Ekonomi
  • 18.7.2003 02:09

DEVALÜASYONDAN HEMEN ÖNCE YABANCI BANKALARA DÖVİZ DAĞITAN MERKEZ BANKASI BAŞKANI KENDİNİ SAVUNDU : BEN KİME VERİLDİĞİNE BAKMADIM BİLE

Dalgalı kura geçiş öncesi bankaların Merkez Bankası’ndan (MB) 5,3 milyar dolar aldığı Şubat 2001 krizinde MB Başkanı olan Gazi Erçel, “O zaman ben şu banka bunu aldı, o banka onu aldı diye bakmadım bile. Daha doğrusu ilgilenmedim.” dedi. 2001 Şubat krizinde dalgalı kura geçilmeden bir gece önce MB’ndan ‘döviz alan 21 banka’ medyaya yansıdı ve toplam 5 milyar 338 milyon dolar alarak bir günde yüzde 40 kazanç sağlayan 21 banka arasında en yüklü alımı 1 milyar 63 milyon dolar ile Citibank ve 764 milyon dolarla Deutsche Bank’ın yaptığı ortaya çıktı. Dönemin Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, uygulanan politika gereği isteyene döviz verme zorunlulukları bulunduğunu söyledi. Uygulanacak döviz kuru sistemini hükümetin belirlediğine dikkat çeken Erçel, “Belirli bir taahhütte bulunuyorsunuz. Bunu karşılamak zorundasınız. ‘TL getir, karşılığında döviz vereceğim’ diyorsunuz. Eğer o zaman biz ‘yok para vermeyiz’ deseydik, şu anda Merkez Bankası diye bir şey olmazdı. O dönemde yaşadıklarımız tamamen bir şanssızlık idi. Hazine çarşamba günü 3,5 katrilyon lira civarında borçlanacak. Hazine’nin bizde de parası var. Şimdi bankalar da gelip para istiyor. Yani bu tamamen şans ile ilgili. Kaldı ki, o zaman ben şu banka bunu aldı, o banka onu aldı diye bakmadım bile. Daha doğrusu ilgilenmedim.” dedi. Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) bankalar ile ilgili periyodik yayınlar yaptığını, Eylül 2000 tarihine kadar bankaların döviz aktif ve pasifleri ile ilgili bir istatistik vermediğine dikkat çeken Erçel, “Bankalar Birliği Haziran 2000 sonu itibarıyla döviz aktif ve pasiflerini Eylül 2000’de açıklayınca dış finans çevreleri bir anda şoke oldular. Şaşırdılar. Çünkü açık pozisyon 20 milyar dolar olarak görülüyordu.” diye konuştu. Burada yapılan hesaplama ve yorumlarda büyük hatalar yapıldığını vurgulayan Erçel, şunları söyledi: “Bu rakamın içinde 11 milyar dolarlık vadeli döviz alış–satış farkları ile 3 milyar dolar civarındaki dövize endeksli krediler de var. Ayrıca TMSF’ye devredilen bankaların açık pozisyonları tamamen kağıt üstünde, muhasebe kayıtları ile ilgili ki bu rakam 5 milyar dolardı. Dolayısıyla net pozisyon açığı 5,6 milyar dolar oluyor. Aynı zamanda yayınladığımız resmi verilerde açık pozisyon 2,6 milyar dolar olarak görülüyordu. Bunlar hiç dikkate alınmadı. Bir kriz söylentisi tutturuldu, gitti. Yabancılar da rakamın büyüklüğü karşısında şaşırdılar.” Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:21

İLGİLİ HABERLER