Gündem
  • 18.2.2005 10:43

DELİ DANA YASAĞINI DELMEK İSTEYENLER BAKANI BİLE TEHDİT ETMİŞ!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı''nın yaptığı soruşturma korkunç bir gerçeği ortaya çıkardı. 1996 ve 1997 yıllarında tonlarca kalitesiz et ithal eden vicdansızlar, deli daha hastalığı riski taşıyan bu etleri Türk halkına yedirdi. Hatta, gözü dönmüş bazı fırsatçılar, bu konuda titiz davrandığı için dönemin Tarım Bakanı''nı ve ailesini tehdit etmekten de çekinmedi. Korkunç gerçeği yıllar sonra eski Tarım Bakanı Musa Demirci, dün HABERTÜRK TV’de açıkladı. ‘Deli Dana’ haberleriyle ilgili şok iddialarda bulunan eski Bakan Demirci, şunları söyledi: BANA BASKI YAPILDI ''''Benim dönemimde ‘Deli dana’ yasağını delmek isteyenler oldu. Bu konuda bana baskı yapıldı. Benim üniversitede okuyan çocuklarımı tehdit ettiler. O dönem bunu İçişleri Bakanı Akşener’e bildirdim. Benim çocuklarıma koruma verildi. Bana baskılar oldu. Benden sonra da bakanlar bu yasağı devam ettirdiler. Benim yaptığım hizmetten başka bir şey değil. Ben bu milletin sağlığına zarar verecek bir şey yapmadım. Benden sonrakiler de bunu yapmadı. Canlı hayvan ithalatı ve et ithalatı yapılmadı. Sanayide kullanmak için iç yağ ithalatı yapılmıştır. Bu da uluslar arası sağlık raporlarına uygundur.'''' NELER YİYORUZ, NELER Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı''nın soruşturması yıllarca gizlenen tehlikeyi ortaya çıkardı. Tarım Bakanlığı''nın izniyle başlatılan soruturma, 1996''da, ''''hastalık görülen ülkelerden et ithalinin yasaklanması'''' kararından önce alınan kontrol belgeleri ile ithalata devam edildiğini belgeledi. İnceleme raporunda, Uluslararası Salgın Hastalıklar Ofisi tarafından belirtilen risklere rağmen Fransa ve Hollanda''dan tonlarca sığır eti alındığı belirtildi. Savcılık, bu etlerin ithaline olur veren 4 eski tarım bakanı Nevzat Ercan, İsmet Atilla, Musa Demirci ve Mustafa Taşar hakkında fezleke düzenleyerek Meclis''e gönderdi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, bu etlerin ithalinde imzası bulunan 27 bürokrat hakkında 2004 yılının nisan ayında soruşturma izni verdi. Ancak soruşturma zaman aşımına uğradı. ETİN YÜZDE 40''I KAÇAK Bu arada, sektörün önde gelen örgütlerinin yetkilileri, Türk halkının sadece deli dana değil, yıllardır ne olduğu bilinmeyen etleri yemek zorunda kaldığına dikkat çekiyor. Türkiye''de, üretimin tüketimi karşılayamaması ve kırmızı et ithalatının yasak olmasının, canlı havyan ve et kaçakçılarının ekmeğine yağ sürdüğüne işaret eden sektör yetkilileri, ''''Türkiye''nin yıllık 1 milyon ton olan yıllık et ihtiyacının ancak 550-600 bin tonu iç piyasadan karşılanıyor. Kalan 400-450 bin tonu ise kaçak yollardan pazar giren etle karşılanıyor. Kalitesiz ancak ucuza satılan bu etlerin denetimden uzak oması, halkın sağlığını tehdit ediyor. Bugüne kadar yurda sokulan kaçak etler arasında at, eşek, Hindistan öküzü, bufalo etine bile ratlandı'''' diye konuştular. Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SET-BİR) Genel Sekreteri Melek Us, özellikle Suriye ve İran''dan ülkemize sokulan canlı hayvanların ve kaçak etlerde hastalık riskinin yüksek olduğuna dikkat çekerek, ''''Her türlü et giriyor. Hijyen yok, halk ne yediğini bilmiyor. Yediğimiz etlerin nereden geldiğini bilmiyoruz?'''' açıklamasında bulundu. KANGURU ETİ BİLE YİYORUZ Aytaç Grup Başkanı Halit Ziya Erenay da, ''''Arjantin Brezilya, Latin Amerika ülkelerinde karkas (toptan) etin kilosu 1 euro, Avrupa''da 2 euro. Ülkemizde ise 4 euro. Ülkemizde, girdiler pahalı olunca vatandaş da dünyanın en pahalı etini yemek zorunda kalıyor'''' dedi. Bu nedenle, komşu ülkelerden, ucuz ancak ne olduğu bilinmeyen etlerin kaçak olarak ülkeye sokulduğuna dikat çeken Erenay, şunları söyledi: ''''Son yıllarda Komşu ülkelerden can hayvan ya da et ithatında büyük artış var. En çok Suriye, İran ve Bulgaristan''dan kaçak et giriyor. Etin ne olduğu bilinmiyor. Son dönemde Bufalo ve Kanguru etine bile rastlandı.'''' SALAM -SOSİS YAPILIYOR Toptan et ticareti yapan Aydos Gıda''nın sahibi Ömer Seyfi Aktülün ise, yurda sokulan ucuz ancak kalitesiz etlerin ise, daha çok merdiven altı üretimde kullanıldığına dikkat çekti. Aktülün, ''''İyi olmayan bir eti kasaplar satmaz. Bunlar daha çok merdiven altlarında sucuk, salam, gibi ürünlerin üretiminde kullanılıyor. Bugün karkas etin kilosu 8 milyon civarında, oysa, piyasada 2-3 milyon liraya sosis-salam satılıyor. Burada bir yanlışlık var.'''' Öte yandan, SET-BİR Başkanı Erdal Bahçıvan, 4 eski tarım bakanı hakkında fezleke düzenlenerek Meclis’e gönderilmesini ve dönemin bürokratları hakkında geçen yıl soruşturma izni verilmesini doğru bulmadığını belirterek, ''''Bu tür uygulamalar, bugün görevde bulunan insanların karar almasını, hareket etmesini kısıtlayacaktır. Ayrıca, Avrupa''dan et ithal edilmesi, deli dana hastalığının ispatını ortaya koymaz. Kim, nasıl tespit etmiş, biz de bilelim'''' dedi. (D.B. TERCÜMAN) Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:07

İLGİLİ HABERLER