İHSAN ALTIKARDEŞ-ORHAN AKIN
BURSA - Denktaş, ''29 ay sonra Türk askerini adadan uğurlayacakmışım, torunlarıma 'Gidiyorlar, ama gelemeyecekler demeyeceğim' Ben bu acıyı yaşamak istemiyorum'' deyince, salonda bulunan eşi Aydın Denktaş ve yüzlerce Bursalı gözyaşlarını tutamadı.
Bursa Barosu'nun davetlisi olarak Tayyare Kültür Merkezi'nde düzenlenen, 'Kıbrıs'ta neler oluyor' konulu konferansta konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, yaptığı duygusal konuşmayla birçok kişiyi ağlattı.
Avrupa Birliği'ni, Annan ve Rumlar'ı samimi olmamakla suçlayan Rauf Denktaş, Kıbrıs'ın dilim dilim Türk halkının elinden alınacağını, senaryoların daha sonra Türkiye devletine yöneleceğini öne sürdü.
Gerçeklerin meydanda olduğunu, kendisinin tek endişesinin Kıbrıs'ın dilim dilim gitmesi olduğunu ifade eden Rauf Denktaş, ''Bu millet ah edecek, vah edecek. Bu millet Kıbrıs'tan gelecek göçmenleri, nereye yerleştireceğini düşünecek. Türkiye, dünyada kendisine güvenen milletler nezninde itibarını yitirecek. Bu kadar haklı güçlü olduğu davayı müdafa edemeyen Türkiye'ye güvenenlerin güvenleri azalacak. Bunlar acı sözlerdir. Ben kardeşlerime konuşuyorum. Türkiye'yi yavaş yavaş parçalamak için başlatılan senaryolar gözle görülür şekile dönüşmektedir. Olmamasını dileriz, yanılmış olmayı dileriz. Sadece makalaler değil, kitaplar yazılmaya başlandı. Yabancı kaynaklardan da aynı şeyler gelmektedir. Dolayısıyla, Türkiye'nin tam dirileceği, birlik beraberlik içinde gidişata dur diyeceği bir döneme girilmiş bulunmaktadır diye düşünüyorum'' diye konuştu.
''Eğer Avrupa Birliği Türkiye'yi üye yapmak konusunda samimiyse, Kıbrıs'ı Türkiye'nin önüne bir engel olarak koymaz'' diyen Denktaş şunları söyledi:
''Farzedelim, bu referanduma her iki taraf da hayır dedi. Rum hayır demekle bir şey kaybetmez. Biz hayır dersek, daha da yanlızlığa itilecekmişiz. Türkiye'nin önünü kapatmış olacağız. Şunu söylüyorum. Eğer AB Türkiye'yi üye yapmak konusunda samimiyseKıbrıs'ı Türkiye'nin önüne bir engel olarak koymaz. Kıbrıs meselesinin başlamasında Türkiye'nin hiçbir suçu yoktur. suç Rum- Yunan ikilisinin suçudur. Onların önüne sen bunu engel olarak koymuyorsun, Türkiye'nin önüne koyuyorsun. Demekki Türkiye'yi değil, Kıbrıs'ı istiyorsun. Kıbrıs'ı çatır çatır alacaksın. Türkiye'yi 10-15 yıl bekleteceksin. Arada Kıbrıs kaynamış gitmiş olacak. Geçmişi yaşamış olmanın verdiği aksaklık var bende. Rum' a güvenmiyorum. Rum bana güvenmiyor. Rum'a güvenmediğimiz için özel koruyucu haklar istedik vermiyorlar. Kağıt üzerinde bir anlaşma yapıyoruz. 1960 anlaşması gibi kağıt üzerinde anlaşma yapıyoruz. Bu anlaşma Avrupa Birliği normlarının tehdidi altındadır. Verilen haklar geçerli mi geçersiz mi başımıza vuruldukça göreceğiz. Rumların içimize gelmesi, mal mülk kavgasının devam etmesi, Türk askerinin adadan gittikçe çıkması, bir gün tamamının çıkmasının kabul edilmesi, beni gelecek için korkutmaktadır. Farzedin ki, referanduma Rum 'evet' biz 'hayır' dedik. Ceza bize. Rum hayır, biz evet dedik. O zaman Rum zaten girmiştir. Biz evet dediğimiz için artık Avrupa Birliği'ne giren Rumlar, bu belgede olan hakları AB üyesi olarak daha da törpülemek suretiyle bizi almaya gelecektir. Bundan daha fazlasını isteyemeyeceğiz. Buna razı olmak mecburiyetinde kalacağız. Eğer benim devletim, şehidim, Türkiyem var, ben boyun eğmiyorum demezsek''.
Kıbrıs Türkü'nün anavatandan gelen seslerden etkilendiğini ve referandumda evet diyebileceğini anlatan Denktaş, ''Anavatan madem ki böyle istiyor, 'AB'ye girelim. Bunu yapalım' diye öyle bir heyecanla önde gidiyorlar ki, sonrası Kıbrıs meselesi, bitmeyecek. Türkiye devamlı suretle bununla üzülecek. Türkiye AB'ye girinceye kadar 10-15 yıl diyorlar tarih verilse dahi. 10-15 yıl alacak Türkiye'nin AB'ye girmesi. Türkiye'nin en güçlü ve haklı olduğu bu davada yapılan bu baskılarla, bu şekilde bir hal çaresine razı olursa Türkiye, acaba aynı baskılarla Türkiye'den neleri koparmayı çalışacaklar. Türkiye üzerinde büyük bir oyun oynanmaktadır. Kıbrıs meselesi partiler üstü meseleydi. Yine öyle olduğuna inanıyorum ve geleceğe güvenle bakıyorum. halkın inancı, Anadolu'dan her gün aldığım yüzlerce destek mesajı Kıbrıs'ı heba edilemeyeceğini gösteriyor'' şeklinde konuştu.
Rauf Denktaş, konuşmasının sonlarına doğru verdiği bir örnekle Kıbrıs meselesi konusunda dinleyenlerini ağlattı. Denktaş, dedesinin Osmanlı'nın Kıbrıs'tan çıktığını gören birkaç kişiden birisi olduğunu hatırlatarak, ''Ben 5-6 yaşındayken anlatılanlara göre, dedem, 'Türk Bayrağı'nın gönderden indirilişini, Rumlar'ın coşkusunu, Türkler'in kavgasını ve acısını anlatırdı. Dedem, ''Gittiler, ama gelecekler' derdi. 'Ben görmeyeceğim, sen göreceksin' derdi. Ben de 1960 anlaşması yalındığında Alay Kıbrıs'a geldiğinde, dedem yaşında olan 8-9 ihtiyarı buldum. Çünkü Türk'ün çıkışını onlar görmüştü. Albay Turgut Sunalp'tan sancağın onların önüne getirilmesini istedim. O ihtiyarların ağlaması, toprağı öpüşü, sancağı yapışmaları çok duygusaldı. Ama 29 ay sonra Türk askerini adadan uğurlayacakmışım, 'torunlarıma gidiyorlar, ama gelemeyecekler' demeyeceğim. Ben bu acıyı yaşamak istemiyorum'' deyince salonda bulunan eşi Aydın Denktaş d5konusunda samimiyseKıbrıs'ahil birçok izleyici gözyaşlarını tutamadı.
Denktaş, Türk hükümeti ile kavgaya çatışmaya gelmediğinin altını da çizerek, ''Ümit ederim Meclis bu işi görüşecektir. Tekrar ediyorum, bıçağın kemiğe dayandığı bu anda başlangıçtan itibaren görüşülecek hali yoktur, değiştirilse dahi, şu ilkeler kabul edilmedikçe, bizi mahveder dediğimiz planı en sonunda görüşmeye mecbur olduk. Tedavi etmeye çalıştık. Amiyane bir şekilde zehirli bir kabak gördük, zehrini azaltmak için ergeç sofraya halkın önüne gelecek. Zehrini almak için ben ve arkadaşlarım mümkün olduğu kadar, Türkiye dahil bunun içerisindeki eksiği aktaralım dedik. Ama tabak hala zehirli. Bunun bilinci içinde olmamız lazım. Türkiye'nin Kıbrıs üzerinde tanıdığı bir devlet vardır. KKTC devletini Türkiye tanımıştır. Bu ne tanımayı kabul ediyor, ne de bundan sonra Türkiyeye böyle bir şeyi tanıma hakkı verecektir'' şeklinde konuştu.
Denktaş, anlaşmanın AB normları altında zaman içinde yok edilecek durumdan çıkartılmasını isteyerek, bu anlaşmanın referanduma gidilmesi durumunda Kıbrıs Türkü'nün evet diyeceğini bildirdi. Denktaş, Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün, ''Rumlar hayır derse, KKTC tanınmalıdır' sözlerinin de yüreğine su serptiğini sözlerine ekledi.
Denktaş'ın konuşması sırasında bir grup, ''Kıbrıs'ı satanı biz de satarız. Kıbrıs'ı verip kolumuzu kestirmeyeceğiz, Susma ilerle, ülkücüler seninle'' sloganları attılar.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:58