydalara eğilme zamanı geldi. En büyük yatırımı demokrasiye yaptık. Artık Türkiye eski Türkiye değil. İnşallah da olmayacak. Artık
Türkiye şeffaf, demokratik, laik bir hukuk devleti oldu. Hukukun üstünlüğüne inandık" diye konuştu.
Ülkede hiçbir şeyin gizli kalmadığı bir döneme girildiğini anlatan Bağış, "Türkiye'de hâlâ demokrasiyi rüya tabiri yapmaya benzetenler var. Akşam oy verdiği tasarıyı ertesi sabah reddetmeye kalkanlar var. Bu millet bunları yemez. İnanın yemez. Gelin samimi olun. Ana muhalefete sesleniyorum, gelin kurumları yıpratmak yerine Türkiye'yi kalkındırmak ve sorunları çözmek için el ele verelim. Çünkü AB'nin yolu Diyarbakır'dan değil Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'ndan geçiyor" şeklinde konuştu.
Kongrede muhalefete de seslenen Bağış, "Sabah kalkıp 'hukukun üstünlüğü' diyenler; hakkı, hukuku çiğnenenlerin hakkını kim koruyacak? 410 milletvekilinin aldığı kararı 9 atanmış kişi değiştirdiği zaman 'burada bir terslik var mı' diye kim sorgulayacak Cumhuriyet Halk Parti'si (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Demokratik Topluk Partisi (DTP), AK Parti'si ile hep beraber yeni bir anayasa yapalım. Hep beraber yürürlüğe koyalım. Hep beraber halkın oyuna sunalım. Ama bunu beraber yapalım" diye konuştu.
"ŞERİAT KORKUSUNA MANİ OLMAK İSTİYORSAK AB SÜRECİNE ÖNEM VERMELİYİZ"
Ülkede bir daha darbe korkusu yaşamamak ve şeriat korkusuna mani olmak isteniyorsa AB sürecine önem verilmesi gerektiğini anlatan Bağış, "Liberalleşmeye ve tekele karşı AB önemlidir. AB, sadece dış dünyayla alakalı bir proje değildir. Çevre, tarım, sağlık, insan hakları ve demokrasi konusunda Avrupa standartlarını yakalamak için önemli bir projedir" diye konuştu.
Türkiye'nin ilk müstakil başmüzakerecisi olduğunu hatırlatan Bakan Egemen Bağış, bunun kendisi için onur olduğunu aynı zamanda acı verici bir duygu olduğunu açıkladı.
Hiçbir ülkenin AB müzakere sürecinin 50 yıl sürmediğine dikkat çeken Bağış, "50 yılda tarih bile alamamışız. Ne yapıldıysa son 5 yılda yapılmış. Geçen 50 yıllık sürede kimisi süreci dondurmuş, kimisi darbe peşinde koşmuş ama AK Parti iktidara geldi ve 2004 yılında çalışmalara başladı. Bugüne kadar 33 faslın 10'unu aştık. 11'incisini de Salı günü Brüksel'de aşacağız. Türkiye karar ve azimlilikle bu yolda ilerliyor. Yapılacak daha çok reform var. Onları da yapacağız" ifadesini kullandı.
