Gündem
  • 31.1.2016 17:43

Demirtaş, Özgürlüğe dayalı bir barışı istiyoruz

Halkların Demokratik Partisi Genişletilmiş İl Başkanları toplantısı düzenlendi. Toplantıya HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, bazı HDP milletvekilleri ve il başkanları katıldı.

Demirtaş, Türkiye partisi kavramına atıf yaparak, “Türkiye’de bizim dışımızda Türkiye partisi yok. Keşke olsaydı. Çünkü, Türkiye’nin gerçek toplumsal yapısını, kendi siyasal organları bünyesinde barındıran, taşıyan temsil gücünü kendi parti organlarında taşıyan, Türkiye gerçekliğini, parti programına, söylemine, eylemine taşıyan başka hiçbir parti yok” ifadelerini kullandı.

Demirtaş şunları kaydetti:

“Türkiye’nin en çok oy alan partisi tek dil üzerine kuruludur. ‘Biz ne dedik? Tek millet dedik’ diyor. Türkiye’nin yarısı bunlara oy verebilir ama bu onların tekçi, faşizan zihniyetten beslenmediklerini göstermez ki. Çok oy almış olmak, çok doğru olduğumuzu göstermiyor ki. Birileri Türk milliyetçiliği kimliği üzerinden örgütlenmiş. Zaten onlara göre bir Türk dünyaya bedel. Hepimiz Türk’üz. Türk dışında kimlik yok, millet yok. Bir diğerine baktığınızda, toplumun tarihini 1923’ten başlatıyor ve Kemalizm üzerine kurulu ulusalcı, milliyetçi bir anlayışla. Tek kimlik üzerinden toplumu asimile etme, yeni bi ulus yaratma anlayışı var.”
Türkiye’de otoriter, baskıcı ulus devlet anlayışına karşı öz yönetime dayalı, halkın gücüne dayalı yönetimi savunduklarını belirten Demirtaş, “Adalete, demokrasiye, özgürlüğe dayalı bir barışı istiyoruz. Bizler emekten yanayız. Alın teriyle üretip, çalışan, ekonomiyi var eden, toplumu omuzlarında taşıyan çalışan, üreten kesimin hakkını, özgürlüğünü savunuyoruz. Kadın özgürlükçü bir bakış açısıyla Türkiye siyasetine yeni bir soluk, gerçekçi bir hamle ile müdahale eden bir partiyiz” dedi.

Ortadoğu ve Türkiye'nin tarihsel bir kırılma yaşadıklarını belirten Demirtaş, “Doğru bir köprü kurabilecek olan biz olduğumuz için, bu köprüyü kurmak için üst üste koyduğumuz her tuğla bu yüzden büyük bir öfkeyle yıkıyorlar, yıkmaya çalışıyorlar. Ya biz kuracağız, Türkiye’nin devrimcileri, demokratları, bizler geleceğin Türkiye’sini biz kuracağız, ya da dincilik, mezhepçilik, ayrımcılık üzerine tek adam söylemi üzerine inşa edilmiş bir devleti hayal edenler kuracak. Bu geçiş, değişim başladı. Bunu kimse durduramaz. Buna yön verme mücadelesi sürdürülüyor. Bedel ödeyenler, barikatta, işkence tezgahlarında, darbeye karşı direnenler, kadınlar, gençler her yerde bu bütün bu değişim isteğini ilericiler yürüttüler” ifadelerini kullandı.
Yüksekdağ ise, HDP’nin tarihsel misyonunun insanlara ışık olduğunu söyleyerek, “Kolay zamanlarda, her şeyin veya birçok şeyin yolunda gittiği, siyasetin tıkır tıkır işlediği, toplumsal kurumsallaşmanın önünün açık olduğu koşullarda ilerlemek, başarmak kolaydır. Asıl tam da böyle koşullar içerisinde, yol yürümek, ilerlemek oldukça zordur, meşakkatlidir. Siz bu zor ve meşakkati en çok iyi bilenlerdensiniz” ifadelerini kullandı.

“Bugün bütün Türkiye halkları açısından siyaset, siyaset içerisinde bu siyasi kuruma yön verme çabası içinde olan kesimler, temsiliyetler, Türkiye halklarını katı yol ayrımlarına doğru sürüklüyor" diyen Yüksekdağ şunları söyledi:

"Bugün siyasi iktidarın Türkiye toplumuna dayattığı, saflaşma ve ayrışma ahlayışı bunun üzerine kuruludur. Türkiye’deki ezilen bütün kesimler bakımından bir saflaşma ihtiyacı kendisini çok daha somut bir şekilde gösteriyor. Bugün mesele saflaşmanın hangi içerikle, hangi yönde olacağıdır. Eğer Türkiye’de bu saflaşma dayatmalarına karşı insani, demokratik bir saf tutma tavrıyla yanıt vermeyi başaramazsak, bütün Türkiye toplumunu diktatör ve etrafındakiler ve o diktatörlüğün altında ezilenler olarak ikiye bölecekler.”

AHMET UMUR ÖZTÜRK

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 16:26

İLGİLİ HABERLER