DARBEYLE YÖNETİME GELEN MÜŞERREF DARBEYİ ANLATTI!..

Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, herhalde seçebilse bu hafta değil herhangi başka bir zaman Ankara'da olurdu. Afganistan'la sınır gerginliğinin had safhaya çıktığı noktada, Ankara devreye girerek Afganistan lideri Hamid Karzai ile Müşerref'i buluşturdu.   Ancak Türkiye'de kurumlar arasında arayı kim bulacaktı? Öğle ve akşam yemeğini Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu ve Başbakan Erdoğan'la aynı masada yemek zorunda kalan Müşerref mi Karzai mi? Pakistan lideriyle kısacık röportaja, kendisine olan hayranlığımı itiraf ederek başladım.   Müşerref zor bir coğrafyada, Türkiye'nin yaşadığı travmaların bin beterini yaşayan bir müttefik ülkenin lideri. Türkiye hayranı, Türkçesi son derece güzel, bizleri iyi tanıyor. Bu yüzden de konu darbe olunca uyarıyor:   "Bizim Pakistan'da yaşadıklarımızı Türkiye'de uyarlayamayız. Sizin ayrı bir toplumunuz, yasalarınız, anayasa ve silahlı kuvvetleriniz var. Türkiye kendi anayasasına ve siyasi ortamına bakmak zorunda. Sizin için dua ediyoruz." <ı>
* Komşunuz Afganistan'la uzlaşmak için bu kadar yol geldiniz. Faydasını gördünüz mü ? Ben, başbakanınız, cumhurbaşkanınız ve Cumhurbaşkanı Karzai bir araya geldik. Sonunda ortak deklarasyonla barışma sürecine girmeye, karşılıklı itilaflarımızı gidermek için adım atmaya ve ülkelerimizin çıkarı için birlikte çalışmaya karar verdik.

* <ı>Ülkeniz 11 Eylül'den beri durulmuyor... Bölgede ve Pakistan'ın bazı bölgelerinde istikrarsızlık var. Bu istikrarsızlıkl El Kaide terörizmi, Taliban militanları ve genel bir "Talibanlaşmadan" doğuyor. Özellikle yedi aşiret bölgesinden ikisinde durum böyle. Tabii buraları nüfusun yüzde biri; insanların sandığı gibi Pakistan'ın her yerinde durum böyle değil.

* <ı>Yine de Bin Ladin posterleriyle gösteri yapanlar CNN'e çıkınca imaj sorununuz neredeyse Türkiye'ninkinden de beter... 160 milyonluk bir ülkede 2000 kişinin Ladin posteriyle gösteri yapması aslında hiçbir anlam ifade etmiyor. Maalesef dünya bunu fark etmiyor ve bölgemizin nüanslarını gözden kaçırıyor. Bu tarz insanlar gerçekten azınlıkta; ancak şiddete başvuran ve fazla göze çarpan bir azınlıktan söz ediyoruz. Ancak nüfusun çoğunluğu ılımlı ve barışçıl.

* <ı>Atatürk'ü model alan bir reformcusunuz. Durum siyah beyaz değil. Toplumdan toplumdaki rahatsızlıklardan söz ediyorsanız toplum yaşayan bir organizma. İnsanlara aniden büyük bir dayatmayı ya da değişimi empoze edemezsiniz. Yalnızca yavaş bir evinimi hedefleyebilirsiniz. Artık uzun vadeli daha derin değişimleri hedeflemelisiniz.   * <ı>Siz uzun vadeli bir değişimi beklemektense bir darbe yaptınız? Bunlar teori. Askeri darbenin nasıl olduğuna bağlı. Ben Pakistan'da olana darbe değil karşı darbe diyorum çünkü beni bile görevden aldılar yokluğumda. Askeri darbelerde sıkıyönetim ilan edilir ben bunu yapmadım. Demokrasi yoktu, yalnız seçim yapılıyordu. Ben Pakistan'a demokrasi getirdim. Milleti ve kadınları güçlendirdim. Medyayı özgürleştirdim. Dünyada hiçbir askeri darbe medyayı özgürleştirmedi. Pakistan'da tek televizyon kanalı vardı; şimdi 50 tane var. Ancak Pakistan'daki durumu Türkiye'ye, Türkiye'dekini Pakistan'a mal edemezsiniz. Seçimlere gittik üç yıl sonra, beni meclis seçti, sivil hükümet var. Askeri gölge yok.

* <ı>Pakistan'a bakıp Türkiye'yi göremezsiniz diyorsunuz... Sizin ayrı bir toplumunuz, yasalarınız, anayasanız ve silahlı kuvvetleriniz var. Türkiye kendi anayasasına ve siyasi ortamına bakmalı. Tecrübelerimiz Türkiye'ye uyacak diye bir şey yok. SABAH Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 19:38