KAYNAK : Haber Vitrini
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ''Kıbrıs Türk halkının rahat olmasını, bu halkı yeniden göçmen durumuna düşürmeye kimsenin gücü olmadığını'' vurgulayarak, ''Herkes toprağına sahip çıksın, herkes köyüne bucağına sahip çıksın, ama tedirgin olmasın'' dedi.
''Kimsenin, kulağından tutup kimseyi yerinden edemeyeceğinin'' altını çizen Denktaş, ''(Hayır, sen böyle düşünüyorsun, böyle olacak) diye biz kendimizi 3-5 yılda Kıbrıs'ta Türk azınlığı durumuna düşürecek tedbirlere boyun eğmeyeceğiz, razı olmayacağız. Mesele bu kadar basittir'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Denktaş, KKTC'de yayın yapan Radyo Güven'e yaptığı açıklamada, ''BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından sunulan belgede var olan eksiklikler, aksaklıklar giderilmeden, bu belgeyi zemin olarak kabul edemeyeceklerini'' bildirdi. Denktaş, şunları kaydetti:
''Ortaya konulmuş olan bu görüşleri, 'yapılacak bina için zemin olarak kabul ettik' diyemeyiz. Zemin olarak kabul edip edemeyeceğimizi müzakere ederiz ve zemin olarak kabul edilebilmesi için hangi değişikleri istiyoruz, bunları söylemek mecburiyetindeyiz, bunlar üzerinde direnmek mecburiyetindeyiz.'' Annan belgesinde, Kıbrıs Türkü'nün egemenliğinin yer almadığına da dikkat çeken Denktaş, Annan belgesinde tespit ettikleri aksaklık, eksiklik ve tuzakları değerlendirerek ilgili makamlara bu konudaki görüşlerini aktardıklarını kaydetti.
'RUMLARIN KUZEY'E GELİŞİ ÇOK TEHLİKELİ''
Belli oranda Rum'un Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yerleştirilmesinin ileride Kıbrıs Türkü'nün yok olması tehlikesini gündeme getirebileceğine işaret eden Denktaş, şunları söyledi:
''Yüzde 1 Rumları içinize aldın meselesi var. Rumu aldın, al, ondan sonra ne olacak? 1960'da iki ayrı cemaat statüsünü korumak için alınan bütün tedbirler ortadan kalkıyor ve Rumlarla birlikte biz içimize yüzde 30'a kadar Rum almak suretiyle seçimlere gideceğiz ve Türklüğümüzü veyahut Türk idaresini veyahut Türk egemenliğini ki, egemenlik şimdilik yok şeyde, koruyacağız. Böyle şeyler olmaz. Bunlar çok tehlikeli şeylerdir.'' Cumhurbaşkanı Denktaş, Kıbrıs'ta bir anlaşma istediklerini, Rum tarafıyla müzakerelerden kaçmadıklarını, ancak böylesine milli bir davayı görüşmek için sağlam temeller üzerine oturtulmuş bir zeminin varolması gerektiğini vurguladı.
BM Genel Sekreteri'nden gerekli esnekliği istediğini anımsatan Denktaş, ''Bize 'hayır boğazınızı sıkacağız, ya o tarihte bunu verirsiniz, bu iş biter' diyen yok. Dolayısıyla inşallah o tarihe kadar biz de kendimize geliriz, Türkiye kararını vermiş olur, ama milli bir dava vardır, milli kararlar vardır. Bunları Türkiye'de yeni bir hükümet geldi diye sil baştan yapacak değildir diye düşünüyorum. Sil baştan yapılmayacak çok husus vardır'' dedi.
''TÜRKİYE'NİN TÜM HAKLARI ORTADAN KALDIRILMAKTADIR''
Annan belgesinde, 1960 anlaşmalarıyla Türkiye'ye verilmiş hakların tümünün ortadan kaldırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Denktaş, ''Bu yaklaşımla bunlara Türkiye ne kadar razıdır ve nasıl razıdır, hangi şartlarda razıdır, bunları bilmemiz lazımdır. Bunları da bilmek için zamana ihtiyacımız vardır'' diye konuştu.
Denktaş, şöyle konuştu:
''Şu veya bu, ben veya öteki, bir köy halkına köyünü 40 yıldır, 50 yıldır, 100 yıldır korumuş olan bir halka, 'ben sizi Rum'a verdim' deme hakkımız var mı? Bunu o halkın söylemesi lazım. O halk kımıldamıyorsa, 'ben toprağıma sahip çıkacağım' diyorsa, neticede zorla evinden, yerinden edecek güç kime aittir. Bu self-determinasyon denilen hakkın en başta gelen şeyidir, toprağını sonuna kadar korumuş olan insanlar, bu nedenle evinden yurdundan edildiği için göç ederek, bir anlaşma neticesinde Kuzey'e gelip yerleşmiş olan insanlar 'efendim şimdi olmadıydı, yanlış yaptıydık, siz tekrar göçmen olacaksınız' demek hakkı kimde var? İnsan haklarıyla bu bağdaşır mı, bağdaştırılabilir mi?''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:43