Dünya
  • 3.1.2003 00:52

DENKTAŞ EKİBİNİ TOPLADI...

MESUT GÜNSEV LEFKOŞA- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, farklı görüşteki siyasi partilerle Annan planı üzerinde mutabık kalınabilecek hususlar bulunduğunu belirterek, "Söyleyecek neyimiz varsa birbirimize söyleyelim ve halkı hangi barış istediğimizi söylemeksizin aldatmayalım, yanlış yola sevketmeyelim" dedi. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Cumhuriyet Meclisi'nde temsil edilen siyasi parti liderleriyle ortak toplantıda bir araya geldi. Kıbrıs konusundaki gelişmeleri değerlendirmek ve yeni müzakere sürecinde izlenecek tutumu saptamak maksadıyla saat 11.00'da başlayan toplantıya Cumhuriyet Meclisi Başkanı Vehbi Zeki Serter, UBP Genel Başkanı Başbakan Derviş Eroğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, TKP Genel Başkanı Hüseyin Angolemli, CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, YAP Başkanı Ertuğrul Hasipoğlu, MAP Başkan Yardımcısı Çetin Atalay, Dışişleri ve Savunma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Ergun Olgun ile Cumhurbaşkanı Denktaş'ın danışmanları katıldı. GÖRÜŞ BİRLİĞİ SAĞLANABİLİR Mİ? Cumhurbaşkanı Denktaş, toplantıya girerken yeni süreçte zemini oluşturan Annan planıyla ilgili genel bir değerlendirme yaptı ve bugünkü toplantının amacını şöyle özetledi: "Bu toplantının maksadı, Klerides ile yapılacak görüşmelerde Türk tarafı olarak korumak istediğimiz ilkeler hususunda hemfikir miyiz, oybirliği var mı, yoksa görüş ayrılıkları var mı ve bunları birleştirme imkanı var mı.." Bu amaçla gerekmesi halinde toplantıların birkaç gün sürebileceğini de söyleyen Denktaş, şöyle devam etti: "Genel Sekreter'in birinci önerisi masaya konduğunda, "Bu temel olarak alınamaz dedik. Rum tarafı da aynı şeyi yaptı, ama Rum tarafının yazısı 'Rumlar kabul etti, Denktaş kabul etmedi' diye yansıtıldı. Halbuki Genel Sekreter her iki tarafın şikayetlerini kaale alarak ikinci bir belge getirdi. Biri iki noktasında bize yaklaşır göründü. Diğer noktalarda yine Rumları memnun etmek siyaseti devam etti. 'Fırsat veriniz' dedik." Genel Sekreter'in iyiniyet misyonunun Avrupa Birliği'nin takvimine bağlanmasının büyük hata ve haksızlık olduğunu da yineleyen Cumhurbaşkanı, şunları kaydetti: "Avrupa Birliği'ne müracaat, 'Kıbrıs tarafından değil Kıbrıslı Rumlar tarafından maksatlı yapılmıştır. Silahla yapamadıklarını tamamlamak için yapılmıştır. Biz buna işaret ederek Avrupa Birliği'ne girilmesi hususunda Türk tarafının nelere ihtiyacı olduğunu, ne gibi derogasyonlara ve müdafaa haklarına ihtiyacı olduğunu her gördüğümüz diplomata anlatmaya çalıştık. Türkiye'siz Kıbrıs'ın AB'ne girmesi 1960 anlaşmalarına da aykırıdır. Bu konuda da görüşlerimizi ilettik. Bu konuda da Türkiye ile anlaşarak esneklik gösterdik ama bunların hiçbir kıymeti olmadı. Rum tarafı kendi bildiğini yapmak için ileriye gitti. Biz yıllardır korumaya çalıştığımız ve halkımızın can ve malı pahasına korumuş olduğu ilkeleri görüşmelerde müdafaa etmenin ötesine gitmedik. Bu müdafaayı meclisimizin kararları çerçevesinde yaptık. Türkiye'nin kararları çerçevesinde yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. DENKTAŞ'IN MESELESİ DEĞİL Kıbrıs sorununun "Denktaş meselesi" olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Denktaş, şöyle devam etti: "Bu en büyük yanlış olmuştur. Bugün Sayın Tayyip Erdoğan da, 'Bu Denktaş'ın meselesi, benim meselem değil, bu milletin meselesidir' demiştir. Ve halkın isteğine uymak zarureti üzerinde durmuştur. Halkın isteği nedir? Bunları anlamak için ben bugün bu toplantıyı yapıyorum. Halk egemenlikten vazgeçti mi? Siyasi eşitlikten vazgeçti mi? Rumların içine gelmesini ve şu kadar yıl sonra oy kullanmasına razı mı. Müşterek bir hayat başlayacaksa, kendi yasaları çerçevesinde mi olur, şu kadar yıl sonra içimize gelecek. Rumların geçmişte yaptıkları var ise bunlar ne olur... Bütün bunlar görüşülmeye değer, görüşülmesi gerekir. 'Barış isterim' derken hangi barış istediğimizi söylemezsek, dünyayı da yanıltırız, halkımızı da yanıltırız, kendi kendimizi de yanıltırız." TELEVİZYON PROGRAMLARI Bazı televizyon programlarını izlerken hayretler içinde kaldığını da belirten Denktaş, bu programlardan örnekler verirken şunları kaydetti: "Bir genç çocuk babasına diyor ki, 'ölmek istemeyiz, savaş istemeyiz, barış isteriz'. 'Denktaş da duysun' diyor baba.. Duydu... Bu baba bilmiyor mu ki, biz barışı ancak ayrıldıktan sonra bulabildik. Ayrılık oluncaya kadar her gün yollarda avlandık. Bilmiyor mu ki Rum tarafı hala eski emelinden vazgeçmiş değildir ve Avrupa Birliği'ne 'Kıbrıs' olarak girmenin nedeni silahla yapamadıklarını yapmaktır. Bilmiyorlar mı ki Türk askeri Kıbrıs'tan çekildiği an veyahut etkisiz hale getirildiği an Rum istediğini yine yapabilir. Bunlar tehlikelerdir. Biz bu tehlikeleri görüyoruz." Annan planında yer alan "parça devlet" ifadesinin 1960 anlaşmasında "cemaat meclisleri" olarak ifade edildiğini de anlatan Denktaş "Ama egemenlik verilmediği korkumuz vardır ki yapılan bir anlaşmayı ortadan kaldırmak için teşebbüsler devam edecek, 'evimden çık, evime geleceğim, ev benimdir' gibi müracaatlarla Kıbrıs Türkleri'nin huzuru kaçırılacak. Ve mesele yine kaynamaya başlayacak. Bunları önlemek için biz yıkılmayacak bir anlaşma istiyoruz" ifadelerini kullandı. DERHAL BARIŞ ZAYIFLATIYOR Halkın bir kısmının derhal, şimdi anlaşma söylemleriyle yollara çıkmasının görüşmelerde Türk tarafını çok zayıflattığını ve zayıflatmaya devam edeceğini de söyleyen Denktaş şunları kaydetti: "Temel ilkelerde oybirliğiyle hareket edebilir miyiz? Bütün partilerin seçim beyanlarına baktım. Hiçbir parti devletten vazgeçelim, egemenlik istemeyiz dememiştir. Gene Annan'ın belgesine dayalı olarak partilerin ne istediklerine baktım. Yine mutabık kalabileceğimiz birçok hususlar oluğunu gördüm. Bunları bir-iki gün belki de üst-üste toplanarak temize çıkarmak mecburiyetindeyiz. Söyleyecek neyimiz varsa birbirimize söyleyelim ve halkı 'barış için Avrupa Birliği yolu çıkış yoludur' diyerek hangi barışı istediğimizi söylemeksizin aldatmayalım, yanlış yola sevketmeyelim." MÜZAKERELER EN GEÇ 9 OCAK'TA Müzakerelerin 7 veya en geç 9 Ocak'ta başlayacağını söyleyen Denktaş, "Bir-iki gün üst üste toplanmak gerekirse toplanalım ve hangi konularda değişiklik istediğimize bakalım. Temel konularda birlik içerisinde miyiz değil miyiz bunu anlayalım. Ve ona göre halka gerekirse düşüncelerimizi tekrar söyleyelim" dedi. KKTC BASININI KAALE ALMADIĞIM DOĞRU DEĞİL Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, geçtiğimiz gün adaya varışında basına konuşmadan hava yoluyla havaalanından ayrılmasının "KKTC basınını kaale almadı" şeklinde yorumlandığını da belirterek, "Bu doğru değil. Basın toplantısı için bir hazırlık yapılmış değildi. Basın açıkta ve soğuğun içinde beklemekteydi. Benim sağlık durumum yürüyüp konuşmak ve geri gelmek için müsait değildi" diye konuştu. Aynı gün Ankara'dan hareketinden önce düzenlediği basın toplantısına KKTC basınını temsilen BRT'nin katıldığına da işaret eden Cumhurbaşkanı Denktaş, "Dolayısıyla 'Ankara'da konuştu, Kıbrıs Türk basınını kaale almadı' diyen maksatlı yayınlar beni üzdü" dedi. LİDERLER TAYYİP ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARINI YORUMLADI Parti liderleri ise toplantıya girerken özellikle Türkiye AK Parti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarıyla ilgili sorulara muhatap oldular. UBP Genel Başkanı Başbakan Derviş Eroğlu, müzakerelerin başlaması konusunda kimsede farklı bir düşünce olmadığını söyledi. Eroğlu, Erdoğan'ın açıklamalarına yorum getirmenin yanlış olacağını da kaydetti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:03

İLGİLİ HABERLER