
Devlet Bahçeli bombaladı
MHP Lideri Bahçeli, ''Türkiye yolsuzluğun ve rüşvetin adeta cirit attığı, devletin üstüne çöktüğü bir yer haline gelmiştir. Başbakan ya mahkemede hesap verecek ya da tası tarağı toplayıp okyanus ötesinde soluğu alacaktır'' dedi.
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:
'OYUNU BOZA BOZA BUGÜNLERE GELDİK'
''Milliyetçi Hareket’i sokağa yönlendirmek için yapılan planlar oldukça fazlalaşmıştır. Ancak hiçbir mihrak Milliyetçi-Ülkücü Hareket’i kardeş kavgasının tarafı yapamayacaktır. Biz bu oyunu 45 yıldır boza boza bugünlere geldik.
Biz bu paslanmış senaryoları yırta yırta 45 yılı devirdik. Hiçbir dava arkadaşım Türkiye ve Türk milletinin aleyhine olacak bir ilişki ve irtibatın içinde yer almayacak, sonu olmayan gayri meşru vuruşmaların figüranı olmayacaktır. Demokrasiden, hukuktan, millete hizmet yolundan asla ayrılmama konusunda kararlı olduğumuzu herkesin, özellikle AKP-PKK ortaklığının iyi bilmesi şarttır.
'TWITTER DELİKANLILIĞINDAN MEDET UMANLAR'
Bizim kaybedecek bir anımız yoktur. Bizim feda edecek bir insanımız yoktur. Bizim boş yere harcayacağımız, başkalarının çizdiği rotada israf edeceğimiz değerlerimiz yoktur. Sanal medya kanalıyla kavga çıkartmaya ve intikam ateşini körüklemeye çalışan özürlü beyinlerden öğrenecek bir şeyimiz yoktur. Sözde öç almak adına Twitter delikanlılığından, Facebook kahramanlığından medet uman korkaklara tahammülümüz de olmayacaktır. Bizim için tek yol demokrasidir.
Elbette tüm yollar bittikten, tüm çareler tükendikten ve başka da bir şans kalmadıktan sonra son sözümüzü herkes duyacak, Türk milleti ve aziz vatanımız için neleri gözden çıkardığımızı herkes öğrenecektir. Bu hafta sonunda, yani 8-9 Şubat’ta kutlayacağımız partimizin 45’nci yılının siz değerli arkadaşlarıma, aziz milletimize, demokrasimize, Türk siyasetine hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
'MERKEZ BANKASI'NIN HİÇBİR HESAP VE HEDEFİ TUTMAMIŞTIR'
Türkiye ekonomisi çok zor günler geçirmekte, tüm cephelerde bozguna uğramaktadır. AKP hükümetinin benimsediği ekonomi politikalarının hesapsız, ufuksuz, öngörüsüz ve vizyonsuz olduğu yaşanılan tecrübelerle sabittir. Döviz kurlarındaki aşırı oynaklık, Türk Lirası’ndaki endişe verici aşınma ve değer kaybı milletimizi gün be gün yoksullaştırmaktadır.
17 Aralık 2013 tarihinde 2,03 TL düzeyinde bulunan dolar kuru 27 Ocak 2014 itibariyle rekor kırmış ve 2,39 TL’ye kadar çıkmıştır. Bu kapsamda milli paramızdaki erime yüzde 17,7’yi bulmuştur. Kısa süre içinde Türk Lirası’ndaki bu denli kayıp doğrudan doğruya vatandaşlarımızın gelirini buharlaştırmış, maaş ve ücretlerin satın alma düzeyini geriletmiştir.
'MERKEZ BANKASI BAŞKANI İTİBARINI TARTIŞMAYA AÇMIŞTIR'
Emekliden memura, çiftçiden esnafa kadar her kesim kaybetmiştir. Geçtiğimiz yılın Ağustos ayında 'TL’nin değerini aslanlar gibi koruyacağız, bunu sadece döviz silahıyla yapacağız' diyen Merkez Bankası Başkanı hem kendinin hem de başında bulunduğu kurumun itibar, güven ve kredibilitesini tartışmaya açmıştır. 2013 yılı sonunda Dolar kurunun 1,92 olacağıyla ilgili kehanette bulunan Merkez Bankası Başkanı bunda da yanılmış ve mahcup olmuştur.
Merkez Bankası’nın hiçbir hesap ve hedefi tutmamıştır. Keza enflasyon hedeflemesindeki başarısızlığı da herkesin malumudur. Dün açıklanan 2014’ün ilk enflasyon rakamı beklentilerden yüksek çıkarak TÜFE’de yüzde 1,72 olarak gerçekleşmiştir.
Bozulan fiyat istikrarı, tutturulamayan enflasyon hedefleri, sağlanamayan finansal istikrar ve çarpıklaşan makroekonomik denge Merkez Bankası’nın inandırıcılığını yerle bir etmiştir.
İktidar, Merkez Bankası’nın bağımsızlığıyla oynadıkça ekonominin güvenlik duvarları bir bir yıkılmıştır. Hukuka verilen zararlar, demokrasiye vurulan darbeler, üstelik otoriter dayatmaların panik havasına neden olması ekonomideki sanal bahar havasının gerçek içyüzünü kısa süre içinde açık etmiştir. Dövizdeki patlamayla mücadele edemeyen hükümetin devasa faiz arttırma yoluna giderek soluklanmaya ve günü kurtarmaya çalışması ekonomi politikalarındaki iflası teyit ettiği gibi, istikrar masallarını da yalanlamıştır.
'SADECE İKİ YOL KALACAKTIR'
Türkiye yolsuzluğun ve rüşvetin adeta cirit attığı, devletin üstüne çöktüğü bir yer haline gelmiştir. Başbakan ananas ve tesbih şifresi üzerine kafa yoracağına, yargı yakasından tuttuğunda, yandaş işadamları kendisini ele verdiğinde ne yapacağını şimdiden planlamalıdır. Böyle giderse yakın vadede kendisinin önünde sadece iki yol kalacaktır: Ya mahkemede hesap verecek, ya da tası tarağı toplayıp okyanus ötesinde soluğu alacaktır.
Mahkeme kararı olmaksızın özel hayatlar delik deşik edilmiştir. Telefonla konuşmak sanki işkenceye dönmüştür.
Başbakan ve hükümetinin telefon dinlemeleriyle ilgili kanun değişikliği hazırlığı, bulaştıkları rüşvet ve yolsuzluk iddialarını örtme sinsiliğine hizmet etmektedir.
Başbakan ilk defa ofisine böcek konulduğunu duyurmuştur. Böcek sürüsü yolunu şaşırmış sonunda Başbakan'ı da dinlemeye almıştır. Adli sürecin nasıl işleyeceği bizim için önemlidir.
Kanun kaçakları, kamu bankalarını soyanlar, ayakkabıcılar, kasacılar devlete sırtını dayayan haramzadeler beşeri adaletten kurtulamayacaktır.''
Ntvmsnbc