LEFKOŞA - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bugün Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'a bir mektup daha gönderdi. Denktaş, mektubunda, Kıbrıs sorununa kalıcı çözüm bulma girişimleri çerçevesinde BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından sunulan çözüm planıyla ilgili sürecin Lahey zirvesinde sonuçsuz kalmasının ardından önceki gün gönderdiği 6 maddelik öneri paketinin masada olduğunu belirterek, Papadopulos'tan bunu yeni bakış açısıyla değerlendirmesini istedi.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs'ta 1968'den beri devam eden görüşme sürecinin başarıya ulaşamamasının en önemli etkeninin iki toplum arasındaki güvensizlik olduğunu ifade ederek, önerilerinin bu güvensizliği ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu vurguladı.
Papadopulos'a gönderdiği mektupta ifade etmese de Rumlar eğer ''16 Nisan'da Kıbrıs'ı AB'ye götürürüm'' diye hareket ediyorsa adanın ikiye bölünmesini tescil ettireceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Denktaş, ''Önerilerim masadadır, masada olan bu önerilerimi tekrar gözden geçirmesini istiyorum'' dedi.
Denktaş, Cumhurbaşkanlığı'nda bugün saat 11.10'da düzenlediği basın toplantısında Papadopulos'a gönderdiği ve BM Genel Sekreteri'ni de bilgilendirdiği ikinci mektubunun içeriğini açıkladı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Basın toplantısını, KKTC, Türkiye ve yabancı medya temsilcileri izledi. BRT ve TRT televizyonları toplantıyı izleyicilerine canlı yayınla ulaştırdı.
''AMACIM GÜVEN EKSİKLİĞİNİ VURGULAMAK''
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rum Yönetimi Başkanı Papadopulos'un, 2 Nisan'da gönderdiği mektubuna vakit geçmeden aynı gece ret cevabı verdiğini hatırlatarak, amacının bunca yıl birçok safhadan geçen Kıbrıs meselesinin niye halledilemediğini ortaya koymak ve başlıca nedeninin iki taraf arasındaki güven eksikliğine dayandığını vurgulamak olduğunu söyledi. Güven eksikliğini gidermek için biraraya gelip bazı önlemler almayı istediğini kaydeden Denktaş, şöyle konuştu:
''Bir tarafta diğerini cezalandırmak suretiyle neticeye varmak istemi -ve bu netice de 1963'te elde edilen neticeyi korumak siyasetine dayalı bir istem-, diğer tarafta 40 yıldır ambargolar gibi cezalar altında, 'Kıbrıs hükümetiyim, kuzeyi düşmandan arındıracağım' diye silahlanmanın oluşturduğu ve güvensizliği daha da derinleştiren bir yaklaşım ve aynı zamanda uluslararası propagandanın aleyhimize yürütüldüğü bir ortam.
Biz bunları konuşalım ve halledelim diyerek, iyi niyetle, ortaya bazı düşünceler attık. Bunların hiçbirine cevap vermiyor ve sadece 'Annan Planı'nı kabul edersen gel' diyor. Kendisi de kabul etmedi bunu Lahey'de.. Değişiklikler istediğini söyledi, ben de değişiklikler istiyorum. Ben Lahey'den ayrılırken 'Her iki tarafın istediği bu değişiklikler konusunda görüşelim ve anlaşırsak, yapılacak değişikliklerden sonra planı her iki tarafın referandumuna sunalım' diyerek ayrıldım. Kendisi ise Türkiye'nin garantörlüğünü ele alarak, Türkiye'nin yasal olarak o raddede ve safhada ortaya koyamayacağı birşeyler isteyerek ayrılmıştır.''
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Papadopulos'a bugün gönderdiği mektupta, Kıbrıs meselesinin halledilememesinin nedeninin güvensizliğe dayandığını teyit ettiğini, bu güvensizliğin bugüne kadar giriştikleri her safhada engel oluşturduğunu, son yüzyüze görüşmelerde de engelin güvensizlik olduğunu ifade etti.
''ÖNERİLERİM GÜVENSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRMAK İÇİN''
Denktaş, güvensizliği ortadan kaldırmak ve iki taraf arasında ilişkilerin normale dönmesini sağlamak için, bunları yaptıkları taktirde kapsamlı bir çözüme yardımcı olacağını düşünerek öneriler sunduğunu belirtti.
''Önerilerim masadadır, masada olan bu önerilerimi tekrar gözden geçirmesini istiyorum'' diyen Cumhurbaşkanı Denktaş,''16 Nisan'da Kıbrıs'ı AB'ye götürürüz'' düşüncesiyle hareket edildiği taktirde, Kıbrıs'ın ikiye bölünmesini tescil ettireceklerini düşündüğünü ama bunu Papadopulos'a gönderdiği mektupta yazmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rumların, AB'ye girmek suretiyle Kıbrıs meselesini kendi lehlerine halledebilecekleri düşüncesiyle hareket etmelerinin yanlış olacağını ve aksi etki yapacağını düşündüğünü vurguladı.
GENEL SEKRETER'İN İYİ NİYET GÖREVİ
Papadopulos'un kendisine gönderdiği mektupta ''Genel Sekreter'in iyi niyet görevini kabul ediyor musunuz'' diye sorduğunu kaydeden Denktaş, şöyle devam etti:
''Bunu biz Lahey'de de, Lahey'den sonra da söyledik: iyi niyet görevi devam etmektedir8 Biz ve Türkiye bu iyi niyet görevini desteklemekteyiz. İyi niyet görevinde, taraflara başkalarının düşündüğü ve oluşturduğu ilkeleri, problemleri veya planı zorla kabul ettirmek diye birşey yoktur. İyi niyet görevi iki taraf arasında uyum sağlayıcı bir yaklaşım öngörmektedir.''
Cumhurbaşkanı Denktaş, Papadopulos'un Lahey'de Annan Planı için ''değişmesi gereken çok tarafları vardır, ben bu planı öngördüğünüz zaman diliminde halkıma sunamam, iki ay müddet isterim'' diyerek reddettiğini unutarak kendisine ''Bu planı baz olarak kabul ediyor musunuz'' diye sorduğunu kaydetti.
Papadopulos'a yazdığı ikinci mektupta, ''yüzyüze görüşmeleri iyi niyetle kendisinin başlattığını ve bir yıla yakın zaman görüşmelere elden gelen her gelen katkıyı yaptıklarını, teknik komitelerde arkadaşlarının devamlı ve özveriyle çalıştığını'' hatırlattığını bildiren Cumhurbaşkanı Denktaş, ''Lahey'de netice alınamamasında kendisinin rolünü de hatırlatıyorum'' dedi.
''1968'DEN BERİ ENGEL GÜVENSİZLİK''
Denktaş, Lahey'de iki tarafın da tadilat istediğini ve bunları konuşmayı önerdiğini belirterek, şöyle devam etti:
''Biz 1968'den başlayarak her iki tarafın kabul edebileceği, serbestçe müzakeresi yapılan bir anlaşma aradık. Esas engel karşılıklı güvensizlik olmuştur. Klerides'le yaptığımız son görüşmelerde bizim başlangıç noktamız, 'iki tarafın vizyonunu biraraya getirmek için çaba harcayalım' olmuştu. Çünkü vizyonda müşterek görüş olmazsa neyi konuşacaksınız? Ortaya ne koysanız, müşterek sonuca yönelik değilse, müşterek sonuç alınamaz. Ama bu yaklaşmamızı ta başta Klerides reddetmiştir. 'Vizyonları konuşursak, anlaşamayız' demek suretiyle vizyonları bir yana bıraktırmıştır. Ve somut olarak her istediğimiz konuda da 'bu vizyonun parçasıdır' diyerek konuşmamıştır, netice alınamamıştır.''
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, iki taraf arasında güven sağlayıcı bir yaklaşımın gerektiğinin daha da bariz şekilde ortaya çıktığını belirterek, ''Biz pratik açıdan bunu elde edelim, kapıları kapatmayalım dedik. Son yaptığım öneriler masadadır ve bunu ben takip etmeye devam edeceğim. Ümit ederim kendisi de yeni bir bakış açısıyla bunları değerlendirir. Mektubumun suretini iyi niyet görevi nedeniyle BM Genel Sekreteri'ne de gönderiyoruz'' diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:44