KAYNAK : Haber Vitrini
ESKİŞEHİR- Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (OGÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Toplum Psikiyatrisi Birimi, deprem felaketinden etkilenen kişilere ruhsal açıdan yardımcı olmak amacıyla bir broşür hazırladı.
Depremin ruhsal etkileri ve başa çıkma yollarının anlatıldığı broşürde, felaket sonrası yeterli toplumsal, tıbbi, ruhsal destek görüp görmeme gibi etkenlere bağlı olarak değişik yoğunlukta ruhsal tepkilerin ortaya çıktığı belirtildi.
Broşürde şu görüşlere yer verildi.
Bu ruhsal tepkileri "ruhsal hastalık" olarak değerlendirmek yanlıştır. Sözkonusu tepkiler, örseleyici bir olaya karşı verilen normal tepkiler olarak değerlendirilmelidir. Deprem gibi felaketlerin ardından bu olayı doğrudan veya dolaylı olarak yaşayan herkes ruhsal açıdan etkilenir. Ancak, herkeste kalıcı ruhsal rahatsızlıkların ortaya çıkacağını düşünmek doğru değildir. Normal ruhsal tepkilerin ruhsal rahatsızlıklara dönüşmesini önlemenin yollarından biri, depremzedelerin bilgilenmesidir.
Deprem gibi olağanüstü olayların ardından kişide, korku, dikkatini toplamada güçlük, düşünce dağınıklığı, elem, güvensizlik ve endişenin ortaya çıktığı kaydedildi. Çaresizlik ve öfkesel duyguların, felaketler sonrasında sıklıkla yaşandığı ifade edildi.
DEPREM SONRASI ORTAYA ÇIKAN DUYGULAR
Ruhsal tepkileri anlayıp, başetmede yardımcı olacak önerilerin de yer aldığı broşürde, deprem sonrası ne tür duyguların ortaya çıktığı ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor.
Buna göre; Hüzün: Beklenmedik bir şekilde yakınlarını, evini, işini kaybetmesine sebep olan ya da kişiyi bedensel olarak yaralayan, etkileyen böylesi olaylarda en sık karşılaşılan bir duygudur.
Yas Tutmak: İnsanlar için olağan bir tepkidir. İçe kapanarak değil, paylaşarak yaşanmalı. Yakınını kaybetmiş diğer insanlarla duygularınızı paylaşmaktan, sağ kalan yakınlarınızla, kaybettiğiniz sevdiklerinizden ve onlarla ilgili anılardan konuşmaktan çekinmeyin.
Olayları Tekrar Tekrar Yaşama: Depremin bıraktığı izler, çok sonraları zihinde tekrar tekrar yaşanabilir. Depremin gözünüzde tekrar tekrar canlanması ve rüyalarda yaşanması yaygın görülen durumlardır. Sonraki dönemlerde de depremi hatırlatan yeni bir şey olduğunda (sarsıntı, gök gürültüsü gibi) sanki deprem oluyor zannedilerek ruhsal ve bedensel tepkiler ortaya çıkabilir. Depremin uykuda ve uyanıkken tekrar tekrar yaşanıyor gibi olması, kişiyi gerginleştiren, korkutan bir durumdur. Bu durum uzun sürer ve uyku düzenini bozarsa tedavi gerekebilir.
Duygusal Uyuşma: Depremin şoku, sizde donup-kalma, duygularınızı eski yoğunluğunda yaşayamama ve tükenmişlik hissine yol açabilir. Kendi içinize kapanma, diğer insanlarla görüşmek istememe, hoşlandığınız şeylerden, ilgilerden, heveslerden uzaklaşma olabilir.
Yaşamın Anlamını Yitirdiği Duygusu: Böylesi felaketler kişinin yaşama bakışını değiştirebilir. Daha iyi bir gelecek ümidi azalır ya da yaşamla ilgili beklentileri değişir. Deprem öncesinde sizi heyecanlandıran planlar, hedefler gözünüzde anlamlarını yitirebilir. Depremin etkilerinden kurtulmanın en önemli göstergesi, kişinin gelecekle ilgili planlarını gözden geçirip, yeni koşullara uygun yeni planlar, hedefler üretmeye başlamasıdır. Bunu başarmak öncelikle sizin gayretiniz sonra da çevreden alacağınız destekle mümkündür.
Gerginlik ve Huzursuzluk: Kendinizi incinmiş hissedebilirsiniz. Dinlenmek, uyumak ya da zihninizi dinlendirmekte zorlanabilirsiniz. Dikkatinizi toplamada güçlük çektiğinizden, isimleri, olayları hatırlamak zorlaşabilir. Bazı kişiler, deprem anı ve hemen sonrasıyla ilgili herşeyi ayrıntısıyla hatırlarken, pek çok kişi de deprem anıyla ilgili olayları hatırlamakta zorluk çeker.
Öfke: Yaşanan felaketin olumsuz sonuçlarının da etkisiyle kolayca öfkelenip kırıcı olabilirsiniz. Deneyimler, felakete uğrayan insanların bir süre sonra çevresindekilere özellikle de aile bireylerine kırıcı davranabildiklerini, şiddet kullanmalarının kolaylaştığını göstermektedir.
Korku: Yaşamınızda daha önce olmayan korku ve endişeler ortaya çıkabilir. Bunlar, kapalı yerde kalmaktan korkma, gürültüden kolayca irkilme ve sevdiklerinize bir şey olacağı korkusudur. Yeni yer sarsıntılarının olabileceği ve dayanılması zor acıların, duyguların, üzüntülerin tekrar yaşanacağı korkusuda olabilir.
Suçluluk: Bu kadar çok sayıda ölenin olduğu felaketlerde kurtulan kişilerin suçluluk duygusu hissetmeleri sık görülen bir durumdur. "Daha fazla yardım edebilseydim", "keşke ben de kurtulmasaydım" gibi düşünceler yanında, "neden biz", "biz bunu hak etmedik" gibi isyan duyguları ortaya çıkabilir. Bu tür duygu ve düşünceler, felaketler sonrasında ortaya çıkan olağan tepkilerdendir.
RUHSAL KÖKENLİ BEDENSEL BELİRTİLER
Deprem sonrası yaşanan sıkıntıların, kişiyi bedensel olarak da etkilediğinin altı çizildi. En sık yaşanan belirtiler ise, yorgunluk ve tükenmişlik hissi ile kas gerginliğidir. Çarpıntı, aşırı terleme, titreme, mide ağrıları, sindirim güçlükleri, sık idrara çıkma, unutkanlık, iştahsızlık veya aşırı yeme, uykusuzluk, kabus görme, sıçrayarak uyanma ve sürekli "kötü bir şeyler olacak" düşüncesiyle huzursuz bekleyiş, kadınlarda adet düzensizlikleri de diğer belirtiler arasında yer alıyor.
Uzmanlar, yapılan tedavilerle, ruhsal ve bedensel tepkilerde rahatlama yaşanacağını belirtirken, bütün bu belirtilerin, vücudun iyileştirici mekanizmalarının çalıştığını ve uyumda yardımcı olduğunu gösterdiğini söylediler. Bedensel ve ruhsal tepkilerin bir kaç haftada azalarak normale döneceği, aksi takdirde sıkıntıların bu konuda uzman birileriyle paylaşılması gerektiği vurgulandı.
Bu konuda deprem bölgesinde hizmet veren sağlık birimlerindeki hekimler ve psikologların kolayca başvurulabilecek kişiler olduğunu dile getiren uzmanlar, ruhsal yaraların bedensel yaralar kadar önemli olduğundan, bu sorunun çözümü için deprem bölgesinde uygun ekipler kurulması gerektiğine dikkati çekti.
Psikologlar, ağlamanın insanı rahatlattığını, acıları paylaşmanın daha iyi sonuçlar doğurduğu görüşünü savundular.
Öte yandan, Osmangazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Atilla Yıldırım, öğretim elemanları, öğrenciler ve idari personelden oluşan bir grupla, 3 Şubat'ta meydana gelen depremden dolayı Afyon'a gittiklerini açıkladı. Deprem bölgesinde, 1 tonluk sağlık, gıda malzemelerinin depremzedelere dağıtıldığını bildiren Yıldırım, felaket sonrası her zaman psikolojik desteğe ihtiyaç duyulduğunu sözlerine sözlerine ekledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:32