Gündem
  • 15.9.2003 15:51

DEMİREL: ''TÜRKİYE'NİN IRAK'A ASKER GÖNDERMESİNİN ABD'NİN BİR OYUNU OLDUĞU GÖRÜŞÜNE KATILMIYORUM''

SAFURE CANTÜRK ANKARA- İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, AB'ye uyum adına yapılan her değişikliğin, esasen Türk toplumunun daha çok demokrasi özlemini ve baskısını yansıttığını kaydederek, ''Yasal değişikliklerin ana nedeni, Türk halkının demokrasi talebidir'' dedi. Ankara Sheraton Otel'de Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı'nın 'AB Yasaları Çerçevesinde Vakıf ve Derneklerin Durumu' konulu sempozyumuna katılan İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinin son 2 yılda canlandığını belirterek, AB'ye uyum süreci içinde hazırlanan yasaların Türk toplumunun demokrasi isteğini yansıttığını söyledi. Hükümet olarak bu taleplerin AB'ye uyum süreci ile örtüştüğü için icraatların süratle tamamlandığına dikkat çeken Aksu, sivil toplum örgütleri güçlü olan devletlerin demokrasilerinin de güçlü olduğunu ifade etti. Aksu, Türkiye'nin üçüncü bir sektör olan sivil toplum örgütlerine özel bir yer vermesi gerektiğini vurgulayarak, ''AK Parti Hükümeti bunun farkındadır. Çıkartılan uyum paketleri ile hükümet adeta kanaviçe işler gibi demokrasinin önünde engel gördüğü büyük küçük tüm sorunları tek tek çözmektedir'' diye konuştu. Aksu, Acil Eylem Planı'nın daha çok siyaset ve bürokrasi ile ilgili konuların takip edilebileceği bir yol haritası olduğunun altını çizerek, Acil Eylem Planın'da sivil toplum örgütlerine verilen yerin, hükümet olarak bu konuya verdikleri önemi gösterdiğini anlattı. AB uyum yasalarının uygulanmasına yönelik reform izleme grubu ve Avrupa birliği iletişim gurubu olarak iki grup oluşturulduğunu anımsatan Aksu, İçişleri Bakanlığı'nın da üyesi olduğu reform izleme gurubunun 7 uyum paketi ile kanunlaşmış olan demokratik dönüşümlerin uygulamasını takip edeceğini kaydetti. Ayrıca, bakanlık olarak, yapılacak olan bölge valiler toplantılarıyla ve diğer formel yollarla illerin yeni yasal düzenlemelere uyumunu izleyeceklerini belirten Aksu, ''Hala eski alışkanlıklarını terk etmemekte direnenleri, sistem dışına alacağız'' dedi. Aksu, daha çok dernek, daha çok vakfın topluma yeni renk, yeni bir sinerji ve demokrasiye güç vereceğini belirtirken, AK Parti'nin de hükümetin her alanda yapacağı çalışmalara sivil toplum örgütlerini dahil edeceğini ve Türkiye'deki yönetimsel değişikliği bu şekilde gerçekleştireceklerini dile getirdi. Devlet Bakanı Güldal Akşit, sorumlu bulunduğu aile, çocuk ve engelli kesim üzerinde sivil toplum örgütlerinin büyük yer tuttuğunu söyledi. Yoksulluğun azaltılması, sosyal hizmetlerin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması konularının hükümetin öncelikleri arasında yer aldığını belirten Akşit, bu yüzden sivil toplum örgütlerine büyük önem verdiklerini vurguladı. Akşit, bu konuda devlete düşen görevin, vakıf ve dernekleri maddi ve manevi yönden desteklemek ve bunun yanında bu konuyla ilgili yasal düzenlemeleri sağlamak olduğuna inandığını bildirdi. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise, Avrupa Birliği'ni 'asrın hadisesi' olarak niteledi. AB'ye üye olmak isteyen ülkelerin, yasalarını bu birliğe göre tekrar düzenlemesinin bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Demirel, aksi takdirde bu ülkelerin gelecekteki işbirliği konularında sıkıntı çekeceğini kaydetti. Türkiye'nin AB'nin dışında kalamayacağına dikkat çeken Demirel, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir Avrupa projesi olduğunu söyledi. Türkiye'nin de ancak halkıyla ortak hareket ederek merkeziyetçi devlet anlayışından kurtulabileceğine işaret eden Demirel, birey ve devletin birlikte hareket etmesinin yolunun ise barıştan geçtiğini söyledi. Demirel, Türkiye'nin Müslüman bir devlet olduğu için birliğe alınmayacağı yönündeki düşüncelere de yanıt verirken, AB'nin böyle bir tercih yapması halinde kendi kendini inkar edeceğini kaydetti. Sempozyumdan ayrılırken, gazetecilerin sorularını cevaplayan Demirel, Irak'a asker gönderilmesinin ABD'nin bir oyunu olduğu yönündeki düşüncelere katılmadığını belirterek, ''Mesele asker göndermek değil. Irak'ta huzurun ve istikrarın sağlanmasıdır'' dedi. Demirel, bir gazetede yer alan 28 Şubat dizisinde kendisinin de isminin geçtiğinin anımsatılması üzerine, ''Tabii ki. İçinde ben de yer aldım'' diye cevap verdi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:40

İLGİLİ HABERLER