DEVLETİN YUNANİSTAN''DAKİ GAZETECİLERİ MAAŞA BAĞLADIĞININ ORTAYA ÇIKMASI VATAN YAZARINI BAKIN NASIL SEVİNDİRDİ...
MUSTAFA MUTLU - VATAN
MESLEKTAŞLARIMLA GURUR DUYUYORUM
Bir ülke düşünün ki; her dokuz gazeteciden biri devletten de maaş alıyor... Çünkü bu gazeteciler, aynı zamanda ''''devletin danışmanı'''' olarak çalışıyorlar.
Hem özel sermayeli gazetelerde ya da televizyonlarda, yöneticilik, muhabirlik, editörlük, redaktörlük, spikerlik yapıyorlar; hem de örneğin Dışişleri Bakanlığı''nda ''''bilmem ne danışmanı'''' görünüyorlar...
Tüm mesailerini gazetelerinde, televizyonlarında geçiriyorlar.
Devletteki görevlerine ise ayda bir kez maaş almak için ya gidiyorlar; ya da onu bile yapmayıp paralarını bankamatikten çekiyorlar.
Ve elbette; devlette ''''resmen'''' çalıştıklarını, herkesten gizliyorlar.
Sayıları; tam 1043 kişi...
Yanlış okumadınız, 1043!
Devletin 17 bakanlığı, bu gazetecilere her ay düzenli olarak maaş ve sosyal yardım veriyor. Sadece Basın Bakanlığından para alanların sayısı 125 kişi...
Bir o kadarı da Dışişleri Bakanlığı''ndan köşeyi dönüyor...
***
Nasıl; öfkeden deliye döndünüz ve ''''Bu kendisini devlete satmış heriflerin iş yaptığı medyada, biz okuduğumuz ya da dinlediğimiz hangi habere inanacağız'''' diye isyan ediyorsunuz değil mi?
Etmeyin...
Çok şükür ki bu ''''besleme basın'''' bizim basınımız değil...
Her fırsatta ''''çağdaş'''' olmakla övünen, bize ''''bağımsız gazetecilik'''' nutukları atan Avrupa Birliği''nin üyesi Yunanistan''da, Yunan Gazeteciler Cemiyeti''nin çabasıyla ortaya çıktı bu olay...
Ve geçtiğimiz hafta boyunca, Yunanistan''ın en çok tartışılan konusu oldu.
Meğer, bundan önceki iktidar partisi PASOK, medyada kendi yandaşlarını barındırmak ve ''''muhalif medya ''''yi yok etmek için, ülkedeki (yerel medyada çalışanlar dahil) her dokuz gazeteciden birini satın almış!
***
Biz Türk medyasında çalışanlar, birbirimizle didişir dururuz...
Ama gurur duyarak söylüyorum ki; devletle ya da özel sektörle bu tür ilişkiye giren meslektaşlarımın sayısı bir elin beş parmağını geçmez!
Benim çilekeş kardeşlerim ayda 400 milyon liraya talim eder...
İşsiz ve aç kalır...
Çocuğuna ilaç parası bulamadığı için köfte ekmek satar...
Hatta üzücü örneklerini gördüğümüz gibi yokluk canına tak dediğinde gider kendisini asar...
Ama böylesine rezil bir duruma düşmez!
Zaten bizim devletimiz de böyle bir rezilliğe fırsat vermez!
Eminim şimdi bir çoğunuz, ''''O zaman gazete patronlarıyla devlet ilişkisini açıkla'''' diyorsunuz...
O, başka bir konu...
Ben, mesleğimin gerçek anlamdaki ''''emektarları''''ndan söz ediyorum.
***
İşte durum böyle...
Yunanistan''daki ''''besleme gazeteciler'''', bir de kimliklerini açıklayan Yunan Gazeteciler Cemiyeti''ne kızıyorlar ve ''''Bizleri deşifre ederek, kişilik haklarımızı yaraladınız'''' diyorlar...
Buna dense dense, ''''yavuz hırsızlık'''' denir!
***
Binlercesi aç ve işsiz olan...
Ya da üç kuruş maaşla mucizeler yaratan...
İster devletten gelsin, ister özel sektörden; rüşvet sayılabilecek her türlü ''''avantayı'''' elinin tersiyle itebilen muhabir, foto muhabiri, kameraman, editör, redaktör, sayfa sekreteri kardeşlerim...
Hepinizle gurur duyuyorum.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:03