
DEVLETE ÇOK SAYIDA MEMUR ALINACAK
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''2011'den sonra çok daha köklü bir anayasa değişikliğini milletimizden yetkiyi aldığımız zaman yaparız. Yetkiyi almak için de seçim kampanyamızın önemli bir kısımı bunun üzerine inşa ederiz'' dedi.
Anayasa değişikliği konusunda CHP ile ilgili bir güven problemi olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, CHP'ye herhangi bir ön şart koşmadıklarını belirtti.
AK Parti'nin yapıcı davrandığını, ancak CHP'nin bu yaklaşımı sergilemediğini ifade eden Erdoğan, ''Oylamalara katılırsınız, dediğiniz maddelerde desteğinizi vermeyebilirsiniz, 367 yakalanmadığı için de Cumhurbaşkanımızın o maddeleri referanduma gönderme yetkisi var, o zaman o maddeler zaten referanduma gider'' diye konuştu.
CHP'nin bir taraftan Avrupa'ya gidip ''AB'ye girmek istiyoruz'' dediğini, diğer taraftan ise Türkiye'nin önünü kestiğini belirten Başbakan Erdoğan, CHP'nin ''adeta parlamentoyu çalıştırmamak için ellerinden geleni yaptığını'', Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu'nun CHP'nin tavrı nedeniyle çıkartılamadığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, CHP'nin anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesine götürmesi halinde tavırlarının ne olacağı yönündeki soruya da şöyle yanıt verdi:
''Anayasa Mahkemesinin yetkili kurullarının içinde olan biri değilim. Bugüne kadar çok ilginç kararlar çıktı, ne olur, ne biter, onu kestirmem mümkün değil. Muhalefet acaba Anayasa Mahkemesine gidebilecek imzayı toplayabilir mi, bu ayrı bir konu. Bugüne kadar CHP öyle uygulamalar yaptı, adımlar attı ki adeta Anayasa Mahkemesini kendi resepsiyon salonu olarak gördü.
Burada üst düzeyde, Anayasa Mahkemesini 'Sen yanlış yaptın' diye yargılayacak bir merci yok, Danıştayın, Anayasa Mahkemesi kararına göre yerindelik kararı verme yetkisi yok, yürütmenin yerindelik yetkisini Danıştay kendisinde kullanır hale gelmiştir. Birçok atamaları ilginçtir, sürekli olarak yok farz etmiştir.''
BErdoğan, anayasa değişikliği taslağının Pazartesi günü Meclis Genel Kurulunda görüşüleceğini, maddelerin tek tek oylanacağını ifade etti.
Başbakan Erdoğan, MHP'nin anayasa değişiklik taslağına ilişkin tutumunu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de MHP'nin tavrını ''kendi kendini inkar etme'' şeklinde değerlendirdiğini söyledi.
MHP'nin yapılacak seçimlerden sonra parlamentoda ne kadar sandalye ile temsil edileceğinin bir garantisi bulunmadığını ve MHP tabanının referandumda parti yönetimi ile aynı düşünüp, düşünmeyeceğinin bir garantisinin olmadığını ifade eden Erdoğan, MHP tabanının yapılacak değişikliklere ''çok çok olumlu'' baktığını kamuoyu araştırmalarından öğrendiğini söyledi.
Anayasa değişikliği taslağına bazı siyasi partilerin destek verdiğini, milletin de değişikliklere destek vereceğine inandığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bir istikrar ve güven kavramını tehdit eden nedir? Siyasi partilerin kapatılmasıdır. Siyasi partilerin kapatılması konusunda, bir siyasi parti çıkıyor 'Müsaadeyi parlamento vermesin' diyor. Bir siyasetçi kendi ayağına böyle kurşun sıkar mı? Yargı mensubu yargılanacaksa müsaadeyi yargı veriyor, bugüne kadar kaç kişi yargılanmış, kaç kişi mahkum olmuştur? Bir araştıralım, adeta yok denecek haldedir, ama siyasi partilerin kapatılması niye bir savcının iki dudağının arasında. Bunun için 'Siyasi partiler de parlamento müsaade ederse yargılansın' diyoruz.''
-YÜKSEK YARGININ TALEPLERİ BİZİM TASARIMIZIN İÇİNDE VAR-
Başbakan Erdoğan, ''Yargının bu anayasa değişikliğiyle derdi ne?'' sorusu üzerine Adalet Bakanının Yargıtay, Danıştay ve HSYK ile görüşmeler yaparak, bu kurumların kanaatlerini istediğini söyledi.
Yargı organlarının bazı talepleri olduğunu, bazılarının da bilgi notu şeklinde kendilerine ulaştığını ifade eden Erdoğan, ''Yüksek yargının taleplerinin yüzde 70'i şu anda bizim tasarımızın içinde var. Hadi, 'Hayır' desinler, ama var. Samimi davranmışız, ama istediğiniz her şeyi biz yapmaya da mecbur değiliz ki, biz yasama organıyız'' dedi.
Erdoğan, yasama organının içerisinde, ayrıca kendi partisinin içerisinde anayasa hukukçusundan ceza hukukçusuna varıncaya kadar yıllar yılı mahkemelerde görev yapan, avukatlık yapan birçok arkadaşları olduğunu ifade ederek, ''Bu kurumlar arasındaki sıkıntı değil, koltuklarda oturanlar arasındaki sıkıntı, dert burada'' diye konuştu.
-BÜTÜN PARTİLERDEN DESTEK BEKLİYORUZ-
Başbakan Erdoğan, anayasa değişiklik taslağının oylanmasından ve referandumdan ne beklediğinin sorulması üzerine, Mecliste açık oylama yapılmayacağını, 3 neticeli bir sonuç olacağını söyledi.
Neticelerden birinin 367'yi aşmak, birinin 330-367 arasında kalmak ve birinin de 330'ın altında oy almak olduğunu kaydeden Erdoğan, kilitlendikleri noktanın birinci derecede 367 rakamını aşmak olduğunu söyledi.
MHP, CHP, BDP ve bütün milletvekillerinden destek beklediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Destek vereceklerine inanıyorum, milletimizin de şu andaki arzusu, talebi bu istikamette. Asıl böyle talep ederse, inanıyorum ki vekilleri de bu istikamette hareket edecektir. Bunu başarmamız halinde o zaman bir referandum sürecine gerek kalmayacak. Bu parlamento içinde biz 411'i bile yakaladık, ama oradaki konsensüste CHP dışında oluşmuştu. 411'i yakalayan bir parlamento var şu anda, şimdi niye olmasın, gene olabilir. 367-330 aralığı da olabilir, biz en kötü ihtimal olarak bunu görüyoruz. Bunun dışında bir ihtimali düşünmüyoruz, düşünmek de istemiyoruz.''
-ANAYASA MİNİ PAKETİ, TÜRKİYE'Yİ ÇOK İLERİ TAŞIYACAK-
Erdoğan, ''Anayasa paketi Türkiye'de neyi değiştirecek?'' soru üzerine, ''Anayasa mini paketi, bana göre Türkiye'yi demokratik standartlar noktasında çok ileri taşıyacak. Öz güven getirecek, çok daha rahat hareket alanı doğuracak diye düşünüyorum'' dedi.
Erdoğan, ''Özellikle aile, çocuk hakları, toplu sözleşmeyle ilgili bu yeni değişim ve dönüşüm, kamu denetçiliği, bunun yanında özellikle yüksek yargı kurumlarıyla ilgili atılan adımlar, siyasi partilerle ilgili atılan adımlar. Bunlar Türkiye'de yeni bir başlangıcın en önemli işaret fişekleri. Bu bakımdan çok çok önemli'' diye konuştu.
-CİDDİ BİR MEMUR ALIMI YAPACAĞIZ-
Başbakan Erdoğan, TOBB'a bağlı iş yerlerine birer işçi alınması önerisiyle ilgili şunları kaydetti:
''Oksijen çadırında olan bir ekonomiyle ilgili bir öneri yaptım TOBB'a... '1 milyon 300 bin üyem var' diyorsunuz. Her biriniz bir işçi alsa 1 milyon 300 işçi eder. Bu işsizliği bizde ortalama 3-4 puan götürür. 'Tamam, yaparız' falan dediler. 'Bize bazı şeyler yapın' dediler. 'Ne yapalım?' dedik. 'Tekstilde KDV'nin düşürülmesi' dediler, indirdik. İşverenin SSK primi yükünü yüzde 5 düşürdük. Kurumlar vergisini düşürdük. TOBB, bu konuda adım atmadı. Bugün açılışını yaptığım işverene sordum, 'Ne kadar işçi aldın' diye... '700 işçi aldım' dedi... Bu, milli bir sorun. Böyle bir dönemde yapılmayacak, ne zaman yapılacak. Birer kişi almayı kendileri için 'köşeye sıkıştırma' operasyonu olarak görüyorlar. 700 kişiyi bir firma alıyor. Bu, daha da artacak. TOBB'un içinde, TÜSİAD'ın içinde bunu yapacak firmalar var. TÜSİAD, 'İstihdamla mücadele sürdürülebilir olmalı' diyor. O dediğiniz, her şeyin tam rayına oturduğu ülkede olur. Ama şu anda sıkıntılar var. Her ülke kendine göre tedbirler alıyor. Eğer sen fırsat bulup işçileri dışarı atarsan, fırsat bilip asgari ücretin altında ücret ödemeye yönelirsen... Ne yapacak, 'İşten çıkmamak için buna razıyım' diyor. Daha da ileri gideceğim, beyefendiler kızmasın, rahatsız olmasın, Güneydoğuda, Doğuda 100 liraya, 200 liraya çalıştırılan çocuklar var. 'Hayır' desinler bana... Gerçekler ortada. Ben bunun için de emek sömürüsü dedim. Yanlış mı ifadem...
Bu konuyla ilgili olarak arkadaşlarımıza söyledik. Gideceksiniz bunların üzerine dedik. 'İşyerleri kapanır efendim'... Kapanırsa kapansın. Kalkıp da böyle bir sömürüyü yapamazsın, 100 liraya, 200 liraya bu çocukları çalıştıramazsın.''
Başbakan Erdoğan, işsizliğin azaltılması için devletin alacağı tedbirler olup olmayacağının sorulması üzerine, ''Öyle bir çalışmamız var. Biz şu anda memur konusunda ciddi bir alım yapmayı planlıyoruz tekrar. Rakam vermeyim, ama ciddi bir alım yapacağız'' diye konuştu.