
DİYANET'İN 'MUTLULUK' FORMÜLÜ...
DEVLET ARIK
ANKARA (İHA) - Mutlu bir evlilik için reçete hazırlayan Diyanet, '6-S' formülünü 'sevgi, saygı, sabır, sadakat, sorumluluk ve sağlıklı cinsel hayat' olarak ortaya koydu.
Avrupa'da yaşayan Türkler'e yönelik 'Diyanet Avrupa' dergisi çıkaran Diyanet İşleri Başkanlığı, eşler arası mutluluk reçetesi hazırladı. Mutlu bir evlilik için '6-S' formülü veren Diyanet, "Cinsellikle İslam adına bir çok şeyi yasak, günah ve tabu ilan etmek haksızlıktır" uyarısında da bulundu.
Diyanet dergisinde yazıyı kaleme kalan Prof. Dr. İbrahim Emiroğlu'na göre eşler arasındaki mutluluğun '6-S'si şöyle: "Sevgi, Saygı, Sabır, Sadakat, Sorumluluk ve Sağlıklı Cinsel Hayat".
Eşlerin bu 6-S'de derinleşmesi, kendi özel ve güzel yönleriyle bunu zenginleştirmesi halinde aile yapısını tehdit eden birçok unsura rağmen evliliklerin yürütüleceğine işaret edilen yazıda, "Kısacası bu 6-S'den aile saadet ve selameti hasıl olacaktır" denildi.
DİYANET'TEN DAYAK UYARISI
Emiroğlu yazısında '6-S' formülünde yer alan tüm unsurları tek tek açıklayarak, eşlere bazı uyarılarda bulundu. Diyanet'in eşlere yönelik mutluluk reçetesi şöyle:
"Sevgi: Eşlerin hem evliliğe başvururken hem de evliliği sürdürürken muhtaç oldukları en önemli kavramdır. Kainatın temeli sevgi üzerine kuruludur. Sevgi, aile mutluluğumuzu besleyen ana kaynağımızdır. Bu kaynağın tıkanması durumunda aile saadetimiz de tehlikeye girer. Bunun için 'seven katlanır' sözü gereği sevdiklerimizin bazı olumsuzluklarını affedebilmeliyiz. Modern hayatta insanların tez sevgili bulduklarını ama uzun süreli sevgili kalamadıklarını görüyoruz. Sevgide daim olmak için ona kutsallık atfetmek, eşimizi sevmenin, ona muhabbetle bakmanın Allah sevgisinin gereği olduğunu hatırda tutmak gerekir
Saygı: Eşler arası ilişkilerin sağlıklı yürümesi için sevgi gerekli ama onu yıpratmamak, tüketmemek için saygı da gereklidir. Saygı, eşimizin onurunu koruma, değerlerini ve tercihlerini göz önünde tutma, hakkına ve hukukuna dikkat etme, çevresindekilere değer verme hassasiyetidir. Eşine saygılı olan, 'hem severim, hem döverim' anlayışını da benimseyemez.
Sabır: Evlilik, bir bakıma sorumluluk yüklenmektir. Birbirini tanımaya çalıştıkları ilk yıllarda, birtakım olumsuzluklar, bazı huzursuzluklar, maddi sıkıntılar, çevresel baskılar yaşanabilir. Bunlar sabırla aşılabilir. En ideal bir yuvada bile bazı eksikler ve olumsuzluklar yaşanabilir. Bunları sabırla aşmak lazım. Halk arasındaki 'Sabreden derviş muradına erermiş' sözünün hikmetini, aile için de unutmamak gerekir".
'SADAKATSİZLİK KÜFRAN-İ NİMETTİR'
Diyanet dergisinde eşler arasındaki mutluluğun formülleri arasında sadakat de sıralandı. Sadakatsizliğin küfran-ı nimet olduğuna işaret edilen yazıda, "Eşlerin sözlerinde ve işlerinde doğru ve birbirine güven dolu olmaları demektir. Sadakat duygusu, eşin fiziğinden, huyundan, çapından, gücünden, birikiminden razı olup onunla yetinmeyi, başka arayışlara koyulmamayı, halinden memnun olmayı ifade eder. Aldatma ise bir olgunsuzluk, onursuzluk, sebatsızlık, vefasızlık kısacası Allah'ın verdiğine razı olmayış, küfran-ı nimette bulunmuştur. Eşler hem evdeki görevleri açısından, hem de iffetlerini korumaları açısından birbirlerine karşı sadık olmalıdırlar" denildi.
'CİNSELLİKTE İSLAM ADINA BAZI TABULAR YANLIŞTIR'
Mutluluğun formülleri arasında yer alan 'sağlıklı cinsel hayat' ile ilgili bazı uyarılara da yer verilen yazıda, cinsellikte İslam adına bazı tabuların yanlış olduğu vurgulandı. Cinselliğin insan doğasının bir parçası olduğuna dikkat çekilen yazıda, "İnsanda varolan cinsel duyguları dinimiz asla yadsımamış, onu olumsuzlamamış, meşru ölçüler için de bu duyguların tatmin yolunu açmıştır. Bunun en güzel tatmin yolunun da nikah ve evlilik olduğunu göstermiştir. Peygamberimiz de evlenerek, aile olarak, çoluk çocuğa karışarak bize uygulamalarıyla eş ve baba olmanın örnekliğini sergilemiştir. Hal böyle iken din adına, İslam adına bir çok şeyi yasak, günah ve tabu ilan etmek haksızlıktır. Bu konuda meşru olmayan ilişkiler bellidir" ifadelerine yer verildi.
Diyanet eşlerin birbirlerine karşı sorumluluk duygusu hissetmesinin de önemine işaret etti. '6-S' formülünde yer alan 'sorumluluk' ise şöyle açıklandı: "Sağlam bir aile, eşlerin sorumluluk duygusunu hissetmeleriyle mümkündür. Çalışan eşlerin evde birbirine daha çok yardımcı olmaları, çocukların ilmi, imani, fiziksel ve ruhsal gelişimleriyle birlikte ilgilenmeleri, akrabaları da ilgi çemberine almaları, aile onurunu, namusunu ve sırlarını korumaları, aile kazancını çar-çur etmemeleri, güzellikleri paylaşmaları, kötülüklerde birbirlerini engellemeleri, Cennete giden yolu birlikte katetmeye çalışmaları eşlerin sorumlulukları altında olan hususlardır. Onun için, 'din de insana sorumluluklarını hatırlatmak için gelmiştir' desek mübalağa etmiş olmayız".