BAYAZIT CEBECİ
ANKARA - Türkiye Kamu Çalışanları Konfederasyonu'na (Türkiye Kamu Sen) bağlı Türk Diyanet Vakfı Sendikası, katıldığı Eczacılar Odası toplantısında söylediği sözlerden dolayı Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren'in Türk milletinden özür dilemesi gerektiğini bildirdi.
Türkiye Kamu Sen Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, son günlerde basına ve medyaya intikal ederek kamuoyu gündemini meşgul eden Din ve Diyanet İşleri Başkanlığı faaliyetlerine dair ilgisiz kişi ve çevrelerce verilen demeçlerin takip edildiği vurgulanarak, ''Diyanet İşleri Başkanlığı kurumunun 633 sayılı kanunda belirlenen İslam dininin inanç ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, toplumu din konusunda aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek gibi temel görevi bulunmaktadır'' denildi. Din öğretiminin Milli Eğitim Bakanlığı'nın uhdesinde olduğu ve din eğitiminin ise Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görev ve sorumlulukları arasında olduğu hatırlatılan açıklamada, din eğitimi hizmetleri içerisinde yerini alan 'Kur'an kursları ile ilgili düzenlenen yönetmelik değişikliği ile ilgili bazı çevrelerce yapılan spekülasyonların manidar bulunduğu ifade edildi. KESK Başkanı Sami Evren'in, katıldığı Eczacılar Odası toplantısında gündemle alakası olmadığı halde Kur'an Kursları Yönetmeliği sebebiyle Kur'an Kerim'e ve İslam dinine yönelik '1400 sene önceki köhnemiş fikirlerin çocuklara aşılanması' şeklindeki sözleriyle maksadını aştığı belirtilen açıklamada daha sonra şöyle denildi:
''Bu konuşmayı şiddetle kınıyoruz. Bilgi sahibi olmaksızının önüne gelenin açıklama kasıtlı bir tavrının ifadesidir. İnsanların inançlarına bir saldırıdır. Toplantıya katılanlar tarafından ikaz edilmesine aldırmayarak vurdum duymaz gayri ciddi bir şekilde küstah tavır, Türk milletinin dinine, anancına yapılmış saldırı ve hakarettir. Kendisini bu konuda Türk milletinden özür dilemeye davet ediyoruz. Anadolu'da insanlarımız kültür ve irfanlarıyla olay ve hadiseleri kısa ve özlü sözlerle ifade eder ve cevap verirler. Bunlardan birisi de, insan olmanın gereği haddini bilmektir. İkincisi de haddini bilmeyene haddini bildirmektir. Bu saygısızlığa haddini bildirmek boynumuzun borcu olacaktır''.
Din görevlilerine ve Diyanet camiasına yönelik bazı çevrelerin zaman zaman küçümseyici ve alaya alıcı maksatlı ve yanlı tavırlarının yadırgandığı belirtilen açıklamada, bu çevrelerle mücadelenin yılmadan sürdürüleceği de ifade edildi. Milli birlik ve beraberliği bozacak tavırlardan kaçınılması istenen açıklamada, 'İslami terör' kavramının yanlış ve maksatlı bulunduğu vurgulanarak, ''İslamla terör asla birlikte olamaz ve kullanılamaz. Terörün her türlüsünü insanlık suçu olarak şiddetle ve nefretle kınıyoruz'' denildi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:15