Yaşam
  • 1.11.2008 09:45

DİLENCİLİK OSMANLI'DAN BUGÜNE DEĞİŞMEDİ

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Demirtaş, günümüzde bütün kentlerin en önemli sorunlarından biri olan dilenciliğin, Osmanlı Devletini de tarihi boyunca uğraştırdığını söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Demirtaş, yaptığı açıklamada, dilenciliğin geçmişten günümüze varlığını sürdürdüğünü belirterek, ''Her toplumda benzer biçimlerde karşılaşılan dilencilik olgusu, şartlara bağlı olarak artış ve azalma gösterse de etkileri ve sonuçları benzerdir'' dedi.
Dilenciliğin sosyal bir yara olarak, düzeni bozan olaylar arasında ağırlığını koruduğunu ifade eden Demirtaş, ''günümüzde büyük kentler başta olmak üzere bütün kentlerin en önemli sorunlarından biri olan dilencilik, Osmanlı devletini de tarihi boyunca uğraştırmıştır. Osmanlı Devleti de sorunun üstesinden gelmek için çeşitli tedbirler almıştır'' diye konuştu.
DİLENCİLER KAYIT ALTINDAYDI
Osmanlı devletinde dilencilerin esnaf kabul edildiğini bu yüzden bir kahyaya bağlı olarak çalıştıklarını bildiren Demirtaş, o dönemde başıboş tarzda dilenmenin yasak olduğuna dikkati çekti.
Dilencilerin bir sayıma tabi tutularak kontrol altında bulundurulduklarını anlatan Demirtaş, ''buna göre dilenciler sayılarak defterlere kaydedilirdi. Bu defterlerde, söz konusu kişilerin dilencilik nedenleri, süreleri, sakatlıkları veya mazeretleri, sosyal statüleri, milliyetleri gibi ayrıntılara da yer verilirdi'' dedi.
O dönemde kefalet uygulamasının da tedbir olarak düşünüldüğünü ifade eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Herhangi bir işte çalışmayanların İstanbul'da barınmaları yasak olduğundan, kendilerine kefil bulması gerekliydi. Bu kapsamda tezkeresi olmayan kişilerin kefil göstermesi mecburiydi. Dilenci tezkeresi olmayanlar, yakalandıkları zaman memleketlerine geri gönderilirlerdi. Bu kişilerin yeniden İstanbul'a gelmelerini engellemek için onlara memleketlerinde iş bulunması için yerel yöneticiler görevlendirilirdi. Buna rağmen dilencilikten vazgeçmeyenlere çeşitli cezalar verilirdi.''
''YOKSULLUKLA MÜCADELE DİLENCİLİKLE MÜCADELE DEMEKTİR''
Osmanlı Devletinde yaklaşık 400 yıl boyunca önemli bir sosyal sorun olarak yetkilileri uğraştıran dilencilik olgusunun, etkileri, sonuçları, yöntemleri ve çeşitleri bakımından günümüz dilenciliği ile paralellik gösterdiğini vurgulayan YYÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Demirtaş, ''geçmişte olduğu gibi günümüzde de dilenciliği önlemenin en etkili yolu, yoksulluğu ortadan kaldırmaktır. Yoksullukla mücadele, bir bakıma dilencilikle mücadele demektir'' diye konuştu.
Mehmet Demirtaş, adaletli gelir dağılımının da dilenciliğin ortadan kaldırılmasında önemli bir etken olacağını anlatarak, şöyle konuştu:
''Ancak dilencilik, kimi gruplar ve çevreler tarafından bir gelir ve geçim kapısı olarak algılandığı için söz konusu mücadeleler ve tedbirler dahi dilenciliği ortadan kaldırmaya yetmeyecektir. Bu gerçekten hareketle, yasal müeyyidelerin de tavizsiz bir şekilde uygulanmasına ihtiyaç olduğu ortadadır.''

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 04:46

İLGİLİ HABERLER