DEV- YOL DAVASININ DOSYALARINI İNCELEMENİN FATURASI 23 MİLYAR!...
1982'den bu yana süren 723 sanıklı Dev-Yol davasının Yargıtay'daki duruşması fotokopi tartışmasına sahne oldu. Yargıtay, avukatların 465 klasörü inceleyebilmeleri için fotokopi çektirmelerine izin verirken, sanık avukatları ''Paramız yok nasıl karşılayacağız'' dedi. 1982 yılından bu yana sonuçlandırılmayan 723 sanıklı Dev-Yol davasının temyiz duruşması Yargıtay 11'nci Ceza Dairesi'nde başladı. Dosya üzerinde tahrifat yapıldığı, klasörlerinin bir bölümünün kaybolduğu ve avukatların dosyaları incelemesine izin verilmediği gerekçesiyle Çarşamba günü avukatlar, savunma haklarını kullanamamalarını neden göstererek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuşlardı. Yargıtay 11'nci Ceza Dairesi, avukatların bu şikayetlerini dikkate aldı. Yargıtay 11'nci Ceza Dairesi Başkanı Ersan İlker her biri 565 klasörden oluşan dosyların Yargıtay ek binasında bir odada muhafaza edildiğini bildirdi. İlker, heyet olarak bu durumu değerlendirdiklerini ve isteyenlere klasörlerde inceleme yapmaları için süre tanımaya karar verdiklerini kaydetti. Başkan İlker, dosyaların bulunuduğu odanın önüne Türkiye Barolar Birliği tarafından fotokopi makinesi yerleştirildiğini belirtti. Avukatların mesai saatleri içinde dosyayı inceleyerek, ücretini vermeleri halinde fotokopi çektireceklerini belirterek, davayı Mayıs ayına erteledi.
FOTOKOPİ TARTIŞMASI
Ancak fotokopi ücreti avukatların eleştirisine neden oldu. Avukat Ömer Kavilli, başkanın fotokopi ücretlerinin avukatlar tarafından karşılanacağını belirtmesi üzerine, ''Ancak benim fotokopi param yok'' dedi. Başkan İlker'in bu konuda baronun kendilerine yardımcı olabileceğini ve sanıkların dosyaların hepsinin fotokopisini çekmelerine gerek olmadığını söylemesine karşın sanıklardan Yaşar Kanbur, ''Sayın Başkan benimle benimle ilgili mahkumiyet kararını verenler bilgilerimin hangi klasörde olduğunu bilirler. Ayıklasalar, ben de onların fotokopisini çekerim'' dedi. Avukat Kavilli de, ''Müvekilim işçidir. Bu ücreti karşılayamaz'' diye konuştu.
FOTOKOPİ 23 MİLYAR TUTUYOR
Dev-Yol davasında avukatları ilgilendiren dosya kapsamında 465 klasör bulunuyor. Her klasör ise en az 500 sayfadan oluşuyor. Adliye tarifesine göre, sayfası 100 bin liradan fotokopi çektirilmesi halinde bir avukat toplam 232 bin 500 sayfa için 23 milyar 250 milyon lira ödemek zorunda kalacak.
''DOSYALAR KAYIP GEREKLİ İNCELEME YAPILSIN''
Bu arada, sanık avukatları da dava dosyalarının kayıp olduğunu anımsatarak, kalemde daha önce yaptıkları incelemelerde klasör sayılarıyla ilgili olarak yanlış düzenlemelerin bulunduğunu belirtti. Avukatlar Milli Savunma Bakanlığı Adli Müşavirlikten klasörlerin sayısının sorulmasını isterken, dosyanın incelenmesi için kendilerine verilen sürenin de az olduğunu belirttiler. Ancak Mahkeme Başkanı İlker, sürenin yeterli olduğunu belirtirken, uzatma isteğini reddeti. 232 bin 500 sayfalık dosya kapsamında bir avukat günde en az 3 bin 400 sayfa incelemek zorunda kalacak.
Duruşmanın ardından Yargıtay önünde basın açıklaması da yapan avukatlar duruşmanın Mayıs ayına ertelenmesinin dosya incelemesi açısından olumlu bir gelişme olduğunu belirtti.
Dosyadaki bazı evrakların halen kayıp olduğunu ve Yargıtayın bu konuda gerekli hassasiyeti göstermediğni söyleyen avukatlar, ''Yeni bir adaletsizlik ve usülsüzlük başlamıştır.
Klasör sayısı 471 iken elle değişiklik yapılarak 465 gösterilmiştir. Herkesin bildiği gibi 500-600 klasör var.
Bunların tespit edilmesini istiyoruz. 24 yıldır süren adaletsizlik sivil yargı tarafından da sürdürülüyor. Bu belgeler 12 Eylül döneminde işkenceyle, zorla imzalatılan belgeler. 25 yıldır sürdürdüğümüz hukuk mücadelesine devam edeceğiz Bu şahsi bir olay değildir. 12 Eylül kamburlarından kurtulma mücadelesidir'' dediler.
DAVANIN GEÇMİŞİ
18 Ekim 1982 tarihinde Ankara 1 nolu Sıkıyönetim
Mahkemesi'nde başlayan 723 sanıklı Dev-Yol davası 19 Temmuz 1989 tarihinde karara bağlandı. Sanıklardan 7'sine idam
39'una ömür boyu hapis cezası verildi. 27 Aralık 1995'te
Yargıtay 11'nci Ceza Dairesi sanıklardan 23'ü hakkında verilen cezayı az bularak ölüm cezası verilmesi doğrultusunda karar verdi. Bu kararın ardından dava Ankara 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlandı.
Mahkeme Yargıtayın isteği doğrultusunda 16 Temmuz 2002 tarihinde sanıklardan 22'si hakkında TCK'nın, ''Anayasayı mülgaya teşebbüs'' suçunu düzenleyen 146'ncı maddesi uyarınca ölüm cezası verdi. Sonra da iyi hal ve yaş küçüklüğü nedenleriyle bu kararı 20 sanık için müebbet hapse, 2 sanık için de 16 yıl ağır hapis cezasına çevirdi. Bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 11'nci Ceza Dairesi dosyayı yeniden görüşmeye başladı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:51