
DİNİ NİKAHLI KADINLAR KORUNACAK
ENİSE YAPAR
ANKARA
Bakan Şahin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti. Kabulde bir konuşma yapan Şahin, yeni dönemde istihdam odaklı bir çalışma oluşturulması için Tübitak'la yapılan çalışmalar olduğunu kaydederek, her alanda kadın hakları ve hukuki eksikliklerin tamamlanmasında parlamentoya açıldıklarını belirtti. Kız çocuklarının mutlaka birey olarak güçlenebilmesi için eğitimin şart olduğunu söyleyen Şahin, diğer önemli konuların 'kadının istihdamda daha etkin olması, yerel yönetimde fırsat eşitliği ve kadın için şiddetle mücadele' olduğunu kaydetti.
Kabul sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin, kadın sığınma evlerindeki hayat kadınlarının 'sığınamayanlar' başlığı altında bir gazetede manşet olmasının sorulması üzerine, "Her gittiğim şehirde kadınlarla, kadın sığınma evlerindeki yöneticilerle bire bir konuştum. Oradakilerin en büyük sıkıntısı ihtisaslaşma. Bunu namus kavramına getirip hayat kadınlarıyla birleştirip böyle bir manşete almanın da çok insafsızlık olduğunu düşünüyorum. Biz orada ihtisaslaşma dediğimiz aslında, sadece kadınlar için de değil yaşlılar için de düşünüyoruz. Mesela Alzehimer hastası bir hastayla sağlıklı bir hastayı bir arada tuttuğumuz zaman sağlıklı yaşlıyı da hasta etmiş oluyorsunuz, Alzehimer hastasının da hastalığının ilerlemesine neden oluyorsunuz. Biz ihtisaslaşma dediğimiz model içinde yaşlılar için de geçerli, kendi içinde daha sağlıklı, daha mutlu yaşayacakları her grubun özel ihtiyacı var. Birinin rehabilitasyonu çok daha önemliyken, öbürünün hukuki mücadelesi çok daha önemli oluyor" şeklinde konuştu.
Dini nikahlı kadına koruma talebinin reddedilmesi ile ilgili olarak Bakan Şahin, "Geldiğimiz günden itibaren yaşam hakkını önemsedik. Sorun alanını çözecek tedbirler almaya çalışıyoruz. Biz şimdi bir kanun altyapısı oluşturmadan, köklü değişimler yapmadan mücadele ediliyormuş da başarılamıyormuş gibi bir havanın oluşması da doğru değil. Parlamento açıldığı zaman bu yasanın altyapısı oluşturuldu. Dini nikahlı hanımlarımızı da koruyacak bir sistem oluşturuyoruz. O yüzden bunun uygulamasını genişlettiriyoruz. Boşanma sırasında ve boşandıktan sonra yakın çevre diye aile mahkemesi hakimlerinin elini güçlendirecek terimler koyarak her kadınımızı koruyacak bir sistem oluşturmaya çalışıyoruz. Yasal altyapı çıkmadan radikal dönüşüm yaptığımızı söylemek yanlış olur. Ankara Valimiz ile de konuşacağız. Dışişleri Bakanlığı, yasal altyapı oluşana kadar da en büyük idari amir olan o şehrin valisine koruma kararı yetkisi vermiş oldu. Çok radikal bir değişiklik yaptı ve bu kararı yaklaşık bir ay önce verdi.
Buna rağmen bu pozisyonda vali bey koruma kararı alıp kadının dini nikahlı olmasına bakmaksızın koruyacak ona verilmiştir. Ankara Valisi, gerekli müdahaleyi yapacaktır. Bu mücadele topyekün bir mücadele. Sabahtan akşama kadar düzelecek bir alan değil çünkü toplumsal bir değişim var. Açık bir topluma gidiyoruz; daha önce kendi içinde yok sayılan bu alan şu an açık bir toplum. Ülkenin demokratikleşmesi, kadının güçlenmesi, kadının hak arama mücadelesi ile çok daha görünür olmuştur. Bu durumu yönetmek bize düşünüyor" dedi.
"Yargıtay'ın aldığı kararda biyolojik anne mi, büyüten anne mi?" sorusunun sorulması üzerine Şahin, "Bu konuyla ilgili bilim adamları ve bu konuya kafa yormuş teorik ve pratik tecrübesi olan herkesle oturacağız. Kendi elimizdeki mevzuatı masaya koyup güncelleyeceğiz. Hızlı bir şekilde bunun altyapısını oluşturuyoruz. Biyolojik anne büyüten mi, doğuran mı? İkisinin de ben bir anne olarak çok kıymetli olduğunu, bir emek olduğunu doğurmanın da önemli bir hak olduğunu düşünüyorum. Her bir olayın kendi içinde farklı analiz edilmesi gerekiyor. Çünkü burada çocuk, yaşam ve vicdan var. Verilen kararların her birine ona göre bakmak gerektiğini düşünüyorum. Bakanlık olarak, bu konuda çalışma başlattığımızı ifade etmek istiyorum" açıklamasını yaptı.
Başkan Beştaş ise, Türkiye genelinde bin 550 kadının iş dünyasında olduğunu anlatarak, kadınlara ayrılan bütçe ile ilgili olarak, "KOSGEP projesi kadınları sadece iş sahibi yapıyor. Kadınlar sadece KOBİ oluşturabiliyor. Erkeklerden ayrı olarak sadece kadınlara yönelik bir fon oluşturulsun" dedi.