''Başsavcı'nın taslağın hukuki olarak meclisin onayına sunulamayacağına ilişkin görüş verdiğini'' belirten Denktaş, ''parti liderleriyle görüştükten sonra konuyla ilgili kararını vereceğini'' bildirdi.
Kıbrıs müzakere süreci çerçevesinde, Annan planı uyarınca birleşik Kıbrıs devletini oluşturacak iki kurucu devletten biri olan Kıbrıs Türk kurucu devletinin anayasa taslağı, Cumhuriyet Meclisi bünyesinde oluşturulan özel komite tarafından hazırlanmıştı. Denktaş, dün yapılan müzakerelerde, konuyla ilgili kaygıları nedeniyle taslağı BM yetkililerine vermemişti.
''İKİLEM İÇİNDEYİM. ANAYASA ANLAMINA GELMEZ''
Denktaş, Türk Ajansı-Kıbrıs'a (TAK) yaptığı açıklamada, konuyla ilgili yasal zorluklar bulunduğunu ve taslağı BM'ye verme konusunda ikilem içinde olduğunu söyledi.
''Kurucu devlet anayasa taslağının BM'ye verilmesinin, Annan planının ve New York'ta mutabakata varılan takvimin gereği olduğuna'' ilişkin açıklamalarla ilgili olarak, Denktaş özetle şunları söyledi:
''Annan planı, bizden gelecekte kurulacak ve adına kurucu veya oluşturucu devlet denilen, ancak gerçekte devlet olmayan bir kuruluş için bir anayasa hazırlamamızı istemiştir. Bu taslak bir anayasa anlamına gelmez. Çünkü bu, referanduma ek olarak verilecek ve referandumda kabul çıkarsa geleceğin anayasası olacaktır.'' Annan planı üzerindeki müzakerelerin devam ettiğini, olmazsa olmazlar esasında bazı değişiklikler yapmaya çalıştıklarını ve bunu başarıp başaramayacaklarının ancak müzakereler sonunda ortaya çıkacağını söyleyen Denktaş, özetle şunları kaydetti:
'' (Annan planı üzerindeki görüşmeler sürerken, planda öngörülen her şeyi yapmakta serbestsin) diyorlar. Bu bir dereceye kadar doğrudur. Bana, devleti, egemenliğimizi, Türkiye'nin garantisinin devamını korumak ve bizi perişan edecek bir göç sorununu engellemek, mal-mülk meselesini hak ve adalet çerçevesinde halletmek üzere yetki verilmiştir. Kıbrıs Türkünün eşit egemenliğini ortadan kaldırma, garanti anlaşmasını bir süre sonra etkisiz hale getiren bir anlaşmaya imza atma, halkımızın yarısını göçmen yapacak ve Rumlara mal-mülk konusunda gelip bizi yeniden sokağa atacak bir anlaşmayı kabul etme yetkisi verilmedi.''
''BENDE DE YETKİ YOK''
Başsavcı'nın ''devleti ortadan kaldıran, meclisin feshedilmesini öngören'' taslağın hukuki olarak meclisin onayına sunulamayacağı yönünde görüş verdiğini belirten Denktaş, ''Halkın süzgecinden geçirmeden bu taslağı verdiğim takdirde, devletin ortadan kalkmasını, meclisin toz olmasını kabul ediyoruz demek olur. Bende bu yetki yok. Bu nedenle meclis anayasa taslağını yasal açıdan görüşmese bile, devleti ortadan kaldırma yetkisini ve kurucu devlet adı altında egemenliği olmayan bir kuruluşa dönüşmemizi kabul edip etmediğini bana söylemesi gerekir'' diye konuştu.
Hukukçuların da taslağı BM Genel Sekreterliği'ne verme yetkisi olmadığı yönünde görüş belirttiklerini, taslağı vererek ''anayasal suç'' işleyebileceğine ilişkin yaklaşımlar olduğunu kaydeden Denktaş, ''İkilem içindeyim. Parti liderleriyle görüşüp karara varmamız gerekir'' dedi.
AB, TÜRK TARAFINA AYRI YARDIM SÖZLERİNİ UNUTTU
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Avrupa Birliği'nin, muhtemel bir anlaşmada ekonomik olarak daha fazla katkıya ihtiyaç duyan Türk tarafına ayrı katkı sözünden vazgeçtiğini belirtti.
Denktaş, Türk Ajansı-Kıbrıs'a (TAK) yaptığı açıklamada, AB yetkililerinin, iki ekonomi arasındaki farkı kapatmak için Türk tarafına ayrı yardım yapılacağına ilişkin geçmişte taahhütte bulunduklarını anımsatarak şunları söyledi:
''Derogasyonlar konusunda verdikleri sözleri unuttukları gibi, bu konuyu da unuttuklarını görüyoruz. Kıbrıs'ı tek bir bölge olarak kabul ediyorlar. Bu, Kuzey'deki idareye ekonomisini kalkındırma için direkt yardım yapmama anlamına gelmektedir. Yardım merkeze yapılacak ve merkez çoğunluk kararıyla bizimle oynamaya, oyalamaya başlayacaktır. AB'nin bu yaklaşımı aynı zamanda, iki halka, iki ayrı ekonomiye, iki kesimli bir ortaklığa dayalı bir ülkeyi tek bir ülke halinde görme temayülünü gösteren Rumların elde ettikleri siyasi bir kazançtır.'' Denktaş, Türk tarafının bu yaklaşımı kabul etmesinin mümkün olmadığını belirterek, ''Bu konu üzerinde ısrarla durmamız gerekir'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:49