Gündem
  • 29.10.2004 17:36

DEHAP İL BAŞKANINDAN ŞAŞIRTAN AÇIKLAMA: KARAKOLLARIN ETRAFINA ETTEN DUVAR ÖRELİM…

BİRGÜN GAZETESİ'NİN HABERİ:

KARDEŞİNE 'ATEŞ' ETME

 

Esra CENGİZ

 

Batman Demokrasi Platformu, 29 sivil toplum örgütü ve üç siyasi partinin oluşturduğu bir inisiyatif. Uzun bir süredir faaliyet gösteren Platform, çatışmaların tekrar başlamasından sonra etkinliklerini yoğunlaştırdı. Eşcinsellerden, kadın örgütleri ve basın kuruluşlarına kadar İstanbul ve Ankara'da pek çok kesimle görüşmeler yapıyor. Birgün'ü de ziyaret eden Batman Demokrasi Platformu sözcüsü DEHAP Batman İl Başkanı Mehdi Öztüzün ve Platform katılımcıları sorularımızı yanıtladı. - 'Kardeşine ateş etme' talebinize hiç tepki aldınız mı?

Genelde olumlu tepkiler aldık ama olumlu tepkiler yetmiyor. Önemli olan çözüm. Biz Platform olarak savaşın daha da anlamsızlaştığı kanısındayız. Çünkü artık silahlı Kürt gençlerinin talebi bağımsız ayrı bir Kürdistan değil. Talepleri anayasal vatandaşlık temelinde Kürt sorununun çözümü ve demokratik Türkiye'dir. Kürt sorunu, Kürtlerin ve Türklerin Anadolu'daki tüm halkların ortak mücadelesiyle kurulan genç cumhuriyetin sosyalist bloğa yakınlaşmasını önleme aracı olarak kullanıldı.

 

'Dağdakilerin ne olacağı' sorusu hep gündemdeydi. Devletin yanıtı Topluma Kazandırma Yasası oldu. Bu yanıt sizce doğru mu?

Bu gençler gerilla savaşı peşinde olmadıklarını net bir biçimde açıkladılar. Taleplerini, yasal demokratik yollardan dile getirmek istediklerini söylediler. Ama topluma kazandırma yasası türünden yasalarla değil. 'Demokratik, laik, sosyal, hukuk devletine saygılıyım' diyen herkes gelip silahını bırakabilir. Bu düzenlemede insanların onuruyla oynayan, 'gel teslim ol' diyen bir üslup kullanılmamalıdır.

 

15 yıl süren, binlerce insanın yaşamına mal olan savaşta kazanan bir taraf var mı? Kim faydalandı?

Bir dönem PKK adına çok sert silahlı eylemler olurken, PKK, Avrupa'da rahat çalışıyordu, herhangi bir yasakla karşılaşmıyordu. Terör örgütü listesine alınmıyordu ve o dönem bağımsız Kürdistan savunuluyordu. Ne zamanki Kürt hareketi demokratik Türkiye Cumhuriyeti tezini savunmaya başladı ve bu ateşkesleri ilan etti, o zaman Avrupa'da terörist örgüt ilan edildi ve üstüne gidilmeye başlandı. Bu çok dikkat çekici bir durum bize göre.

 

Barış için doğru zamanın bu süreç olduğunu düşündüğünüz için mi bugün sesinizi yükselttiniz?

Biz siyasetçiler veya sivil toplum örgütleri olarak cesur davranamadık belki. Çok kanlı bir çatışma ortamı vardı. Silahlı Kürt gençlerinin yazıları yayınlandı daha önce. Orada çok ilginç bir olay anlatılıyor. Bir Kürt genci şunu diyor: Ne olursa olsun artık öldürürken 'ah' demeyenlerin eline silah vermeyin. Bu silahlı Kürt gencinin çatışmada vurduğu askeri kendi kardeşine benzettiği için üç gün ağladığını biliyor muydunuz? Bu yönleri biz öne çıkaramadık.

 

Platform bu anlamda bir özeleştirinin ifadesi mi?

Burada son çatışma ortamında artık ortaklaşacağımız konuları öne çıkarmaya çalışıyoruz. Bazen sesimizi iyi duyuramıyoruz. Öldürülen polisin ailesine taziyelerimizi sunarken, üzüntülerimizi bildirirken 'polisin acısı da bizim acımız' derken bazı gazetelerde ve televizyonlarda yer bulduk ama maalesef yeterince duyuramadık. Batman ne ile gündeme geliyor? Çatışma ve kavga ile. Ama Cumhuriyet Bayramı'nda ya da 30 Ağustos'ta Platform'un veya Batman Dehap İl Başkanı'nın orada bulunması öne çıkarılmadı. Ya da bu son 5 askerimizin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili yaptığımız açıklama da yer bulmadı. Çünkü biz artık 'askerimiz' diyoruz.

 

Asker ya da polis ailelerine taziyelerde bulundunuz. Burada vermek istediğiniz mesaj her iki taraf için de net olarak anlaşıldı mı?

Biz asker ve Kürt gencini birbirine karşı görmüyoruz. Taraf ayrımı yapmadığımız için taziyeleri de ortaklaştırıyoruz. Biz bu konuda hayalci değiliz. Bir Kürt genci için resmi bir taziye mesajı beklemiyoruz. Türkiye'de yaşayan hiç kimse tek başına kurtulamayacak. Kürtler, Türkler, hala hakaret edilen Ermeniler, kadınlar, eşcinseller... Brecht'in dediği gibi 'ya hep beraber ya hiçbirimiz'. Olağan dönemlerde çocuklar babalarını gömer, savaş dönemlerinde babalar çocuklarını gömüyor. Ben oğlum Mahir'in beni gömmesini istiyorum.

 

Kimler destek veriyor platforma? Halk bu işin yanında mı?

Çocuğunu kaybeden anne, 'biji aşiti' yani 'yaşasın barış' diye slogan atıyor. Onda sorun yok. 'Tuzu kurular' denilen kesimde sorun var. Çatışmalara hiçbir şekilde dahil olmayan, bir yakınını kaybetmeyen 12 Eylül zenginleri oluştu Batman'da. Olumsuz tepkiler biraz onlardan geliyor. 8 Mart'ta bu 'kardeş kavgası'nda hayatını kaybeden bir asker ve silahlı Kürt gencinin annesini yanyana getirerek bir açıklama yaptık. Biraz şaşırdı herkes. Fakat bu 1 Eylül'de Türkiye'nin her tarafındaki barış eylemlerinde yapılmaya başlandı.

 

Bu barış politikanızda AB ve ABD'yi nereye oturtuyorsunuz?

Şu anda maalesef dünya konjonktürü şuna gitti; en muhalif kesimler bile çözümü dışarıdan bekliyor. Ya ABD'den ya da AB'den. ABD'nin neler yapmaya çalıştığını herkes biliyor. ABD'nin işgaliyle Irak'ta daha fazla kaos yaratıldı. İşkence görüntüleri de ABD'nin muhaliflere mesajıydı. Yani farklılığı savunmayın, bizden başka dünya yok mesajıdır bu. Bizde de görüştüğümüz en muhalif kesim bile şunu diyor: 17 Aralık'ta tarih alınmazsa bu tufan demektir.

 

Siz AB'den alınacak tarihle Kürt sorununun ya da ilk adım olarak çatışmaların sona ereceğini düşünüyor musunuz? Ya da tam tersi tarih alınmadığında daha da alevleneceğini?

Asıl sorunu çözecek olanların iç dinamikler olduğunu düşünüyoruz. Biz Avrupa Birliği sürecini demokratikleşme açısından olumlu görüyoruz. Ancak oradan direkt verilecek şeylerin topluma çok uymayacağı kanaatindeyiz. Bunun iç dinamiklerle gelişmesi lazım. AB süreci bir motor güç olabilir.

 

Son olarak, platformun somut olarak hayata geçireceği eylemler neler olacak ?

Biz nerede ölüm varsa orada caydırıcı güç olmaya çalışacağız. Kürt gencinin öldürüldüğü yere de gideceğiz ancak silahlı saldırıya uğramış, bombalanmış, yeniden bombalanma tehdidi altındaki bir karakola da gideceğiz. Gerekirse elele tutuşup karakol çevresinde etten duvar öreceğiz. Mesajımıza uygun davranacağız. Kardeşin kardeşe ateş ettiği her yerde var olacağız. Taa ki kurşun sıkılmayana kadar.

 

 

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:10

İLGİLİ HABERLER