Medya
  • 15.9.2005 12:31

''''DARBE OLMAZ'''' DİYENLERE CEVAP, MAHİR KAYNAK''TAN GELDİ...

Gazetelerindeki odalarından çıkmadan yazı yazmaya alışan Türk medyasının ünlü kalemleri sokakta ve kışlada olup bitenleri görmezden gelmeye devam ederken eski MİT yöneticisi Mahir Kaynak, gelişmelerin yönünü yazdı. MAHİR KAYNAK: Darbeler Türkiye’deki tüm darbeleri sahayı iyi gören yerlerinden seyrettim. 1960 darbesi sürecini, üniversiteye beş yıl geç başlamış bir öğrenci ve arkadaşlarıma göre daha tecrübeli olarak yaşadım. Öğrenci olaylarının nasıl kurgulandığını biliyorum. O sıralarda arkadaşım olan eşime, sürgün gönderildiğimiz şehrimden, Bizi kullanıyorlar, olaylara katılmayalım diye yazmıştım. 12 Mart’ın tüm karanlık labirentlerinde dolaştım. Doktorası olan bir akademisyendim ve olayları en iyi yorumladığını söyleyenlerin, en azından konumum gereği, önünde sayılırdım. 12 Eylül darbesini hazırlanması ve uygulanması sürecinde İstihbarat servisinde çalışıyordum ama en uzak mesafeden izlediğim darbe bu oldu. Tamir ve bakıma ihtiyacım olduğu düşünülmüş olmalı ki beni kızağa çekmişlerdi ve gazetelerden okuduklarımla yetinmek zorundaydım. Sadece bir farkım vardı. Olaylarla ilgilenen, mücadele eden kişileri ve onların bakış tarzlarını biliyordum. Yaşantıma kendi seçimlerim değil başıma gelenler yön verdiği için her şeye kendi sorunum olarak bakmak zorundaydım. Başkaları meslek olarak bir yerlerde bulunuyordu ama bu benim hayatımdı. Bir şeye karar verdim ve onu sonuna kadar uyguladım. Herhangi bir olayı değerlendirirken duygularımla aklım arasına su sızdırmaz bir duvar örecektim. Her zaman ölen ve öldürenlerle ilgili haberleri, herkes gibi, ben de okudum. Onlarla üzüldüm, onlarla ağladım ama neyin olup bittiğini analiz ederken bir eşya kadar duygusuz davrandım. Ne kimsenin arkasından gittim ne de kimseyi düşman belledim. Birisini itham ettiğim zannedildiği zaman bu benim tavrımı anlatmıyordu. Ben sadece olayı tarif ediyordum. Genç bir şehidin yürek yakan acısını duyuyordum ama bu duygumu analizlerime sokmamaya çalışıyordum. Bana göre ne ölenin ne de öldürenin amacıyla uygulanan plan arasında bir bağ yoktu. söylenenleri kulak ardı edip söylenmeyenlerin peşine düştüm. Sokaklarda atılan sloganları, bir oyuncunun hamlesi saydım ve sadece oyun stratejilerini çözmek için bir ipucu olarak değerlendirdim. Gazeteleri, bir olayı öğrenmek için değil, onun arkasındaki güçlerin ne yapmak istediğini çözmek için okudum. Olayları her zaman dünyadaki gelişmelerle ilgisi açısından değerlendirdim ve bizim darbelerimizde hiçbir iç dinamik gözlemlemedim. 1960’da liberalizme daha yakın olan DP’nin devrilmesini destekten öte sevinçle karşılayan burjuvazinin tavrı ideolojik kriterlerle nasıl açıklanabilirdi? 12 Mart’a niçin gelindiğini bilen var mı? Hükümeti devirenler ne istiyordu? 12 Eylül’de, bağımsız bir ekonomik yapıya sahip olan ülkemizde, bağımsız Türkiye için mücadele eden ve bugünkü konumumuzun yolunu açanların yaptıkları tutarlı sayılabilir mi? SSCB ile yakın ilişki içinde olan hükümeti devirip yerine Batıyla bütünleşme yolunu açanların sadece hata yaptıklarını mı söyleyeceğiz yoksa bunu bir proje olarak mı algılayacağız? 12 Eylül öncesi devletin hasım saydığı kişilerin bugün en önemli yerlerde ve köşe başlarında olduğuna bakarak devletimizin yenildiğini mi söyleyeceğiz yoksa zaten istenen bu muydu diyeceğiz? Anarşinin bir günde bıçak gibi kesildiğini görüp şaşıranların, neyin amaçlandığını görememelerine ben de o günlerde çok şaşırıyordum. Bugün de ölen ve öldürenler karşısında duygulanıyorum ama yapmam gerekenin projeyi tahmin etmek olduğunu düşünüyorum ve 12 Eylül’e benzer bir durumla karşılaşacağımızı tahmin ediyorum. Birileri olayları bastıracak, kahraman ilan edilecek, bir süre ülkeyi idare ettiğini sanacak ve sonra tatile çıkacaklar. Düşman saydıklarımızın yavaş yavaş yönetimde yerlerini alacağını göreceğiz. 12 Eylül’ün gündeme getirilmesini ve olumsuz yorumların artmasının mesajı da şudur: Bazı askerler vatanı kurtarmak hevesine kapılmasın. Bu olumsuz karşılanır. Bu işi biz siyaset yoluyla yapacağız, diyorlar. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:08

İLGİLİ HABERLER